Marcos translate Turkish

Quand j'étais petite, il s'appelait San Marcos.

Ben küçükken San Marcos denirdi.

Je l'ai trouvé au col de San Marcos.

Onu, San Marcos Geçidi'nde gördüm.

On ne les prendra pas ce soir avant qu'ils aient passé le col de San Marcos.

San Marcos Geçidi'ne varmadan önce, onlara yetişemezsiniz.

Je l'ai vu au col de San Marcos.

O, San Marcos Geçidi'nde müfrezedeydi.

Après le col de San Marcos, prenez la route de Winthrop vers Canyon Diablo.

San Marcos Geçidi'nden sonra, Diablo Kanyonu'na doğru, Winthrop yolundan.

- Vous allez où shérif? Dans les monts de San Marcos.

- Ne tarafa gidiyordunuz, Marshal?

Marcos Xll a des millions d'habitants.

Marcos XII'nin orada milyonlarca adamı var.

Aidés de nos amis de Marcos, nous deviendrons invincibles.

Marcos'taki bir milyon dost bizleri yenilmez kılacak.

Après notre départ, pouvez-vous nous emmener sur Marcos Xll?

Buradan ayrılınca, bizi Marcos XII'ye götürebilir misin?

- J'ai de la famille sur Marcos Xll.

- Marcos XII'de akrabalarım var.

- On arrive bientôt sur Marcos Xll?

- Yakında Marcos XII'ye varacak mıyız?

Notre nouvel objectif est Marcos Xll.

Yeni hedefimiz Marcos XII.

Si nous nous dirigeons vers Marcos, des millions de personnes mourront.

Gemiyi Marcos'a götürürsek milyonlarca kişi Triacus'da olduğu gibi ölecek.

L'Enterprise n'atterrira jamais sur Marcos Xll.

Enterprise asla Marcos XII'e ulaşamayacak.

- Nous allons sur Marcos!

- Götürecekler!

Nous allons suivre notre ami.

- Marcos'a gidiyoruz! Arkadaşlarımızı takip edeceğiz.

Nous avons des millions d'amis sur Marcos Xll.

Marcos XII'de milyonlarca arkadaşımız var.

- Marcos Xll droit devant, capitaine.

- Marcos XII tam ilerde, efendim.

Le Monde du Sport est aujourd'hui en République du San Marcos d'où nous vous présenterons un assassinat en direct.

İyi günler. Spor Dünyası, San Marcos Cumhuriyeti'nde. Bugün size yerinde, canlı bir suikast izlettireceğiz.

Restez avec moi un moment, je vais essayer de parler au nouveau dictateur du San Marcos.

Şimdi bir dakika daha bekleyebilirseniz eğer..... San Marcos'un yeni diktatörüyle konuşmaya çalışacağız.

De la petite dictature du San Marcos en Amérique latine, rendons le micro à Jim McLane dans nos studios de New York.

Şimdi Latin Amerika'nın küçük San Marcos diktatörlüğünden ayrılıp..... New York stüdyolarımızdaki Jim McLane'e bağlanıyoruz.

Je collecte des noms pour une pétition pour que le gouvernement rompe ses liens avec le San Marcos, qui est gouverné par un cruel dictateur militaire opposé à l'idée de liberté publique.

Dilekçeye imza topluyorum. Hükümetimizin San Marcos'la ticari ilişkilerini koparması için. Bu ülke şu anda acımasız bir askeri diktatörlükle yönetiliyor.

II y aura bientôt une révolution au San Marcos.

Yakında San Marcos'ta devrim olacak.

Feriez-vous du bénévolat pour les Bénévoles du San Marcos?

San Marcos Gönüllüleri'ne gönüllü olarak katılmak ister misiniz?

Je vais à San Marcos.

San Marcos'a gidiyorum.

- Dans un pays appelé le San Marcos.

- San Marcos adında bir ülkeye.

tous les citoyens du San Marcos viendront ici offrir à Son Excellence son poids en crottin de cheval.

