Translate.vc / French → Turkish / Minés
Minés translate Turkish
1,925 parallel translation
Aux mines.
Kazıda.
"En l'an de Grâce 1540, sous le règne du Roi James V, un terrible incendie se déclencha dans les mines."
Efendimiz Kral 5. James'in hükümdarlığı altında, 1540 yılında sınırsız gücü olan bir ateş, çukurda yandı.
- Des mines à fragmentation.
- Mayınlar mı?
Les mines sont prêtes.
Mayınlar hazır.
J'ai désamorcé des mines en Corée.
Kore'de mayınları etkisiz hale getirdim.
Hey. Aucun problème ici? Non, j'ai juste un chien qui prefère dormir au lieu de chercher des mines.
Lopez, Çavuş Soto sana direksiyonda bir iki numara öğretecek.
T'as travaillé dans les mines?
Madende mi çalışıyordun?
J'avais plutôt l'impression d'être tiré à travers un champ de mines, Nerese.
Nedense, beni mayın tarlasına... çekmeye çalıştığın hissine kapıldım, Nerese.
J'ai vu un de ces engins traverser un champ de mines sous un feu nourri en Irak, agent Gibbs.
Bunlardan birinin Irak'ta ateş altında mayın tarlasından geçtiğini gördüm.
- Un champ de mines.
Bu bir mayın tarlası.
Ils nous ont sortis du champ de mines.
Mürettebatın çoğu burada.
On va désamorcer des mines dans une zone démilitarisée.
Askerden arınmış bölgedeki mayınları temizleyeceğiz.
J'ai vécu près des mines de sels quand j'étais plus jeune.
Küçükken tuzla yakınlarında yaşardım.
Nous utilisons ces mines-boules pour arrêter les navires du Feu.
Ateş Ulusu gemilerinin içeri girmesini engellemek için bu karışık mayınları kullanıyorduk.
Bato, charge ces mines.
Bato, sen şu mayınları doldur.
Pendant presque dix ans, j'ai exploré cette sorte de paysage dans les carrières et les mines, de nickel ou de cuivre ou de minerai de fer, dans des mines exploitées depuis longtemps, de sorte que la preuve de la prise accumulée, en une seule image,
10 yıl boyunca bu nikel, bakır ve demir madenleri keşfettim. Buralarda madencilik çok uzun zamandır devam ediyor. Bu kütle hâlinde araziden çıkarılan madenlerin boyutunu bir karede gösterebilirsiniz.
Il y a beaucoup de mines de charbon ici.
Burada bir sürü kömür madeni var.
Voici quelques photos de mines.
Bunlar benimkiler.
J'ai sa photo venant du service des mines.
MAD'den resmi geldi.
Il y a des mines de charbon partout.
Bir sürü kömür madeni var orada.
Je dois encore faire le SIDA, Alzheimer et les mines AP. Je veux être de retour pour "Deal or no deal".
Bu öğleden sonra AIDS, Alzheimer ve personel mayınları için çalışıp, "Deal or No Deal" e yatişeceğim.
Je comprends vos mines.
Bunu uzatmadığımıza çok memnun oldum.
C'est pas pour rien qu'on ne laisse pas les gamins voter ou boire, ou travailler dans les mines.
Çocukların oy kullanmalarına, içki içmelerine, tuz madeninde çalışmalarına izin vermememiz için sebebimiz var.
Super, prends ça. Je suis en ligne avec le service des mines.
Güzel, Motorlu Taşıtlar beni beklemeye aldı.
Être en attente avec le service des mines n'a rien à voir avec une carrière en chirurgie plastique, Dr Sloan.
Motorlu taşıtlarla konuşmak da estetik cerrahi için bir şeyler yapmak değil Dr. Sloan.
C'est le cas, parce qu'être en attente avec le service des mines a à voir avec moi, et que j'ai tout à voir avec votre carrière dans la chirurgie plastique.
Bir şeyler yapmak demek, çünkü onlarla konuşmanı ben istedim. Ve ben senin için, estetik kariyer anlamına geliyorum.
J'ai eu deux mois d'enfer, et je n'ai pas besoin que tu me mines à chaque fois.
İki aydır cehennem hayatı yaşıyorum ve... her seferinde beni yıkmaya çalışmana ihtiyacım yok.
Ok, si on regarde bien, ils sont près des mines Alamo.
Buraya göre, Aloma madenleri yakınındalar.
L'équipe deux va fabriquer des mines de Tylium. - Génial.
Ekip 2, ev yapımı tiliyum mayınları yapacak.
Mines de diamants d'Afrique de l'Ouest.
BATI AFRİKA ELMAS ALANLARI, GÜVENLİKLİ BÖLGE
Vous kiffez les mines et vous voulez en voir,
Madenleri seviyor ve görmek mi istiyorsun?
Ils ont bâti un empire avec des esclaves humains, des mines de gaz comme nourriture.
Besin olarak yeraltından gaz çıkarmaları için insanları köle olarak kullanıp küçük bir imparatorluk kurdular.
Des mines Claymore. Probablement raccordées au même transmetteur.
Muhtemelen aynı vericiye bağlılar.
Le gymnase a été miné avec des mines murales aussi.
Spor salonuna da IED döşenmişti.
On est piégés dans un champ de mines politique.
Politik bir mayın tarlasında sıkıştık.
Ming utilise ça pour exploser les mines sous terres.
Ming bu patlayıcıları madenlerde kullanır.
Vous possédez les seules mines de sel à 650 Km à la ronde.
400 millik alan içindeki tek tuz madeni sizde.
Un autre jour dans les mines de sel.
Tuz madenlerinde başka bir gün.
La guerre s'aggrave. J'entends les mines sauter jour et nuit.
Savaş gittikçe kötüleşiyor, madenlerin gece gündüz bombalandığını duyabiliyorum.
D'accord, je me suis encore égarée au milieu des mines de l'amour, mais ça n'a rien à voir avec mon embauche ou une promotion.
Tamam, romantizm peşinde koşarken yine bir mayın tarlasına daldım. Ama yemin ederim Chloe, işi almamın veya yükselişimin bununla bir alâkası yok.
Cette nuit, vous étiez dans le champ de mines.
Geçen gece mayın tarlasındaydın.
Il a dû laisser des mines, comme au Viêt-cong.
Muhtemelen ardında teröristler gibi bubi tuzakları bırakmıştır.
Mines de sel, s'est tué au travail.
Tuz madenlerinde hayatını kaybetmiş.
On dirait un champ de mines!
Burası mayın tarlası gibi!
Il avait des mines terrestres... Qu'ils n'ont pas emportées. Ni les fusils.
Bu mayın ve bunu almamışlar. yada silahları.
C'est comme les canaris dans les mines.
- Maden kuyusundaki kanaryalar.
Olive Snook et son coeur brisé se retrouvaient à naviguer dans un champ de mines semées par ses soins.
Kalbi kırık bir Olive Snook, kendini kendi yaptığı mayın tarlasında yol bulmaya çalışırken bulmuştu.
Tout le monde reste où il est, nous sommes au milieu d'un champ de mines.
Hareketsiz durmanız daha iyi olacaktır. Mayın tarlasının ortasındayız.
Les mines ne sont pas notre seul problème.
Etrafta dolanan isyancılar var.
C'est un champ de mines Mr.
Arkadaşlarımız tuzağa düştüler.
Il y a-t-il des mines plus grandes que celles de 15 cm?
15 santimetreden büyük mayınlar da var mı? Jamie, soru sormayı kesermisin.