English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Marthe

Marthe translate Turkish

67 parallel translation
Puis-je aller chez Marthe, ma gouvernante?
"Marthe halamı ziyarete gidebilir miyim?"
Dame. Martha Schwerdtlein.
Bayan Marthe Schwerdtlein.
Dame Marthe, regardez ce que j'ai trouvé dans mon tiroir!
"Bak Marthe hala çekmecemde ne buldum..."
Excuser-moi, ma chère, je cherche Mme Martha Schwerdtlein.
"Affedersiniz, güzel bayan, Bayan Marthe Schwerdtlein'i arıyorum!"
" Marthe, sa soeur, dit :
" Ve Lazar'ın kız kardeşi Martha dedi ki :
Les semaines que marthe et son mari ont passées ici ont engendré de nombreuses factures.
Marthe ve kocasının... bizi ziyarete geldiği altı haftadan beri... sanki bazı faturalar birden kabarık gelmeye başladı gibi gözüküyor.
Où en est le flirt de david avec marthe?
Marthe ve David arasındaki flört nasıl gidiyor?
- Bonjour, marthe.
- Günaydın, Marthe.
- C'est tout ce qu'on a.
- Tüm sahip olduğumuz bu, Marthe.
Marthe, sais-tu que je ne suis pas vraiment un idiot?
Marthe, gerçekten aptal olmadığımın farkındasın değil mi?
Oh, bonjour, marthe.
Oh, Selam, Marthe.
Marthe est une três jolie fille, tu ne trouves pas?
Bence Marthe çok güzel bir kız, sence de öyle değil mi, Fanny?
J'ai de la peine pour marthe.
Marthe için üzgünüm.
Bien sûr, sa mêre était une amie proche, et teck est distrayant.
Sanırım, her şey bir yana, Marthe'nin annesi benim iyi... bir arkadaşımdı ve Teck'de beni oldukça eğlendiriyor.
Jusqu'à ce que tu tombes amoureux de marthe.
Ama bu Marthe senin aklını başından almadan önceydi.
Que se passe-t-il entre toi et marthe?
Sen ve Marthe arasında neler dönüyor?
Vous n'êtes pas doués pour cacher ce qu'il peut y avoir à cacher.
Sen Marthe saklanacak her neyiniz varsa bunu saklamakta pek başarılı sayılmazsınız.
Tu es très amère avec moi, marthe.
Sesinde bana karşı bir öfke var, Marthe.
Mais ne fais pas de projets.
Sakın plan yapma, Marthe.
Marthe est une gentille fille, je trouve.
Marthe çok iyi bir kız, sanıyorum.
Quand marthe a-t-elle épousé le comte?
Marthe kaç yıldır Count ile evli?
Oncle david, j'ai invité la comtesse marthe à se joindre à notre excursion. J'espêre que cela te convient.
David Amca Kontes Marthe'ı... gezimize katılması için davet ettim, umarım bir sakıncası yoktur.
- Avez-vous vu marthe?
- Marthe'ı gördünüz mü?
Marthe doit être prête.
Marthe şu ana kadar hazırlanmış olmalı.
Marthe, beaucoup de choses vont mal. Avec nous et entre nous.
Marthe... pek çok şey yanlış gidiyor.
Sans marthe, je serai un homme très seul.
Marthe olmadan, çok yalnız bir adam olacağım.
- Faire du chantage avec marthe...
- Sen, karınla şantaj mı... sen...
Le comte de brancovis ne négocie pas avec vous ou marthe.
Count de Brancovis seninle ya da Marthe için pazarlık etmiyor.
Tu devrais aller voir marthe.
Sanırım şimdi Marthe'a çıkıp haber verme zamanı.
Or Jésus aimait Marthe, sa sœur et Lazare
Martha, kız kardeşi ve Lazarus'u sevmiştir.
Fuis, Marthe!
Koş, Martha!
Marthe! Sauve-toi!
Martha, daha hızlı yüz!
C'est ma fille, Marthe.
Bu kızım, Marthe.
Marthe Pigot.
Marthe Pigot...
Marthe Pigot, vous la connaissez?
Siz Marthe Pigot'yu tanıyor musunuz? - Tabii. - Nasıl biridir?
"Cordialement vôtre, Marthe Pigot."
Saygılarımla, Marthe Pigot.
Marthe Pigot?
Marthe Pigot!
Partons.
Marthe!
Marthe, je dois aller a Luzarnes.
Luzarnes'e gitmem gerekiyor.
Marthe, vous êtes toutes deux bénies, je vous le dis.
Marta... İkiniz de ödülsüz kalmayacaksınız.
C'est peut-être Christine ou Marthe.
Krysia ya da Marta'dır.
Tu n'as voulu épouser ni Marthe, ni personne.
Hiç evlenmedin. Ne Marta'yla ne başkasıyla.
Soeur Marthe a pris ce matin un pruneau de la tarte.
Rahibe Marthe, o bu sabah erik tartı yedi...
- C'est très vilain, soeur Marthe.
Gördüm onu. - Bu çirkin bir şey, rahibe Marthe.
Vous ne taquinez pas soeur Marthe?
Bugün neden Rahibe Marthe'ya iltifat yok?
Soeur Marthe!
Rahibe Marthe!
- Il n'y a plus de professeur, Marthe.
- Atrık profesör yok, Martha.
- "Marie et Marthe vinrent voir -" Sa résurrection
- "Meryem ve Martha gittiler bakmaya -" Diriliş aninda
"Ou s'il avait soif, il n'avait qu'à passer la main sur un verre, " pour qu'il se remplisse. " Ou il allait voir Marie Madeleine et sa sœur Marthe,
Ya da canı bira istediği zaman sadece elini bardağın üstünden şöyle bir geçirmesi yeterlidir Hiçbir şey olmasa Azize Magdalene'yı veya Rahibe...
Fanch Tanguy...
"Bana bir şey olursa, Marthe'ın babasının adı : Fanch Tanguy." Fanch Tanguy ha!
Marthe!
Su getirin!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]