Translate.vc / French → Turkish / Microsoft
Microsoft translate Turkish
149 parallel translation
Nous avions deux ans d'avance sur Microsoft lorsque Drake, dans sa sagesse infinie, a mis fin au programme.
Drake, o muhteşem bilgeliği sayesinde programı sonlandırdığında,... Microsoft'un iki yıl önündeydik.
J'aurais dû rester pépère chez Microsoft.
Microsoft'ta kalmalıydım.
Il vit à Seattle, 2 enfants. Informaticien.
Seattle'de yaşıyor, iki çocuğu var, Microsoft'ta çalışıyor.
Ces tarés iront jamais bosser chez Microsoft!
Bu aptal herifler gidip lanet Microsoft için çalışmayacaklar. - Eğer bir mahkûm Oz'da ayakta kalabilirse, sokakta cesaretlenir. - Saçmalık.
Tu sais ce que ça demande de concurrencer Microsoft et IBM?
Baba, biliyor musun Microsoft ve IBM gibi markalarla yarışmak nelere mal olur?
La galaxie Microsoft.
Microsoft GaIaksisi.
Microsoft a perdu 3 points.
Microsoft üç puan düşmüş.
Microsoft a perdu trois points.
Microsoft üç puan düşmüş.
Ces menteurs de Microsoft vont détruire Apple!
Microsoft Apple'ı yok edecek. Onlara güvenemezin.
J'investis 909 $, et toi, Paul, 606 $ et on conserve le nom Microsoft.
Evet Paul, ben 909 dolardayım, sen 606 Microsoft adını sürdürüyoruz.
Personne n'avait jamais entendu parler de Microsoft ou Bill Gates.
Microsoft? Tanıdığım hiç kimse ne Microsoft'u ne de Bill Gates'i duymuştu.
Ceux de Microsoft, comment deviner qui ils étaient?
Ve sonra Microsoft'tan adamlar çıkageldiğinde kim olduklarını nereden bilebilirdik?
- Président de Microsoft.
- Microsoft'un başkanı.
- Microsoft, on a travaillé à...
- Microsoft olarak tasarımımız...
Leur entreprise Microsoft était minuscule.
Microsoft küçücük bir şirketti.
Ça n'est pas risqué de laisser Microsoft entrer ici?
Bu Microsoft'çuları buraya sokmanın uygun olduğundan emin misin?
À laquelle appartiennent nos amis de Microsoft.
Ve bir parçası da Microsoft'taki arkadaşlarımız.
Nos gars rentrent du Japon avec ce NEC bourré de programmes Microsoft. De vos programmes Microsoft.
Adamlarımız Japonya'dan bu NEC ile döndüler içinde Microsoft programları yüklü.
Microsoft détient aujourd'hui une part du capital de Apple Computer
Microsoft, Apple Bilgisayarları'nın bir parçasının sahibidir.
- Comme Microsoft?
- O bilgisayar şirketi gibi mi?
Les Japonais ont créé un logiciel qui va balayer Microsoft!
Japonlar Microsoft'a rakip olacak bir yatırım yapıyor.
J'avais lu un article disant que Microsoft employait des secrétaires millionnaires.
Bir süre önce bir yazı okumuştum. Microsoft'un, dünyadaki en çok milyoner sekreter çalıştıran şirket olduğu yazıyordu.
Je compte faire 8 à 9 points au-dessus du cours de cette année.
Bu senenin sonunda sana 8 ya da 9 puan kazandırmayı planlıyorum. İnsanlar bundan yeni Microsoft diye bahsediyorlar.
Des coups de chance en Bourse. Microsoft, notamment.
Bazı hisselerde şansı yaver gitmiş, mesela Microsoft.
L'Etat et le gouvernement de Washington sont hostiles à la proposition de Microsoft qui consisterait pour la société à acheter un Etat fédéral ;
Washington'daki devlet ve eyalet yetkilileri Microsoft'un önerisini açıkça reddetti. Bu Microsoft'un bir eyaleti satın alma istemiyle ilgili.
En 1990, Gig a acheté des actions d'une boîte inconnue, Microsoft
39. Gig 1990'da Microsoft'un gizli bir hissesini satın aldı.
Nos actions ne valent rien et le yacht est au clou.
Ne yazık ki Microsoft hisselerimizi sattık ve yatımızı da rehin verdik.
Nous aurons de la chance d'être vivant si Microsoft ne bug pas.
Microsoft çatışmasında yaşamadığın için şanslısın.
Cobayes de Microsoft, accros à l'lnternet... on se fout de tout.
Medeniyetsiz internet bagimlisiyiz. Kendi yuvamiza siciyoruz.
- J'ai cédé ma firme à Microsoft.
- Şirketimi Microsoft'a sattım. - Öyle mi?
Un des participants était Craig Mundie, un big boss de chez Microsoft, vice-président de production ou quelque chose comme ça.
Microsoftla epey haşır neşir yakınlar, Tüketim toplumunun iğrenç başkanı ya da onun gibi birşeyler diye düşündüm.
je regarde son badge et lui dit : "Oh, je vois que vous travaillez pour Microsoft."
Ve şey, Onun rozetine baktım ve dedimki, "Microsoft için çalışıyorsunuz"
La plupart d'entre vous le savent sans doute déjà, mais il y a 12 millions d'utilisateurs, un système d'exploitation développé par des centaines de programmeurs qui collaborent grâce à Internet, un challenge pour Microsoft Windows NT,
Bir çoğunuz zaten biliyorsunuz, ama Bilmeyen 12 milyon insan var Bir OS geliştirildi Internetteki Yüzlerce programcı işbirliği ile.
