English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Maze

Maze translate Turkish

187 parallel translation
- Y a un cours d'accouchement, ce soir.
- Bu gece La Maze kursu var.
Elle a suivi la méthode Lamaze avec ses trois gosses!
Her dogumdan önce La Maze kursuna gitmis biri. Profesyonellesmis.
- Et le cours d'accouchement?
- Benimle La Maze kursuna gidecektin.
Ça va te plaire. Il faut juste y mettre du tien.
Bir denesen La Maze kursuna bayilirsin.
Tu as eu un cours, aujourd'hui?
- Bugün yine La Maze kursu mu vardi?
Je dirais... à 12 parsecs en sortant du dédale de Rishi.
Rishi Maze'in yaklaşık 12 parsek dışında.
Il devrait se situer dans ce quadrant, au sud du dédale de Rishi.
Şu çeyrek dairede olmalı... Rishi Maze'in güneyinde.
Je dirais... à 12 parsecs en sortant du dédale de Rishi.
Rishi Maze'in yaklaşık 1 2 parsek dışında.
C'est le Maze le plus réussi que j'aie jamais fait.
Şimdiye dek yaptığım en iyi Maze prosedürüydü.
Bones - Saison 3 Épisode 5 - Mummy in the Maze - ( v1.1 )
Sezon 3 Bölüm 05 Labirentteki Mumya
Ce labyrinthe fait partie du jardin botanique du Queens.
Hedge Maze labirenti. Queens County Arboretumu'nun bir parçası.
Ce sont des gardiens de prison de Maze.
Bunlar Maze'deki gardiyanlar.
Les républicains irlandais de la prison Maze sont en grève de l'hygiène.
Maze Hapishanesindeki İrlandalı Cumhuriyetçiler "Battaniye" ve "Yıkanmama" protestosuna başladılar.
Les républicains irlandais de la prison du Maze font la grève de la "couverture" et de "l'hygiène"
Maze Hapishanesindeki İrlandalı Cumhuriyetçiler "Battaniye" ve "Yıkanmama" protestosuna başladılar.
Shevannal Maze, appelé dans le milieu "Elle".
Shevannal Maze, suç dünyasında "She" olarak tanınıyor.
En Irlande du Nord, les Républicains détenus à Maze ont repris leur grève de la faim suite au refus du ministre...
- Öyle. - Genel sekreterliğin istediklerini kabul etmemesi nedeniyle, Maze Hapishanesindeki cumhuriyetçi mahkumlar yeniden açlık grevine başladılar...
- Par solidarité. La prison de Maze.
- Maze'dekiler gibi, belki sempatizansınızdır.
Des Agents très spéciaux. The Gazebo in the Maze.
The Man from U.N.C.L.E. dizisi The Gazebo in the Maze bölümü.
J'assure au Monkey Maze, tu piges?
O Maymun Labirenti'ni sallıyorum, anlarsın ya?
- C'est quoi, le Monkey Maze?
- Maymun Labirenti ne be?
ça ressemble à un dédale.
Maze oyunu gibi.
♪ ♪ you won t be climbing my dark hair ♪ ♪ as pounding waves flood through the maze ♪
Koyu saçlarıma uzanamazsın hoyrat dalgalar labirent boyunca akarken.
Vous avez dit que vous avez travaillé pour WCKD, mais ils vous envoient à l'Maze.
İSYAN için çalıştığını söylüyorsun, fakat seni Labirent'e yollamışlar.
À notre deuxième rendez-vous, je t'ai emmené manger Indien et tu as roté du curry pendant le film.
İkinci buluşmamızda seni Hint restoranına götürdüm ve Maze Runner filmi boyunca körili gaz çıkardın.
Je suis à la retraite, Maze.
Emekli oldum, Maze.
Je sens un désaccord, Maze.
Hoşnutsuzluğunu sezebiliyorum Maze.
En retraite, Maze.
Emekli oldum, Maze.
D'une manière ou autre, Maze, je te ferai changer d'avis...
Öyle ya da böyle fikrini değiştireceğim Maze.
Mais Maze. Je le lui ai demandé.
Maze kesti, ona söyleyince.
Au contraire, Maze.
Tam aksine Maze.
Alors donne-moi quelque chose, Maze.
Geri dönmek istiyorum.
Donne-moi quelque chose que je puisse utiliser contre Lucifer, et je m'assurerai que vous repartiez tous les deux d'où vous venez.
O zaman bana bir şeyler sun Maze. Lucifer'a karşı kullanabileceğim bir şeyler sun.
Oui, mais pas toi, Maze.
- Ama sen değişmiyorsun Maze.
Maze est arrivée.
- Maze oluyor. - Barmenin ninja mı?
J'aime ça Maze!
Bayılıyorum şu Maze'e!
À toi, Maze, pour avoir sauvé mon cul de mortel.
Sana Maze, artık ölümlü olan kıçımı kurtardığın için.
Ça, c'est ma Maze.
İşte benim Maze'im.
Nick Hofmeister essaye enfin de faire quelque chose de bien avec sa vie, et il se fait avoir.
Tabii, böyle etrafta dolaşıp Lucifer ismini ayak altına almana izin veremeyiz değil mi? Sen ne dersin Maze? Kazığa mı oturtalım?
Oh, je respecte ce que tu fais, bousier
- Bari bir parmağını koparsaydık. - Yeterince şey yaptık Maze.
Et est-ce que tu as besoin que je...? Maze!
Adam kaçırmanı, elimizdeki kesin kanıtı Debra Macall'ı öldürme teşebbüsünü bir bir anlatırım.
Maze, sale démon.
Ty'ın partisine gittiğini öğrenmiştir belki.
Tu vois, il y a cinq ans, quand Maze et moi avons quitté l'Enfer, j'ai atterri ici, sur cette plage.
Beş sene önce Maze'le birlikte cehennemi terk ettiğimizde bu plaja inmiştik.
C'est là que j'ai fait à ce bon vieux Papa un sacré doigt d'honneur. Et que Maze a coupé mes ailes. Et pourquoi me dis-tu ça?
Burası sevgili babamıza hareketin en büyüğünü çektiğim ve Maze'e kanatlarımı koparttığım yer.
Je suis là pour rester, Maze.
Kalmaya kararlıyım Maze.
Aligne des shooters, Maze.
Birkaç tane içki diz, Maze.
Qu'en penses-tu Maze?
Sen ne dersin Maze?
Ça suffit, Maze.
- Yeterince şey yaptık Maze.
Parle nous de la cérémonie dans le labyrinthe.
Bize Hedge Maze'deki törenden söz et.
Ça, c'est le site de la Croix Rouge.
Birkaç tane içki diz, Maze.
Maze!
Maze!
Allons trouver Maze.
Maze'i çağıralım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]