English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Mine

Mine translate Turkish

6,055 parallel translation
Altaussee, mine de sel.
Altaussee'da da tuz madeni.
Une mine de cuivre à Siegen.
Siegen'da bir bakır madeni var.
Cher James, hier, nous avons trouvé 16 000 œuvres d'art volées dans une mine de cuivre allemande.
Sevgili James, dün bir Alman bakır madeninde 16.000 çalınmış sanat eseri bulduk.
Dans une mine.
Orada bir maden var.
Ces tableaux seraient dans la mine?
Ve buradaki tabloların madenlerde olduğunu mu düşünüyorsun?
Enterrées 365 m sous terre dans une mine de sel à Merkers, en Allemagne, nos GI ont découvert plus de 100 t de lingots d'or, soit toute la réserve allemande.
Askerlerimiz, Merkers'daki bir tuz madeninin 360 metre altında gömülü Almanya'nın tüm rezervini oluşturan 100 tonluk altın külçeleri buldu.
MINE DE HEILBRONN ALLEMAGNE
Heilbronn Madeni, Almanya
Stop. Je crois que j'ai marché sur une sorte de mine.
Sanırım bir mayına bastım.
Le lieutenant a marché sur une mine non explosée.
Görünüşe göre, Teğmen patlamamış bir mayının üzerinde duruyor.
Soit la mine a été endommagée par le feu et elle n'explosera pas...
Ya mayın yangından hasar görüp etkisiz hale gelmiştir...
Bon sang, ils ont fait sauter la mine!
Tanrım, madeni havaya uçurmuşlar.
Sam, Savitz, allez trouver un plan de la mine.
Sam, Savitz'le yerli madencilerle konuşup madenin planını bulun.
Pourquoi avoir détruit la mine?
Neden madeni havaya uçurdun?
Ça ne paie pas de mine... mais c'est l'endroit idéal pour s'installer.
Pek iyi görünmüyor ama inşa etmek için harika bir yer.
Bon, vu de mon propre point de vue, c'est une mine d'or.
Bak, oturduğum yerden görünen şu ki bu yer altın madeni. - Ne?
Et tu as une sale mine.
Ayrıca bok gibi görünüyorsunuz.
Vous avez une mine superbe, ma chère.
Çok güzel görünüyorsun, hayatım. Sahiden.
Et maintenant, transportons-nous sous terre. Dans la mine de charbon!
Şimdi de... yeraltına iniyoruz, kömür madeninde çalışıyoruz!
Tu t'es approché du bord et tu as fait mine de te déshabiller.
Kıyıya gelip soyunuyor numarası yapmıştın.
Transformée en une mine.
Ve maden açtık.
C'est là que nous vivions avant la fermeture de la mine.
Burası maden kapanmadan önce yaşadığımız yerdi.
Quoi qu'il en soit, tu pense que c'est ce qu'ils ont déterré dans cette mine?
Her neyse, sence o zamanlarda bunun için mi kazıyorlardı o madeni?
Ce n'était pas une mine à l'origine, C'était une grotte.
Aslında maden değildi, Mağaraydı.
Elle a bonne mine.
Ben de budadım. Şimdi iyi gözüküyor.
Tu as bonne mine.
İyi görünüyorsun. Nasılsın?
T'as pas bonne mine...
Soruna bak...
J'ai utilisé une mine très fine, une zéro quatre millimètre.
İyi bir uç kullandım. 0.4 çok ince.
Je veux dire que tu as mauvaise mine maintenant.
Şimdi izleyeceğim. Kızgın görünüyorsun.
Verveine, menthe et camomille.
Mine çayı, nane çayı ve papatya çayı.
Il a la mine bien souriante.
Yüzünde kocaman bir gülümseme var.
Il a sa mine abattue.
Üzerinde bulanık bir hava var.
" I keep a close watch on this heart of mine
# Şu kalbimi yakından takipteyim
T'as bonne mine.
İyi görünüyorsun.
C'est la plus grande mine d'informations sensibles au monde. La bibliothèque d'Alexandrie des secrets et scandales. Rien n'est numérisé pour éviter les piratages.
Burası, dünyanın her yerinden hassas ve tehlikeli bilgilerin olduğu en büyük depo ; sırlardan ve skandallardan oluşmuş bir İskenderiye Kütüphanesi ve bunların hiçbiri bilgisayarda değil.
Vous avez une mine épouvantable.
Sherlock tanrı aşkına, berbat görünüyorsun!
C'est un vieux tunnel de mine.
Bu eski bir maden tüneli.
Une mine ou une tombe.
Maden mi yoksa mezar mı?
Tu as bonne mine.
- İyi gözüküyorsun. - Nick...
C'est une mine?
O da ne? Mayın mı?
Tu as une mauvaise mine.
- Chloe, berbat görünüyorsun.
Leur père a juste été tué dans un accident de mine.
Babaları daha yeni maden kazasında öldü.
L'enfant est peut-être une mine d'or biologique, mais sa mère aussi.
Çocuk biyolojik olarak çok değerli olabilir. Ama annesi de öyle.
Une vieille mine?
Eski bir maden mi?
C'est une mine, on l'a richement payé pour veiller à ce qu'elle reste secrète.
O bir maden. Varlığından kimsenin haberdar olmaması için generale yüklü para ödeniyor.
Selon ceci, il y a une activité majeure autour de la mine.
Buna göre madenin çevresinde büyük bir hareketlilik var.
Votre info sur la mine et le concentré de minerai, c'est solide?
Maden ve zenginleştirilmiş uranyum bilgisi ne kadar güvenilir?
Votre mission est de confirmer que la mine produit de l'uranium... arrêter la vente, démasquer l'acheteur... et vous devez le faire avec ce que vous avez trouvé.
Görevin, o madende uranyum çıkarıldığını teyit etmek satışı durdurmak ve alıcıyı saptamak. Ve bunu elindekilerle yapmalısın.
Ils ont bonne mine.
- Tamam.
Une mine.
Mayın.
On se calme, c'était une mine.
Mayına çarptık.
T'as bonne mine, Ryan.
İyi görünüyorsun, Ryan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]