English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Marlboro

Marlboro translate Turkish

160 parallel translation
Tu dois te souvenir du Marlboro Man. Bonjour.
Sanırım, dostumuz Marlboro Adam'ın burada olduğunu biliyorsun.
Appelle donc le Marlboro Man et pose-lui quelques questions.
Niye dostun Marlboro Adam'ı buraya çağırmıyorsun ve ona birkaç soru sormuyorsun?
Marlboro!
Sen, Marlboro.
- Tu y penses, toi, au suicide?
İntihar ettiğini hiç düşünmedin mi, Marlboro?
Je ne sais pas, Marlboro...
Kadını tanımıyorum, Marlboro.
Marlboro.
Gerçekten sizden çok hoşlanmıyor, değil mi?
Tu veux pas un chien?
Marlboro!
Des Marlboro's?
Hey, Marlboro mu?
- Gitanes et Marlboro.
- Gitanes ve Marlboro.
Mlle Choule fumait des Marlboro.
Matmazel Choule Marlboro içerdi.
Désolé. J'avais entendu Marlboro.
Marlboro dediniz sandım.
Je prends les Marlboro.
Marlboro alayım.
- Des Marlboro.
- Bir paket Marlboro.
Des Marlboro, s'il vous plaît.
Bir paket Marlboro, lütfen.
Non, on n'a que des Marlboro.
- Doğru. Yalnızca Marlboro var.
Bonjour, un paquet de Marlboro pour une fellation.
Selam, bir sakso karşılığında bir Marlboro.
- Vous avez dit "Marlboro"?
- "Marlboro" mu dediniz?
Et tous ces mégots de Marlboro?
Bu kadar çok Marlboro izmariti hakkında ne dersiniz?
- Si je vous disais que je suis brune, aux yeux noirs, .. que je fume des Marlboro, vous diriez quoi?
Siyah gözlü ve esmer olduğumu ve Malboro içtiğimi söylesem ne dersiniz?
Vous avez 15 secondes pour me laisser sortir ou j'appelle les flics plus vite que vous ne pouvez dire "Marlboro".
Beni 15 saniye içinde bırakmazsanız daha siz "cee" diyemeden polisleri çağırmış olacağım.
- un paquet de Marlboro.
- Bir paket Marlboro versene.
Des Marlboro.
Marlboro.
On n'a plus de Marlboro.
Sanırım Marlboro kalmamış.
- Marlboro, comme moi.
- Marlboro. Benim gibi.
He, Marlboro? Quand apprendras-tu a bousculer... ceux que tu peux bousculer?
Marlboro, ne zaman baş edebileceğin insanlara dalaşmayı öğreneceksin?
Tu es ma seule famille, Marlboro.
Sen sahip olduğum tek ailesin.
T'es dans un piteux etat, Marlboro.
Tanrı'nın cezası lanet bir eskicisin, Marlboro.
Bien, lui c'est Harley Davidson et je suis l'Homme Marlboro.
O Harley Davidson, ben de dostun Marlboro Man.
Marlboro, comment merde pouvais-je deviner... qu'on utilise la banque comme couverture pour la drogue?
Birinin bankayı, uyuşturucu satmak için paravan olarak kullanmasını nasıl düşünebilirdim?
C'est pour Marlboro.
Bu Marlboro için.
Il semble que nous les avons vraiment menaces, Marlboro.
Sanırım sonunda kafesi sallamayı başardık, Marlboro.
On celebre ca. Viens ici, Marlboro. Toi aussi.
Buraya gel Marlboro, bize katıl.
He, Marlboro, Je n'ai oblige personne.
Marlboro, ben kimseyi gelmesi için zorlamadım.
Marlboro, fais ce qui te semble bon de faire.
Sen doğru olduğunu düşündüğün şeyi yap.
He, Marlboro, t'aurais pu me le dire.
Marlboro, bana bunu neden anlatmadın?
Ton vieux est mort.
O öldü, Marlboro!
Une Marlboro.
- Bana bir Marlboro versene.
Une "Marlboro"?
Marlboro da nedir?
Sailor écopera de la prison, voleront des têtes broyées, des chiens mordront des mains arrachées, ils fumeront des centaines de Kool, Meritt...
Parçalanmış başlar uçacak, başıboş köpekler kesilmiş elleri yakalayacak, yüzlerce Kools, Merits ve Marlboro içilecek. "
Quand il se fâchait, il brisait des "porrons". Il avait aussi des problèmes avec Marlboro, son coq.
Çünkü o sinirlendiğinde şarap şişelerini kırar... ve horozlarıyla birlikte problem çıkarırdı.
Je m'en souviens. Quand il s'est transformé en Marlboro, ça, je ne m'en souviens pas.
Ondan ne zaman Marlboro'ya geçiş yaptığımı hatırlayamıyorum.
Il ressemblait au mec des Marlboro.
Sigara reklamındaki adama benziyordu. Öyle mi?
Des Marlboro, n'est-ce pas?
Marlboro mu, Efendim?
Pardon... est-ce qu'on vend des Marlboro par ici?
Affedersiniz. Bu yakınlarda Marlboro bulabilir miyim?
Oh, et donnez-moi un paquet de Marlboro.
Oh, bir paket de Marlboro ver.
Je suis sûr que tant que ce sera pour tuer des gens, Malboro et Mosonto seront vraiment fiers d'y participer!
Eminim ki birilerini öldürdüğümüz sürece Marlboro Sigaraları ve Dow Kimya destek vermekten gurur duyacaklardır.
- Et vos cow-boys en seraient capables?
- Marlboro kovboyların işe yarar mı sandın?
Je garde un paquet de Marlboro et une savonnette en prévision. Quel radin!
bendede bir Marlboro paketi olacak ve o an için saklanmış bir kek.
Demande-lui : "Ça fait combien de temps que tu n'as pas fait l'amour dans le phare de la pointe Vénus, à Tahiti?"
- Hiçbiri mi? Söylediğimi yap. Şimdi ona sor, ona sor, " Marlboro, en son ne zaman seviştin, şimdi...
Vas-y, Marlboro.
Hadi öldür, Marlboro.
Un paquet de Marlboro.
Bir paket Marlboro lütfen.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]