Translate.vc / French → Turkish / Mary
Mary translate Turkish
13,366 parallel translation
Marie, ramenez votre mari à la raison.
Mary kocanı ikna etmeye çalış.
Je n'abandonnerai pas ton pays, Marie, je te le promets.
Ülkeni terk etmeyeceğim Mary söz veriyorum.
Que fais-tu ici?
Mary ne işin var burada?
Vous devriez remercier Marie pour cela.
Bunun için Mary'e teşekkür etmelisin.
On était si proches, Mary Margaret.
O kadar yaklaşmıştık ki, Mary Margaret.
pour quelqu'un qui s'habillait comme Mary Sunshine.
Mary Sunshine gibi giyinen biri için çok fazla piercing var.
Mary a mis bât la semaine dernière.
Mary geçen hafta doğurdu.
J'ai un message urgent pour Mary, Reine d'Ecosse.
İskoçya Kraliçesi Mary'e acil bir mesajım var.
Chère Marie, je dois de nouveau demander votre aide.
Sevgili Mary yardımın için yeniden sormam gerek.
Si vous ne le faites pas, Mary le fera.
Sen davet etmezsen Mary edecek.
Le trône de Mary pourrait tomber entre les mains des Protestants... les pions d'Elizabeth et les ennemis de la France.
Mary'nin saltanatı Protestanların Elizabeth'in ve Fransa'nın düşmanlarının eline düşebilir.
Mary, je suis fort.
Mary güçlüyüm ben.
Et Mary a de nouveau fait de moi une idiote.
Mary bir kez daha benimle oynadı.
Il y a un moyen de tourner la marée contre Mary pour toujours, votre grâce.
Mary'e karşı durumunuzu tersine çevirmenin tek bir yolu var Majesteleri.
Je suis sûre que Mary me laisserait partir.
Eminim Mary bana izin verecektir.
C'était le plan de Mary.
Mary'nin planıydı.
Mary, venez à moi.
Mary yanıma gel.
Mary, vous en avez assez fait.
Mary sen elinden geleni yaptın.
Mary sait cela, et quand son mari mourra, elle en prendra un autre.
Mary bunu biliyor ve kocası öldüğünde başka biriyle evlenecek.
Avec ce choix, vous vous assurerez que Mary, reine d'Écosse, vous menacera toujours.
Bu seçimle beraber İskoçya Kraliçesi Mary sonsuza dek senin için tehdit olacak.
Mary.
Mary.
L'équipe de trauma vient d'arriver de Ste Marie.
Jackson, St. Mary'nin travma takımı az önce geldi.
Que ce soit magique, à la Mary Poppins.
Mary Poppins gibi büyüler istediler.
Bonjour, Mary. Comment vas-tu?
Merhaba Mary nasılsın?
( Jeu de mot, référence à l'épisode Bloody Mary ) Un enfoiré de resquilleur.
Yanar döner pislik.
Neal, on s'est retrouvé pour le petit-déjeuner et on a décidé de boire quelques Bloody Mary.
Kahvaltıda rastgele karşılaştık ve birkaç tane Bloody Mary içtik.
Vous pouvez remercier la Reine Mary pour cela.
Bunun için Kraliçe Mary'e teşekkür et.
Et bien, je ne sais pas, peut être, mais ce que je sais c'est que je veux passer chaque jour à naviguer avec Marie jusqu'à ce que la neige arrive, et je veux visiter le Cervin
Bilemiyorum bir ihtimal. Mary ile kar yağana kadar her gün tekneyle açılıp zaman geçirmek istiyorum Matterhorn ve Verdon Gorge'u ziyaret etmek istiyorum ve evet bütün yol boyunca tedbirleri alacağım.
Mary?
Mary?
Mary ne signera jamais l'accord désormais.
Mary anlaşmayı artık imzalamaz.
La mort de Francis laisse Mary seule et vulnérable.
Francis'in ölümü Mary'i yalnız ve zayıf bırakıyor.
Peut-être pas aujourd'hui, ni demain, mais vous trouverez, Mary.
Belki bugün ya da yarın değil ama bulacaksın Mary.
Dr Mignon, vous et Dr Mignonne voulez goûter mon nouveau Bloody Mary mexicain?
Dostum, sen ve Doktor Hermosa yeni Bloody Mary kokteylimi denemek ister misiniz?
Mary, reine d'Écosse, va bientôt chercher un mariage d'alliance.
İskoçların Kraliçesi Mary yakında bir ittifak evliliği arayacak.
Et que suggérez vous pour que je gagne la confiance de Mary?
Mary'nin güvenini nasıl kazanmamı öneriyorsun?
Faites-la tomber amoureuse de vous.
Mary'i kendine aşık et.
Mary, vous faites seulement votre devoir de reine.
Mary kraliçe olarak görevini yapıyorsun sadece.
En terminant votre cour de Mary et en quittant la France dès l'aube, ou votre père, le roi, va apprendre votre secret.
Mary ile flörtünü bitir ve Fransa'yı şafakta terk et. Yoksa kral olan baban sırrını öğrenecek.
Mary, je crains de ne pas revenir.
Mary korkarım ki geri dönmeyeceğim.
Ma chère Mary, il est clair que votre cœur n'est pas prêt.
Sevligi Mary belli ki senin kalbin hazır değil.
Mary, nous sommes tellement désolées.
Mary çok üzgünüz.
Marie, l'Ecosse a besoin de l'Espagne.
Mary İskoçya'nın İspanya'ya ihtiyacı var.
Mais Mary, il n'aurait aucune idée qu'un jeu comme ça...
Ama Mary onun böyle bir oyunun nasıl bir şey olduğuna dair...
Reine Mary, je réalise que je suis la dernière personne que vous croirez, mais je sens que je dois vous le dire.
Kraliçe Mary fark ettim ki güveneceğin en son insan benim. Ama söylemem gerektiğini düşünüyorum.
Aidez-vous, Mary.
Sen kendine yardım et Mary.
Mary!
Mary!
Ne voyez-vous pas, Mary?
Anlamıyor musun Mary?
Mon fils. Tu dois te repentir et faire 5 000 salut Marie.
Evladım, tövbe etmeli ve beş bin kez Hail Mary demelisin.
Mary, s'il vous plait?
Mary, lütfen?
Voilà l'adresse de Marie, notre victime d'agression.
Orası kapkaç kurbanı Mary'nin evi.
Ma conjecture est qu'il avait peur Mary vu lui et son copain tuer le brouillard.
Bence Mary onu gördüğü için korktu ve arkadaşına Fog'u öldürttü.