Translate.vc / French → Turkish / Mmhmm
Mmhmm translate Turkish
76 parallel translation
- Oui, très bon.
Mmhmm..
- Vraiment? - Mmhmm...
Ciddi mi?
Et, uh, ils viennent de me répondre,
Mmhmm. Ve, uh, bana bildirdiler.
- Mmhmm. - Je ne connais pas la société Jamal.
Jamal şirketini bilmiyorum.
Bienvenue chez Pan Am.
Mmhmm. Pan Am a hos geldiniz.
Et un réveil sans ma Succube préférée, c'est comme un cocktail sans alcool.
Mmhmm, Ayrıca favori succubusumsuz bir sabah el değmemiş bir mimozayı uyandırmak gibidir.
C'est sympa.
Mmhmm- - İyi Birşey Olmalı.
Mmhmm, par qui?
Öyle mi, kim tutuklayacak?
Oh ouais. Ali a intensifié à 100 % Mmhmm.
Ali tamamen öne çıktı.
Elle est vraiment désolée mais elle ne peux pas être là, mais elle doit faire un enregistrement de Glee aujourd'hui. Mmhmm.
Çünkü Glee için stüdyoda olması gerekiyormuş.
Ils sont juste l'air abattu. Mmhmm.
Pes etmiş gibi duruyorlar.
Ça n'était vraiment pas ma meilleure interprétation, et j'ai l'impression que c'était même ma pire et de loin dans le clip. Mmhmm.
En iyi haftamda olmadığım apaçık, hatta en zayıf haftamdaydım.
Ce gars est allongé maintenant mais il devait se tenir debout quand on lui a tiré dessus. Mmhmm.
Bu adam şu an sırt üstü yatıyor, ama vurulduğunda dik durumda olmalı.
Mmhmm, Donc il serait inutile d'attendre jusqu'à ce que les choses soient normales.
Her şeyin normale dönmesini beklemek mantıksız olur.
Mmhmm Je dois aller à la salle de bain.
Tuvalete gitmek zorundayım.
Mmhmm. Est ce qu'il vient avec un gilet pare-balles?
Kurşun geçirmez yelek de veriyorlar mı?
Vous voyez? Mmhmm.
Gördün mü?
Un au fond, s'il vous plaît. Mmhmm.
Şu arkadaki olsun lütfen.
Mmhmm. Je pense que si tu avais juste ammené un peu plus de confiance, comme si tu l'avais voulu, alors tu aurais eu l'air plus convaincante.
Bence özgüvenini biraz daha öne çıkartıp gerçekten istekli olduğunu gösterirsen, daha çok göze çarparsın.
"Comment est-ce-que c'est de travailler avec cette personne?" Mmhmm. Et si c'est un élément important dans cette compétition,
'diye sorardın ve eğer bu, yarışma için önemli bir şeyse bir geçerlilik kazanmalı bence.
Mmhmm. Et je choisirai cette personne.
Ve bence bu gitmeli.
- Son mode opératoire? - Mmhmm.
Öldürme metotları mı?
Je veux te dire quelque chose, maintenant, pour les 12 prochains mois, je veux que tu vois la mamelle de la connaissance que tu l'acceptes, et que tu la boives.
Sana bir şey söylemek istiyorum. Mmhmm. Şimdi, son 12 ay için, meme hakkında bilgini göz önünde tutmanı istiyorum, zorla sahip ol ona ve em.
Mmhmm.
Hı hı.
- Mmhmm...
- Öyle.
Mmhmm Examiner la partie constituante des choses, essayer de comprendre comment tout cela... fonctionne.
Bir şeylerin bileşenlerini incelemek hepsinin nasıl bir arada çalıştığını çözmeye çalışmak...
Mmhmm. Tu t'améliore.
Gittikçe iyileşiyorsun.
Mmhmm.
- Hı hı.
Oh, merci. Mmhmm. Donc...
Oh, sağol.
Mmhmm. Indemne.
- El değmemiş.
Mmhmm.
hı hı.
Mmhmmm...
Mmhmm...
Mmhmm. Boit vite.
- Çabuk iç.
hum J'ai rencontré ce côté de toi.
Mmhmm. Senin o tarafını da görmüştüm.
Hmm. Mm-hmm. Mmhmm.
- Selam.
Mmhmm.
Evet.
Mmhmm. Les gens de votre bureau disent que vous avez d'autres centres d'intérêt.
Ofisindeki insanlar, senin bazı ilgi alanlarının olduğunu söyledi.
Je veux que tu restes.
- Sana burada ihtiyacım var. - Mmhmm.
MmHmm... donc j'ai fini par faire ce gars pour faire comme si tu étais à la maison.
O yüzden de sen evdeymişsin gibi olsun diye, bunu yaptım.
Mmhmm. Tout de suite?
Şu anda mı?
Mmhmm.
- Evet.
Mmhmm. Moins d'estime.... tu connais bien les comiques en effet.
Evet, komedyenler biraz öyle oluyor.
Mmhmm, premier chèque dividende de la fusion.
- Birleşmenin ilk kâr payı çeki.
- Ouais
Mmhmm.
Mmhmm. Attends.
Dur bir.
- Oui, elle joue dans l'équipe. - Mmhmm.
Evet o da takımda oynayacak.
Seulement l'après-bal compte, de toute façon.
Mmhmm. Ben Bütün Meselenin, Parti Sonrasındaki Eğlence Olduğunu Duydum.
John m'a initié au scotch. Mmhmm.
John beni viskiyle tanıştırdı.
Mmhmm, j'avais mes soupçons.
Şüphelerim vardı.
- Mais tout ce qu'elle avait à dire, "tu étais parfait." Mmhmm. - Incroyable.
- Harikaydı, evet.
Mmhmm , deux balles.
- İki kurşunla.