Her sene San Marcos vatandaşı buraya gelecek..... ve majestelerine kendi ağırlığında at gübresi armağan edecek.

- Viva San Marcos.

- Viva San Marcos!

- Au San Marcos, il paraît.

- San Marcos diye duydum.

Viva San Marcos!

Viva San Marcos!

À partir d'aujourd'hui, la langue officielle du San Marcos sera le suédois.

Bugünden sonra..... San Marcos'un resmi dili İsveççe olacak.

- Qu'exporte le San Marcos?

- San Marcos'un en büyük ihracat kalemi ne?

- Tu es le président.

- Sen San Marcos'un başkanısın.

Bien que les États-Unis soient un pays très riche et que le San Marcos soit très pauvre, nous avons beaucoup à offrir à votre pays en échange de son aide.

ABD zengin bir ülke olsa da..... San Marcos fakir bir ülke. Yardım karşısında ülkemizin size sunabileceği pek çok..... harika şey var.

Comme également la plupart des femmes du San Marcos.

Bu, San Marcos kadınlarının çoğu için de geçerli.

Ils oublient aussi qu'avant de découvrir votre pays, Christophe Colomb s'est arrêté au San Marcos et a attrapé une maladie qu'on soigne aujourd'hui avec une dose de pénicilline.

Pek çok kişi, Kolomb'un ülkenizi keşfettikten sonra yolda..... San Marcos'da mola verdiğini ve hastalık kaptığını da bilmez. Bu hastalık bugün bir penisilin iğnesiyle tedavi edilebilmektedir.

Vous réalisez les effets de missiles communistes au San Marcos?

San Marcos'a konuşlanmış komünist bir füze üssünün bize ne yapabileceğini biliyor musunuz?

Fielding Mellish, le président de San Marcos, passe en procès pour fraude, incitation à l'émeute, complot contre le gouvernement et usage du mot "cuisses" devant un public mixte.

Sam Marcos Devlet Başkanı Fielding Mellish sahtekarlıktan yargılanacak. Mellish, isyana teşvik, hükümeti devirmeye yönelik komplo ve..... resmi protokole karşı "kasık" kelimesini kullanmakla suçlanıyor.

Je suis citoyen américain et aussi président du San Marcos.

Amerikan vatandaşı, aynı zamanda San Marcos Devlet Başkanı'yım.

Police de Marcos, inspecteur Oliveira.

Ben polis memuru Marcos, ve müfettiş Oliveira.

Tous les films de De Marcos sont épouvantables!

De Marco'nun bütün filmleri berbat.

- Qui est à l'appareil?

- Kim o? - Pepa Marcos.

- Pepa Marcos. Iván est-il là?

Ivan orada mı?

Résultats du test de Pepa Marcos. "

Pepa Marcos'un test sonuçları. "

Marcos, Et Darío.

Marcos, ve Darío.

Francis s'est entendu avec Ferdinand Marcos, le président philippin.

Francis, Filipinler Cumhurbaşkanı Ferdinand Marcos ile anlaştı.

En retour, Francis pourrait utiliser tous les hélicoptères de Marcos tant qu'ils n'auraient pas à combattre l'insurrection communiste dans le sud.

Karşılığında, Filipinler'in güneyindeki komünist ayaklanmalarla savaşma ihtiyacı doğmadığı müddetçe, Francis, Marcos'un tüm helikopter filosunu kullanabilecekti.

Une fille, qui avait une balle logée dans sa queue de cheval, a appelé les poulets à San Marcos.

At kuyruğuna saplanmış kurşun olan bir hatun... San Marcos'daki domuzları çağırdı.

Père Marcos!

Peder Marcos!

- Mais une sacrée personnalité. - Comme Imelda Marcos.

- Ama çok iyi bir kişiliği vardı.

- Pourquoi?

- San Marcos bölgesine, Neden?