Translate.vc / French → Turkish / Mcgee
Mcgee translate Turkish
3,202 parallel translation
Te voilà.
McGee, geldin!
Je n'y arriverai pas seule.
Yalnız yapamam McGee.
Il me faut trouver ce que je cherche.
- Aradığımı bulmam lazım McGee.
Je crois que McGee a trouvé quelque chose.
- Galiba McGee bir şey buldu.
Ça va, McGee?
- İyi misin McGee?
Il est sur répondeur. Localise son portable.
- Telefonunun yerini tespit et McGee.
Dans tes rêves.
Rüyanda görürsün McGee.
Ce n'est pas drôle.
Hiç komik değil McGee.
C'est comme élever des chats, n'est-ce pas, agent McGee?
- Sürü güder gibisin Ajan McGee.
McGee, déclaration des témoins.
- McGee, tanıkların ifadeleri.
Le directeur a de la chance d'être en vie.
Müdürün hayatta olduğu için çok şanslı McGee.
Pour la serveuse de l'année, du millénaire, Kathy McGee!
Şimdi karşınızda yılın ya da milenyumun garsonu, Kathy McGee!
J'ai appris un truc sur McGee aux yeux fous.
Sanırım çılgın gözlü ile ilgili bir şeyler buldum.
J'ai appris un truc sur McGee aux yeux fous.
Çılgın gözlü ile ilgili bir şey buldum.
Et si j'avais une heure avec Robert Pattinson, il oublierait McGee la squelettique.
Ve eğer Robert Pattinson * ile bir saat yalnız kalsam ona Sıskabacak McGee'yi unuttururum. Size o kadar söylüyorum.
McGee vient de checker les escaliers.
McGee alt katı kontrol etti.
Bon boulot, McGee.
Ellerine sağlık, McGee.
Il n'y a qu'une chose qui me donne mal à la tête, McGee.
Onlar sadece başımı ağrıtmaya yarıyor, McGee.
Écrase, McGee.
- Ama ne, McGee?
McGee, vous pouvez zoomer?
McGee, yakınlaştırabilir misin lütfen?
- McGee, Ducky est déjà dans la mare?
Ducky daha gelmedi mi McGee?
McGee, accède à son compte email.
- McGee, astsubayın mail hesabına gir.
Les agents DiNozzo et McGee ont été retenus prisonniers.
Ajan DiNozzo ve McGee esir alındılar.
Agent McGee, aide-moi à le tourner, ainsi l'agent David pourra jeter un oeil.
Ajan McGee, döndürmeme yardım edersen Ajan David bir göz atabilir. Silah yok.
Tu pourras t'allonger. Les psys aiment ça, McGee.
Psikiyatristler buna bayılır McGee.
McGee, il faut que je parle à la femme de l'amiral Hargrove. Trouve-la.
McGee, Amiral Hargrove'ın karısıyla konuşmalıyım.
- Pourquoi pas McGee?
- McGee'ye ne dersin?
- Non. Parce que. McGee... et moi, nous sommes... avons... nous sommes... amis.
- Olmaz çünkü McGee ve ben... biz eskiden... arkadaşız.
- Ouaip... - Vous avez dormi dans le cercueil?
- Tabutta mı uyudun McGee?
Vérifie-les tous, McGee.
Hepsini kontrol et McGee.
Vous êtes bien l'agent McGee?
Ajan McGee'sin, değil mi?
McGee ira pas en prison si je peux l'éviter.
- McGee'yi hapse girmekten kurtaracağım.
McGee n'ira pas en prison.
- McGee hapse girmeyecek Abbs.
Cette fusillade doit être liée au meurtre du caporal Armstrong.
Bu olayın Onbaşı Armstrong'un cinayetiyle ilgisi olmalı. McGee.
Je n'ai pas de chance, en tout cas. Mais vous, McGee.
Burada şansım yaver gitmedi nasılsa.
Vous avez un résultat sur votre tireur.
Ajan McGee, katilin izini buldun.
Jusqu'à son départ pour la ville, où il a appris tout seul comment faire les trucs bizarres que tu fais, McGee.
Büyük şehre kaçana kadar, McGee'nin yaptığı vodoo büyülerinden yapıyordu.
McGee.
McGee.
Je m'en charge, McGee.
Bunu ben hallederim, McGee.
McGee, à toi.
- Ulusal Liman. - McGee, başla bakalım.
Faites-moi croire, McGee.
İnandır beni, McGee.
Tu es prêt?
Ajan McGee, hazır mısın?
D'accord, McGee, parle.
Tamam McGee, konuş bakalım. Abby az önce aradı.
- Où va-t-on, agent McGee?
- Nereye gidiyoruz Ajan McGee?
Je t'aime, McGee.
Ben seni seviyorum McGee.
- Vous devez être l'agent McGee.
- Ajan McGee olmalısınız.
Il y a un problème, McGee?
Sorun olur mu McGee?
- Pas de soucis.
Endişelenme McGee.
Il n'y a pas un bouton "reset"?
McGee, basabileceğin reset düğmesi yok mu?
Pas le temps, McGee.
O kadar vaktimiz yok McGee.
Je vais où, McGee?
- Nereye gideyim McGee?