Mellie translate Turkish

Je ne comprends pas à quoi te servent toutes ces robes, meille.

Bu kadar çok gece elbisesini ne yapıyorsun hiç anlamış değilim, Mellie.

Si tu avais des petits-enfants, dieu m'en garde, ils n'auraient pas mangé entre les repas et auraient été maladifs.

Eğer torunların olsaydı, Mellie, Tanrı korusun... iki öğün arasında hiç bir şey yemeyen iç bayıltıcı çocuklar olurdu.

Fais attention avec les bonbons.

Oh, şekerlemelere dikkat et, Mellie.

Ii faut que tu changes de dentier.

Üst dişlerini yenilemelisin, Mellie.

Tu es assez vieille pour dire les mots.

ne demek Mellie, anlatmak istediğin şeyi anlatacak yaştasın.

Fais bien attention aux paquets.

Paketlere dikkat et, Mellie.

Mellie sewell a appelé, cet aprês-midi.

- Bu öğleden sonra Mellie Sewell aradı.

Mellie n'a pas d'humour.

Mellie espriden hiç anlamıyor.

Je disais donc, meille sewell m'a dit que vous aviez joué aux cartes à l'ambassade d'allemagne, avec le jeune phili von ramme et sam chandler, qui est un parent et a toujours fait scandale.

Dediğim gibi, Mellie Sewell bana... senin Alman elçiliğinde genç Phili von Ramme ve.. Benim akrabam olan skandallarıyla ünlü Sam Chandler ile... kumar oynadığını söyledi.

Je peux vous appeler Mellie?

sana Millie diyebilir miyim?

Bon sang, Mellie.

Oh, Tanrım, Mellie.

- Mellie, tu as vu ton père?

Mellie, babanı gördün mü?

Pour que ça soit des restants, il faut en avoir mangé, Mellie.

Yemek artığı demek için bir kısmını yenilmesi gerekir, Millie.

- Mellie. Salut.

- Mellie.

Mellie, décris encore l'homme qui t'a donné ça.

Mellie, zarfı veren adamı bir daha tarif etsene.

D'accord. Merci encore, Mellie.

Yeniden teşekkürler, Mellie.

Mellie?

Mellie?

- Bonjour, Mellie.

Merhaba, Mellie.

Tu t'appelles Mellie.

Adın Millie.

Mellie existe seulement à cause de vous.

Mellie'nin tek var oluş sebebi sensin.

Leur surveillance découverte, ils compteront encore plus sur elle.

İzleme aygıtını kaldırdığın için Mellie daha da çok bağlılar.

Ne lui dites rien au sujet de l'enquête.

Araştırman hakkında Mellie'e bir şey söyleme.

Vous ne pouvez rien dire à Mellie.

Bunları Mellie'e anlatamazsın.

Et c'est Mellie qui s'en occupera.

Bu işi de Mellie'e yaptırırlar.

- Elle ne ferait pas ça.

Mellie böyle bir şey yapmaz.

Eh bien, Madeline, en fait, mais elle était Mellie quand elle était avec vous.

Sizinleyken adı Mellie'ydi.

Mellie existe seulement à cause de vous.

Mellie'nin var olma sebebi sensin. Anlaşmamızı unutma.

- Un assassin? - Comme Madeline, en Mellie?

Suikastçı yani?

J'étais du F.B.l. et j'ignorais que Mellie était une poupée.

Mellie'nin bebek olduğundan haberim yoktu.

C'est une ruse. Mellie, si tu le fais, tu commettras une erreur.

Mellie, hata yapıyor olacaksın.

M. Ballard, vous souvenez-vous de votre ancienne voisine, Mellie?

Paul Bey, eski komşunuz Mellie'yi hatırladınız mı?

Vous souvenez-vous de votre ancienne voisine, Mellie?

Uyuyan ajan mı? Eski komşunuz Mellie'yi tanıyabildiniz mi?

- Pourquoi je ne trouve pas Mellie?

Neden Mellie'yi bulamıyorum?

Activer le protocole en veilleuse de Mellie?

Mellie'nin uykucu protokolünü aktive mi ettireceksin?

Mellie! Couvre tes oreilles!

Mellie, kulaklarını kapat!

Mellie, souviens-toi de nous.

Mellie, hatırla bizi!

Libérez-les, puis trouvez Paul et Mellie.

Onları kurtarın ve Paul'le Mellie'yi bulun.

Elle a tué Mellie.

Mellie'yi öldürdü.

Adelle a activé Mellie, et elle s'est suicidée.

Mellie'yi harekete geçirdi ve o da intihar etti.

Mellie.

- Mellie.

- Mellie.

- Mellie.

Mellie et Fitz sont heureux ensemble.

Mellie ve Fitz birlikte mutlular, Liv.

Troisièmement, où est Mellie Grant bon sang?

- Eğer vaktim olursa, eğer yalnız olursak- - - Amanda.

Mellie.

Mellie.

- Mellie, je te promets...

Mellie.

Mellie?

Mellie.

- Qui?

- Kimi? - Mellie.

- Mellie.

Madeline aslında.

- Je vous en prie.

Mellie'yken Madeline gibi mi?

Elle s'appelait Mellie.

Adı Mellie'ydi. Komşumdu.

Je ne suis pas Mellie.

Ben Mellie değilim.