English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Mike

Mike translate Turkish

21,118 parallel translation
- Bonjour, Mike.
- Merhaba Mike.
Phil. Je te présente le nouveau et amélioré
Phil, huzurlarında yeni ve geliştirilmiş Mike Miller.
Mike Miller. T'en penses quoi?
Ne düşünüyorsun?
Personne ne l'est, Mike.
- Kimse bağışık değil Mike.
Je suis désolé Mike.
- Tanrım, kusura bakma, Mike.
D'après les services de Renseignements, les Soviétiques ont utilisé un système de couches semblable à la détonation de notre Ivy Mike en 1952, ce qui correspond au rayon d'explosion.
Aldığımız istihbarata göre Sovyetler 1952'deki Ivy Mike patlamasında kullandığımıza benzer, katmanlı bir tasarım kullanmış. Bu da patlama çapına uyuyor.
Je le sais, car on m'en a refusé une pour Mike.
Mike'ı istedim ve reddettiler, oradan biliyorum.
Mike, quel intelligent fils de pute.
Mike, seni zeki oruspu evladı.
Mike.
- Mike... Mike.
Le Dr Mike Leighton et le Dr Neil Hudson.
- Dr. Mike Leighton ve Dr. Neal Hudson.
- Et Mike Leighton?
Peki ya Mike Leighton?
Merci Mike.
Teşekkürler, Mike.
Mike n'est pas en ville pour quelques temps, donc AJ restera avec nous.
Bu arada dinleyin, Mike birkaç gün şehir dışında olacak..... o yüzden A.J. bizde kalacak.
Mike Pelman.
Mike Pelman.
L'un d'eux était Mike Pelman?
Biri Mike Pelman mı?
Je me souviens d'un Mike...
Sanki bir Mike vardı.
Non, Mike Belmont, Dennis Giza et Marcus Levi.
Mike Belmont, Dennis Giza ve Marcus Levi.
Tordre le coup de Mike comme une poupée? Ouais.
Mike ın boynunu oyuncak gibi büktüm, evet?
"Le livre de Mike McCormick".
"Mike McCormick in kitabı."
Mike, sors.
Mike çıkıyor.
Mike était ingénieur électricien quand je l'ai rencontré.
Tanıştığımızda Mike elektrik mühendisiydi.
D'accord je ne suis pas là pour me disputer Mike.
Pekala, buraya kavga etmeye gelmedim Mike.
C'est magnifique, Mike.
Bu çok güzel Mike.
Mike Spar.
Mike Spar.
À quoi pensez-vous, Mike?
Ne düşünüyorsun, Mike?
C'est quoi le plan, Mike?
Plan ne, Mike?
Vous n'êtes pas ce genre d'homme.
Böyle bir adam değilsin, Mike.
Avouez!
- Mike. - İtiraf et!
Non, Mike!
Hayır!
Attendez!
Mike, bekle!
Doucement.
Mike, sakin ol.
Dites-le!
- Söyle! - Mike.
Dites-le!
- Mike!
Ça n'aidera pas Stacey.
Mike, bu Stacey'ye yardım etmeyecek.
Si Pride et Hamilton sont toujours dans le quartier, ça pourrait être là que Spar les a emmenés.
Eğer Pride ve Hamilton hala merkezdelerse Mike Spar onları oraya götürmüş olabilir.
Mike, ce que vous avez trouvé dans ces dossiers... Cette preuve...
Mike, o dosyalarda bulduğun şeyler kanıt.
Des photos trouvées par Brody chez Mike Spar.
Brody'nin Mike Spar'ın evinde bulduğu fotoğraflar.
Écoutez, Mike... Dieu sait que je ne suis pas le meilleur des pères.
Dinle, Mike ebeveynlik yapmaktan anlamadığımı Allah biliyor.
- Je pense que c'est bon, Mike.
Bence bu iyi bir şey Mike.
Ne suis pas les règles, Mike.
Senaryoya bakmak zorundasın, Mike.
Mike : Hé, Axl, tu sais où est-ce que ça va?
Axl, bu nerden çıktı biliyor musun?
Mike!
Mike!
Mike, j'ai trouvé la solution!
Mike, buldum!
Mike.
Mike.
Ils venaient pour nous, Mike, peu importe ce que nous faisions. Qui?
- Ne yapmış olursak olalım bizim peşimizden geliyorlar, Mike.
Regardez le tas de boue de Mike.
Mick'in hurdasına bakın.
Cabe, tu étais le seul à essayer de voir le meilleur chez Mike, quand tout le monde ne voyait qu'un criminel.
Pekâlâ Cabe, herkes bir suçlu görürken Mick'in içindeki iyiliği görmeye çalışan sadece sendin.
Mike est passé devant.
Mike önlerinden geçmiş.
Capitaine Mike Miller, terminé.
Yüzbaşı Mike Miller, kayıt sonu.
Tu m'as manqué Mike.
- Seni özledim Mike.
Dr Campbell. Mike...
- Dr. Campbell.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]