Translate.vc / French → Turkish / Melek
Melek translate Turkish
3,939 parallel translation
L'homme a chanté comme un ange aveugle.
Adama kör bir melek gibi söylüyordu.
- Ed Dixon est un ange habillé en wolf, bear et elk.
- Ed Nixon kurt, ayı ve elk kıyafeti giymiş bir melek.
C'est pour te remercier de m'avoir présenté cette délicieuse, formidable, et joueuse femme angélique, Ursula.
Bu, beni enfes, olağanüstü, şakacı melek Ursula'yla tanıştırdığın için.
Et quand on lui a demandé à quoi elle ressemblait, il a dit, "Cherchez un ange".
Ona neye benzediğini sorduğumuzda, dedi ki : "Bir melek arayacaksınız."
D'accord pour dire qu'un ange est un terme relatif.
Söylemeliyim ki, "melek gibi olmak" göreceli bir kavram.
La presse adore opposer vierges et vamps, anges et putains.
Medya kadınları bakire veya vampir kadın ya da melek veya fahişe diye ayırmayı sever.
Belle, qui a élevé 6 enfants, qui ne se plaignait jamais, une sainte.
Güzel, altı çocuk büyütmüş. Hiç sızlanmazdı, melek gibiydi.
Tout le monde pense que je suis une sainte, avec tout ce qui est arrivé à Charlie.
Charlie'yle olanlar yüzünden herkes melek gibi biri olduğumu düşünüyor.
- Volontaire de retour vers l'Ange!
Gönüllü, Melek'e dönüyor. Şu anda yola çıkıyoruz.
Ce n'est pas n'importe quel béhélit C'est le béhélit de l'Empereur
Bu Ulu Hükümdarın Yumurtası ki Tanrı'nın Eli olarak, koruyucu bir melek olarak yeniden doğmana olanak tanır.
Depuis que le cinquième ange est né
Beşinci melek doğdu.
Bien, Ashley a vraiment été un ange, ce soir.
Ashley bu gece melek gibiydi.
Tu as un ange sur toi. Tu as été touché par le mal du roi ( tuberculose ).
Seni kollayan bir melek var.
Un ange montant la garde sur le trésor de ce champ.
Bir melek, tarlanın hazinesini yukarıdan gözetiyor.
Le prochain ange arrive, déverse son sébile dans les rivières, et elles devinrent sang.
Başka bir melek gelecek kasesini nehirlerin üstüne boşaltacak ve nehirler kana dönüşecek.
Un ange verse son bol et les rivières se changent en sang.
Bir melek bir kase boşaltacak ve nehirler kana bulanacak.
L'ange verse son bol dans les rivières, et elles deviennent comme le sang.
Melek kasesini nehirlere boşaltacak ve nehirler kan gibi olacak.
Je n'ai pas dit "super-héros", j'ai dit "ange gardien".
"Süper kahraman" demedim. "Koruyucu melek" dedim.
Il avait une liaison.
Melek gibi adam karısını aldatıyordu.
Ok, Nick Russo... n'est pas non plus un ange.
Pekâlâ, Nick Russo... O da pek melek sayılmazdı.
Oh mon Dieu, tu es un ange.
Tam bir melek gibisin.
Tu ressemblais à un petit ange.
Küçük bir melek gibiydin.
Melody, Melody, avec un visage si angélique.
Melody, Melody, yüzün melek gibi.
On the pages in between
* Melek orta sayfada *
- It s getting hot in here
* Melek orta sayfada *
Angel is the centerfold
* Melek orta sayfada *
Is really just too much
* Melek orta sayfada *
It s getting hot in here
* Melek orta sayfada *
Tu es un rayon de soleil, une aile d'ange et le Taj Mahal, tous ont fusionné en une magnifique dame.
Güneş ışınları, melek kanatları hatta Tac Mahal'in görüp görebileceği en muhteşem kadınsın.
♪ You're just like an angel
* Bir melek gibisin *
Pensez - vous que Dieu va me laisser être une fille ange au paradis?
Sence Tanrı cennette bir kız melek olmama izin verecek mi?
Veux - tu qu'un ange a un sexe?
Bu demek oluyor ki sen melek seksi yapabileceksin?
La seule façon d'arranger cette chanson de merde c'est ma voix d'alto angélique.
O şarkının pisliğini temizlemek için, - tek yolumuz melek gibi alto sesim.
Très peu de choses se produisent seulement parce qu'un ange a embrassé une licorne.
- Dünyada olanların çok küçük değeri vardır çünkü bir melek tek boynuzlu atı öper.
- Tu es un ange?
- Sen melek misin?
On émet sur radio ange?
Melek telsizini mi kullanıyorsun?
L'ange Samandriel.
Melek Samandriel...
La radio des anges?
Neden, melek telsizinden mi?
À présent, ça ne devrait plus se reproduire. Plus de radio des anges.
Artık daha fazla kaza olmayacak, başka melek telsizi de.
Et une défense contre les anges, je peux le sentir.
Melek koruması yapmışlar. Hissedebiliyorum.
Une tablette des anges.
Melek tableti var.
La tablette des anges, Castiel.
Melek tableti Castiel.
Si la tablette des démons peut garder les démons en enfer, que crois-tu que la tablette des anges nous fera?
Eğer şeytan tableti şeytanları cehenneme kapıyorsa sence melek tableti bize ne yapacaktır?
Elle ressemble à un ange.
Melek gibi bir kız.
Cocaïne, pilules, et des trucs bizarres comme la poussière d'ange.
Kokain, haplar ve Melek Tozu gibi diğer bokluklar.
Es-tu un ange?
Sen bir melek misin?
Et pourtant, c'est un ange.
Buna rağmen o bir melek.
D'un ange.
Melek gibi.
Ce petit ange est tombé du ciel.
Bu melek öyle tatlı ki
Yeah, Stan a été un vrai ange.
Evet, Stan bu aralar tam bir melek gibi.
And when it rains
* Bana aşkını veren bir melek gibi *