Translate.vc / French → Turkish / Midtown
Midtown translate Turkish
166 parallel translation
Centre-ville. 44e Rue.
Midtown. 44. Cadde..
Dans un centre d'aide pour enfants.
Midtown Çocuk Kriz Merkezinde.
- Dans Midtown?
- Midtown'da mı bu dükkan?
Trop chic.
Hayır, orası Midtown *.
Le Club Midtown.
- Midtown Kulübü.
Si vous y parvenez... je pourrais me voir obligé de vous donner le Club Midtown.
Dinle, eğer bunu becerebilirsen Midtown Kulübü işini sana vermem için baskılar gelebilir.
Je savais que si j'offrais le Midtown à Alex, il se rangerait.
Midtown Kulübü işini Alex'e verince işe döneceğini biliyordum.
New York... Une suite en ville.
New York, Midtown'da.
Winslett, 36e rue.
Midtown Winslett, 36. Sokak.
- On a accaparé votre temps.
- Midtown'lı adama 7 verdin.
Il a rencontré une Samantha la semaine dernière au Midtown Arms.
Geçen hafta Midtown Arms'ta Samantha diye biriyle buluşmuş.
Ils recyclent chaque semaine.
Midtown Arms kasetleri bir hafta sonra yeniden kullanıyor.
Midtown High Seniors, Pas d'arret.
Midtown High Mezunları. Aylak aylak dolaşmak yok!
Rainbow Randolph arrete en plein Midtown, au Patsy's Bar.
Gökkuşağı Randolph federaller tarafından Patsy'nin Barı'nda basıldı.
Le type a dit Midtown, on ne peut pas se tromper.
Adam şehrin ortasında dedi Kaçıramazsınız dedi.
On a fait faire la modélisation PC, et on travaille avec Midtown Trust côté finances.
Bilgisayar modellemesi üzerinden anlaşma yaptık..... ve Midtown Trust'la finansal olarak çalışıyoruz.
On a appelé Cozumel, Midtown Trust.
Midtown Trust'tan Cozumel'i aradık.
- À la sortie de Reisterstown Road?
Midtown Yolu'nun dışında.
35ème étage, centre de Manhattan.
Midtown Manhattan. New York Şehri.
Il a témoigné lors de l'audience sur la capacité d'Henry Darius pour le meurtre des 3 infirmières à Midtown.
Henry Darius'un cezai ehliyet duruşmasında ifade vermişti.
Vous m'avez proposé un marché si j'avouais. Ces 3 infirmières à Midtown...
Midtown'daki o üç cinayeti itiraf edersem benimle uzlaşılacağını söylemiştin.
Le trafic à Midtown est tuant.
Gün ortası trafiği insanı katil eder.
Arrêtez le mois dernier pour B-and-E dans un service de stockage dans le Midtown
Geçen ay şehir merkezindeki bir depoya izinsiz girmekten tutuklanmış.
Un péage a enregistré le passage de Jin au centre-ville après 23 h le soir de la disparition.
Otomatik geçiş kartına göre Jin, saat 11'den sonra Midtown tünelinden geçmiş.
Midtown downtown Snakes on a blog
Şehir merkezinden çarşıya kadar binalarda yılanlar var.
Manteau beige et froc dégueu, planté a Midtown.
Bej bir mont ve komik pantolonlar. Şehrin göbeğinde sarhoş olmuş.
Kenneth Parcell, Acceptez vous cette bague? pour la vendre dans le quartier juif de Midtown, et utiliser l'argent pour s'acheter une Nintendo Wii?
Kenneth Parcell, bu yüzüğü al ve şehir merkezindeki Yahudi bölgesinde sat.
Et si j'achetais NBC et la transformais en la plus grande allée de Midtown?
NBC'yi satın alıp şehirdeki en büyük Lane Bryant'a dönüştürmeme ne dersin?
- Centre-ville, Nobu, s'il vous plaît.
- Midtown, Nobu, lütfen.
Je me suis avancé, je l'ai arrêté, j'ai suivi la procédure et le jour suivant, Je m'occupais du trafic du tunnel du centre.
Ertesi gün kendimi Midtown Tüneli'nde trafiği idare ederken buldum.
Le "N.Y. stalker sighting", et regarde qui est en ville.
NY Takipçisi tarafından tespit edilen kişi ve bak, Midtown'da kim var?
Je veux un déploiement des forces sur la ville, une équipe de déminage, et une équipe de plongeurs déployée à chaque pont principal du côté est et sur le tunnel Midtown.
Tüm şehirdeki özel birimler, bomba ekipleri ve scubaların şehrin doğu yakasındaki köprülere ve metro tünellerine dağıtılmasını istiyorum.
La semaine dernière dans un bar appelé Michael's à Midtown.
Geçen hafta şehir merkezinde bir barda. Adı Michael's.
Beth habite dans Midtown.
Beth şehrin göbeğinde yaşıyor.
Midtown, c'est par là.
Orası da bu tarafta.
- Midtown?
- Yani şehrin göbeğini mi?
Il écrit depuis quelque part dans le centre.
Midtown'da bir yerde.
Quinn, trouve-moi une brasserie dans la partie ouest du centre-ville. On cherche dans cette direction.
Quinn, Midtown'ın Batı Yakası'ndaki bütün bira fabrikalarının dökümünü istiyorum.
Le tunnel de Hollande, le tunnel de la ville, le pont de Manhattan.
Hollanda Tüneli, Midtown Tüneli, Manhattan Köprüsü.
Dans cette leçon, il y avait une attaque en avançant de E4 à D5, indiquant qu'un pion ou un petit voyou du gang Midtown Highboys devait être tué.
Örneğin, bu derste E4'ten D5'e ilerleme vasıtasıyla siyah merkeze bir saldırı belirtilmiş ki bu Midtown Highboys'ta bir piyonun veya alt kademe bir çete üyesinin öldürülmesi gerektiğini gösteriyor.
Nous pensons qu'il va pénétrer dans d'autres clubs du même secteur.
Ve Midtown bölgesindeki benzer kulüplere takıldığına inanıyoruz.
Life Systems est un centre médical à Midtown.
Yaşam Sistemleri, Midtown'da bir tıp merkezi.
LE PATRON Toute voiture volée entre ici et le centre-ville, ce sont ses gars.
Midtown'dan çalınan her arabayı onun adamları çalıyor.
L'adresse que Félix a donnée à Shawn est une ruelle - dans une zone industrielle.
Felix'in verdiği adres var ya? Bir sokak. Midtown'da endüstriyel bölgede.
Ils ont changé de chef au Midtown Bistro, alors je préfère manger ici.
Midtown Bistro, gittiler ve şefi değiştirdiler böylece burada yemek yemek daha iyi.
Dr Cavanaugh, l'hôpital Midtown.
Midtown Hastanesi'nden.
En plein Madison Avenue avec vue sur Midtown.
Madison Bulvarı'nda.
Oui.
Midtown'daki hemşireler gibiler.
Je cherche l'inspecteur Bill Weiner, commissariat de Midtown South.
15. bölge memuru John, nasıl yardım edebilirim? Evet merhaba. Ben dedektif Bill Weiner'i arıyorum.
Allez.
- Midtown'un o yoğun trafiğinde mi?
La recherche ARPM m'a conduit à un labo privé dans Midtown, Sanon Research, et ils ont un proto avancé d'un canon à micro-ondes portable.
DARPA sonuçları nihayet geldi. Midtown'da Sanon adlı bir araştırma şirketi var. Şuna dikkat :