Translate.vc / French → Turkish / Mario
Mario translate Turkish
1,387 parallel translation
Comme si on m'avait buté, comme Mario et Jake.
Ben ölmüşüm gibi yaşamalısın, sanki vurulmuşum gibi davranmalısın,
Quoi?
- Mario ve Jake gibi. - Ne?
Non, Mario, vas-y, toi.
Hayır Mario yapamam, neden kendin yapmıyorsun.
Belle démonstration, Mario!
Şoförlüğüne hayram kaldım Mario.
J'ai gobé un Super Mario aux chiottes et ça dépote!
- Bir hap attım ve beni çok çarptı.
- Je m'appelle pas "Super Mario".
Ona benim tamirci olmadığımı söyle.
Et voilà ses frères Mario, Ciccio et Federico, avec la petite Sarina. Pas de jumeaux.
Kardeşleri Mario ve Ciccio... ve Federico ve minik Sarina.İkiz falan yok.
Tu viens chez Mario's Pizza avec George et moi?
Hey, konu domates sosundan açılmışken, benimle Mario's Pizza'ya gelmek ister misin?
Mario's Pizza!
Mario's Pizza.
Mario, vous vous souvenez de nous?
Hey, Mario. Bizi hatırladın mı?
Tu viens m'aider à embarquer la machine?
Benimle Mario's Pizza'ya gelip Frogger makinasını taşımama yardım eder misin?
Voilà un plan général de Mario's Pizza.
Şimdi, bu... Mario's Pizza'nın temel görünüşü.
Je te présente Mario, Alan, Justine, et Peter.
Carrie, Mario'yla tanışmanı istiyorum. Allen, Justine ve Peter.
La famille de Mario posséde un palace somptueux sur le Grand Canal à Venise.
Mario'nun ailesi, Venezia'daki Büyük Kanal'daki o muhteşem palazzolardan birine sahip.
- On ira chez Mario.
- Mario'ya gideriz.
Mario!
Mario?
Je l'ai confiée à Mario, elle te dit bonjour.
- Onu Mario ile bıraktım. Sana selam söyledi.
Bien sûr, Mario, entre.
Tabii, Mario, buyur.
- Et je suis Mario Kempes.
- Ya tabi, ben de Mario Kempes'im.
Mario prendra tout.
Mario tüm partiyi alır.
Il pense que c'est Mario qui nous a dénoncés à Junior.
Geçen sefer Junior'a Mario haber vermiş.
Comme Mario Cuomo?
Mario Cuomo gibi mi?
Nous avons décidé... de te priver de jeux vidéo et de skateboard pendant trois semaines.
Babanla konuştuk. Üç hafta Mario Cart oynamak ve kaykay yok.
Je lui apporte des disques de Mario Lanza.
Mario Lanza'yı getirdim.
- Le Dr Mario Soares...
- Dr. Mario Soares...
Alvaro Cunhal et Mario Soares rentrent d'exil, vous le savez?
Alvaro Cunhal ve Mario Soares sürgünden dönüyor. Bunu biliyor muydunuz?
Merci, Mario.
Sağ ol Mario.
Carla, une cliente à moi.
Carla, bu Mario. Eski kocam.
Mario, mon salaud d'ex-mari.
Benim İtalyan soylusu onun bunun çocuğu eski kocam.
Mario subjugue les femmes comme le serpent sa proie.
Seni hipnotize etmeye çalışır. Moira!
Fais-moi confiance, ma chérie. Laisse tomber ton Matteo, comme j'ai fait avec Mario.
Beni dinle tatlım, Matteo'yu unut.
C'est le fils de mon frère Mario.
Kardeşim Mario'nun oğlu.
Ton frère Mario a tué Sandro.
Kardeşin Mario... Sandro'yu öldürdü.
Où est Mario?
Mario nerede?
Tu vas retrouver mon frère Mario.
Git kardeşim Mario'ya bak.
Mario!
Mario!
Ce que tu voudras Mario.
Ne istersen söyle Mario.
Tu sais que Mario a tué mon frère.
Biliyorsun Mario kardeşimi öldürdü.
C'est le plus proche parent de Mario.
Mario'nun en yakın akrabası.
Bien conduit, Fangio!
İyi sürüştü Mario!
- Et Mario.
- Ve Mario.
Erica, l'heure est venue d'écouter les aveux de Mario.
Erica şimdi Mario'nun itiraf zamanı.
- Et aussi de Mario Lasagne.
Şu Mario Lasagne denen adamı götürürdü.
Tu te souviens de Mario Lanza à la télé?
Mario Lanza'yı televizyonda izlememizi hatırlıyor musun?
Voici Mario. Voici Martha, notre chef de cuisine.
Bu Martha, diğer aşçımız.
Si on a de la chance, Mario restera.
Şanslıysak Mario ayrılmaz.
Mario n'est pas encore là?
Mario daha gelmedi mi?
Reste, Mario, nous avons besoin de toi.
Lütfen kal, Mario, sana ihtiyacımız var.
Tu as vraiment cassé ma dent, Mario.
- Bunları yapma.
Je voulais t'appeler.
Bu Mario.
Mario est un excellent cuisinier.
Mario mükemmel bir aşçı.