Et, on peut aujourd'hui attribuer une bonne partie de cela à Microsoft.
Ve mmm... um, Cidden bu konuda Microsoftu suçlayabilirsin,
Bill Gates de Microsoft, qui avait été créé récemment, écrivait une lettre ouverte à la communauté où il argumentait point par point le concept relativement nouveau de logiciel propriétaire.
Yakın zamanlarda Microsoftu kuran Bill Gates birliğe açık bir mektup yazdı gerçek tescilli yazılımın ne olduğunu nokta nokta vurgulayan bir mektup.
C'est le cas par exemple avec Microsoft.
Durum budur, mesela Microsoft.
Apache est devenue l'application qui a motivé les fournisseurs d'accès internet et les entreprises de e-commerce à choisir Linux plutôt que Microsoft Windows.
Aslında, Apache ISS leri motive eden gerçek uygulama oldu. ve e-ticaret şirketleri Microsoftun Windowsuna karşı Linuxu seçtiler
Et Netscape a utilisé l'open source essentiellement comme un moyen de combattre Microsoft, qui distribuait Internet Explorer, mais ne donnait le code source à personne, ne collaborait pas avec d'autres entreprises.
Ve Netscape Microsoftu dövmek için bir yol olarak açık kaynağa geldi aslında Internet Explorer'a rakipti, ama kimsenin kaynak kodları almasına izin yok firmaların işbirliği yapmasına izin yok
De toute façon, nous voyons, au fur et à mesure que le temps passait que notre logiciel était en compétition avec d'autres, en particulier ceux de Microsoft.
Yine de problemi, zaman geçtikçe görüyorduk bizim yazılımımız mmmm... diğerlerinin özellikle Microsoftun yazılımlarıyla yarışıyor olmuştu.
Mais le vrai problème était qu'ils craignaient que Microsoft obtienne le monopole sur le marché des navigateurs et qu'il utilise leur monopole pour pervertir
Onları asıl ürküten asıl problem Microsoft browser pazarı üzerinde tekel elde edecekti ve bu tekeli tabiki kötüye kullanacaklardı.
Alors j'ai observé la concurrence, particulièrement Microsoft.
Sonra rakiplere baktım özellikle Microsofta
Je pense que nous étions dans une période de vulnérabilité entre le moment où nous avons lancé la campagne Open source et le moment ou les vendeurs de bases de données nous on rejoint C'est à ce moment que des actions hostiles de la part de Microsoft ou d'autres entreprises de logiciels à code source fermé C'est à ce moment qu'une sérieuse attaque marketing aurait pu nous faire couler mais comme les grands vendeurs de base de données nous ont rejoint et ça a ouvert la voie à d'autre vendeurs de bases de données indépendants
ve database satıcıları darbe yemişti konu buydu, bu düşmanca hareket Microsoft ve diğer kapalı kaynak yazılım firmalarından gelmişti işte bu hadise ciddi pazarlama saldırısı bize göçertebilir databasecilerin uğradığı ilk büyük darbede diğer ISV ler için yol açılmıştı kar topu etkisi başlattı
Et un an après, je crois Microsoft a parlé d'ouvrir son code source
1 yıl sonra, eminimki Microsoft bazı kodları yayınlama konusunu görüşüyordu
le vice-président de Microsoft en parle
Microsoft ahlaksız başkanı bunun hakkında konuşuyor
Je pense que la décision du ministère de la justice a sensibilisé les gens sur le fait qu'ils peuvent trouver une alternative à Microsoft.
Sanırım bu Adalet bölümü departmanı insanları gerçeğin farkına vardırdı.
Avec ce genre de changement de perception, on voit très clairement que les gens utilisent Microsoft parce qu'on leur donne et qu'ensuite ils continuent d'acheter du Microsoft mais que, au moins, il y en a de plus en plus au courant du problème aujourd'hui
çok net görebilirsin Bu insanlar Microsoftu kendi rızalarıyla aldılar ve belki hala alıyorlar ama nihayetinde onlarda piyasanın daha çok farkında şu günlerde
Actuellement, Microsoft utilise Linux comme défense.
Microsoft genelde Linuxu savunma olarak kullanır
Alors que normalement, dans la communauté Linux, nous sommes plutôt inquiets laisser la permission de Microsoft se pose, mais il y a un article de Slashdot datant de décembre 1998 où un gars qui s'appelle Matt à dit
biz her zamanki gibi, dernekte gibi oturup endişelenip duruyorken Microsoft alemin kralı olacak diye üzülüyoruz 98 yılı Aralık ayı falan bir makale çıktı Matt adında bir herif bir şeye işaret ediyordu
Nous avons défilé autour et en haut du parking là-haut et c'est là que Microsoft avait prévu un accueil pour nous avec boissons et un grand panneau qui disait
Park yapılan kısma ilerledik ve işte şurada ve burada, Microsoft da burada yapmıştı tanışmayı içkiler ve büyük bir afiş var...
C'est un futur Microsoft.
Dinle, evde sorun çıktı.
et que peut-être Microsoft n'est pas le rêve américain après tout.
nihayet Microsofta alternatif bir şeyler bakabilirsin belki de Microsoft Amerikan Ruyası falan değil ve bu bir algılama değişikliği