Translate.vc / French → Turkish / Maxwell
Maxwell translate Turkish
650 parallel translation
Mme Maxwell, la gouvernante
- Bayan Maxwell. Ev idarecisi.
J'aimerais vous parler Vous étes Mme Maxwell?
- Sizinle konuşmak istiyorum. - Siz Bayan Maxwell misiniz?
J'ai mis Desney chez Mme Maxwell
Desney'i Bayan Maxwell'in odasına göndermiştim.
- Oui. - Et Ernie Maxwell, celui du jus de tomates.
- Bir de domates suyu işindeki Ernie Maxwell.
Je vais vous présenter le Dr Maxwell et votre patiente.
Sizi Dr. Maxwell ile ve hastanızla tanıştırayım.
Des choses si mauvaises que personne peut aider, même pas le Dr Maxwell.
Dr. Maxwell'in bile yardım edemeyeceği şeyler olur bazen.
Le houngan prescrit des ordonnances, et le docteur et moi, les nôtres.
Houngan'ın kendi reçetesi var. Dr. Maxwell ile benim kendi reçetemiz.
Lui et Maxwell.
O ve Maxwell.
Pour sa sécurité, Jeffries et Maxwell veulent l'envoyer à Saint-Thomas.
Jeffries ve Maxwell, onun iyiliği için Jessica'yı St. Thomas'a götürmek istiyor.
Dr Maxwell a de mauvaises nouvelles.
Dr. Maxwell bazı tatsız haberler getirmiş.
Dr Maxwell a raison.
Dr. Maxwell haklı, Anne.
Je savais à quoi tu pensais quand le docteur parlait.
Maxwell konuşurken aklından geçenleri okuyabiliyordum.
Maxwell Frere fut accusé de tentative de meurtre sur la personne d'un autre ventriloque, Sylvester Kee.
Maxwell Frere, vantrilok, meslektaşı amerikalı Sylvester Kee'ye cinayete teşebbüsten tutuklanmıştı.
Je connaissais Maxwell Frere de nom. Il était réputé dans notre métier.
Maxwell Frere'i benim ve kendi alanında, en yüksek poziyondaki ünüylü tanıdım.
Maxwell, pas celle-ci!
Bu değil! Bu değil!
Ne réveillions pas ces deux-là.
Hey Maxwell, bu ikisini uyandırmak zorunda değiliz.
Je n'ai pas envie de chanter.
Maxwell, pek şarkı söyleme havasında değilim.
Ce gars est aussi stupide que toi.
Maxwell, bu ufaklık en az senin kadar aptal.
3 whiskys. C'est Maxwell Frere,
- Bak, Maxwell Frere, vantrilok, orda!
Lâche-moi, ou je te casse la figure.
Ellerini üstümden çekecek misin, yoksa iğrenç küçük suratına bir tane yapıştıracağım. Hey Maxwell, bu küçük seksi şey beni tavlamaya çalışıyor.
Tu en vois une?
Maxwell, ben bayan göremiyorum.
Si ma marionnette me déprimait comme tu déprimes Maxwell, je m'en débarrasserais.
Genç adam, ya arkadaşım Fancy Pants, senin Patronuna yaptığın gibi beni bıktırsaydı? Sanırım, ondan kurtulmak isterdim.
Car je n'obtiendrai rien de Frere.
Esasen, Maxwell Frere'den istediğimi elde edebileceğimi sanmıyorum.
- Pas pour longtemps!
Uzun süre için değil, Maxwell!
Tu ne peux rien y faire. Tu es fini.
Beni durduramazsın, Maxwell.
Maxwell, calme-toi.
Bak Maxwell, heyecanlanma!
- C'est ça. - Monsieur Maxwell, ça crie!
Bağırışları duyuyor musun?
- Fais passer Maxwell à sa place. Colle-la derrière les cyclistes.
Onun sırasına Maxwell'i koy, o da bisikletçilerden sonra çıksın.
- Extra. Je suis un assistant réalisateur mondain.
Yönetmen yardımcılarının Elsa Maxwell'iyim.
- Une Maxwell 1907.
- Bu bir Maxwell 1907.
Ne me dites pas que je ne bousille pas tout!
O yüzden bana Maxwell 1907'yi mahvedemeyeceğimi söyleme!
Joue avec ta Maxwell!
Maxwell'ini hazırla.
C'est Maxwell Luderman, l'industriel.
Şuradaki Maxwell Luderman,... sanayici.
M. Maxwell, vous n'avez pas compris un point de ma dernière question.
Bay Maxwell, son sorumun maksadını anladığınızı zannetmiyorum.
Tu iras chez Maxwell?
Bilmiyorum, Joe.
Venez-vous à la fête de Maxwell?
- Şimdi o sizi düğüne davet ediyor. - Orada olacağız.
Fête?
Bu gece ne olacak? Pete Maxwell'ın partisine geliyor musun?
Allons chez Maxwell.
Ben tahta gibi sertim, Seni yeneceğime bahse girerim.
Il veut pas d'arme, mais une fille.
Hayır, biz Maxwell'in partisine gidiyoruz.
M. Maxwell.
Biz fiesta'ya gidiyoruz.
Je suis Moultrie, de Lincoln.
Bay Maxwell.
- Mais Dr Maxwell!
- Ama Dr. Maxwell!
- Maxwell Scott, rédacteur en chef.
- Maxwell Scott, editör.
On fait un malheur!
Maxwell, ayaklanmalıyız.
La loge de M. Frere?
- Maxwell Frere'in soyunma odası ne tarafta?
Maxwell, lâche-moi!
Maxwell, bırak gideyim.
Maxwell, cette poule me fait du plat.
Seni pis ayyaş!
Lequel de nous 2 s'en occupe?
Dişlerini sen mi dökersin Maxwell, yoksa ben mi yapayım?
- Je t'ai vu lui parler.
Pete Maxwell'in partisine geliyor musun?
J'ai repéré une Maxwell de 1927.
- İstemem, sağ olun.
Nous attendons le ministre américain.
Amerikalı Bakanı bekliyoruz. Oh, Bay Maxwell.