English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Men

Men translate Turkish

1,390 parallel translation
Existe-t-il des critères d'exclusion susceptibles de priver votre patiente d'une greffe du cœur?
Hastanın kalp naklinden men edilmesini gerektirecek bir koşul var mı?
Ted, en tant que ton mentor et ton guide spirituel, je t'interdis de l'appeler.
Ted, danışmanın ve ruhani rehberi olarak seni onu aramaktan men ediyorum.
Tu seras interdit de séjour en Australie.
Avustralya'ya tekrar adım atmaktan men edildin.
- T'as pas aimé X-men 2?
- Dostum, X2'den hoşlanmadın mı?
Si vous voulez, X-Men 1 et 2, mais vous devez commencer par le 1. C'est comme ça qu'on fait.
İstersen, X-Men Bir ve İki, ama önce biri izlemen lazım.
et je vais te dire ce qui me pose problème à son propos ;
- Yeni Whedon X-men'i okudun mu?
Tu écoutes Boyz ll Men?
Boyz II Men mi dinliyorsun?
Boyz ll Men, hein?
Boyz II Men mi?
Et si je te faisais oublier un truc nul grâce à un autre truc nul?
Seni berbat olmuş birisinin berbat olmuş birşeyiyle uğraşmaktan men etsem, nasıl olur?
Les Iron Men ont perdu pour la 5ème fois de suite.
Demir Adamlar peş peşe beş kez kaybettiler.
Le propriétaire des Iron Men veut que je revienne!
Demir Adamlar'ın yöneticisi aradı. Geri dönmemi istiyor.
Dites-lui qu'il est virer de la boîte.
Ona.. ... kulüpten men edildiğini söyle.
- Pourquoi tu m'as exclu de ton club?
Neden beni kulübünden men ettin?
Le quaterback deux fois récompensé des Iron Men, Drew Boyd. - Ravi de t'avoir Drew
Demir Adamlar'ın yıldız oyun kurucusu, iki MVP'li Drew Boyd.
Place Tien An Men :
1989'da burada hiç bir şey olmadı.
C'est un rôle récurrent dans "two and a half men"
"Two and a Half Men" in tekrarı var.
Je chantais avec Boyz II Men.
Ben Boyz II Men'in geri vokalindeydim.
X-men numéro 143, quand Kitty Pryde voyage dans le temps...
X-Men 143. sayı. Kitty Pryde'ın zamanda yolculuk yaptığı sayı.
X-Men.
X-Men.
Tous les X-men.
Hepimiz.
Les conditions de sa libération interdisent à McGorvey d'approcher à moins de 100 m tout square, école ou aire de jeux où se réunissent les enfants.
McGorvey'nin tahliyesinin şartları onun, çocukların gittiği herhangi bir park, okul ya da eğlence merkezine 100 metreden fazla yaklaşmasını men ediyor.
Ou ils peuvent faire une cage en plastique comme celle de Magneto dans "X - Men 2".
Ya da X-Men 2'deki Magneto'sunki gibi sert bir manyetik kafes yapabilirler.
... le condamne à une peine de sept ans de réclusion, à l'interdiction d'exercer la fonction publique, à l'interdiction légale pour la durée de la peine.
- -yedi yıl hapis yatma cezasına, herhangi bir devlet görevinde bulunmasının yasaklanmasına ve mahkumiyet süresi boyunca bütün yasal haklarından men edilme cezasına çarptırılmıştır.
Vous devrez rester à plus de 500 mètres de Mara Toufiey, de son domicile et de tout endroit où elle serait susceptible de se rendre.
Sizi, Mara Toufiey, ailesi, evi veya onun... bulunabileceğini tahmin ettiğiniz... heryere 500 mt.'den fazla yaklaşmaktan men ediyorum.
C'est mon dicton!
Men buna inanürün!
Er giebt mir un message für vous.
Kendü zahtı gılgıç men. ( size bir haber ilettü!
Je ne suis point musulman!
Men müslüman değülem!
Je veux une femme, Je veux un bébé.
Men hatun isterün Ana.
Qu'est-ce que j'en sais moi Va te soulager derrière l'arbre!
He? Hela mı? Men ne bilem, get ağacun dibüne!
Aux yeux d'ébène! J'ai vu beaucoup de pays comme des nomades, visité plein de contrées...
Karagözlü, men çok memleket gezdüm, yörükler gibü, diyar diyar...
Je fais le relais entre eux.
Hepsi arada men gider gelirün.
Je l'ai mis au courant de l'irruption de l'infidèle, sans moi le Califat serait dans les mains des Vénitiens.
Gavurun baskın haberünü verdün ki men olmasaydun halifelük Venedüklülere geçmüş idi.
C'est mon choix et pourtant c'est ta gloire? .
Seçen men, zafer niçün senün?
On m'appelle Mike le Comédien et celui-ci est le propriétaire du :
Men Oyunbaz MaykıI, bu da teatron'un sahibü Oyunbaz Hacu Dimütru...
Dis-moi ce que c'est, je te dirai si j'en fais partie.
Sen ne oldigini de onin, men diyem sana olup olmadüğün.
Je ne suis pas Socrate. C'est un geste, un missel!
Men değilüm Sokrat.
Je ne suis qu'un Nomade, je marche et donne la dîme...
Men yörük'ün. hep yürüdün. Hem de verirün.
Mère, je l'ai trouvée la femme pour ma maison.
Men evleneceğün kadını buldün ana.
Ah, c'était autrement drôle!
Men sahicüsünü gördümdü...
Ah tout ce que je veux c'est un bon coup pour m'amuser!
Ah men bir eğlenceeee istereem!
Mère! Mère!
Men andan ayru olman...
Ô ingrat! Que ferais-je sans elle?
Ya bir şey olsa ona men... niderdin he?
Mais nous autres l'Administration, nous sommes obligés de rester intransigeants...
Eyü. Men akullu adam severün.
Je l'ai moi... j'ai attendu que tu sois en fonctions, pour te le remettre Cependant, elle est deux, la pierre...
Bendedür... Valilüğün bekledün, men de sana getürecek idün...
Ce n'est plus la peine, laisse-moi te raconter! ...
ihtiyaç yoktur men sana anlatayım.
Je suis celui qui etait l'heraut des califes et des Sultans.
Yahu men halifelere, krallara elçilik etmiş adamun.
- Vous avez vu X-Men? - Oui.
- X Men'i izlemiş miydin?
Earl Hickey a été à "Express for Men", et m'a acheté une chemise.
Earl Hickey, Express for Men'e gidip bana gömlek aldı.
MON ONCLE CHARLIE
Two and a half men Memelere Karşı İhmalkar Tavır.
Avez-vous vu All the President's Men?
Ben baş muhabirlerinden biriyim bu... "Başkanın Bütün Adamları" nı görmüş müydün?
Je l'ai achetée...
Men o sığıra pul sayup, satun aldun... iyleştürün didin de aldun...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]