Translate.vc / French → Turkish / Monica
Monica translate Turkish
3,277 parallel translation
et pour lui rendre hommage d'une façon qui ne la ferait pas enrager.
Hepimiz, Monica'yı sevdiğimiz ve bir ihtimal onu kızdırmayacak bu yolla ona olan saygımızı sunmak için buradayız.
Monica!
Monica!
C'est celle sur Monica Patterson, écrasée par un bus sur Broadway.
Monica Patterson, Broadway caddesinde otobüsün altında kalan bir kadındı.
Monica?
Monica?
Santa Monica compte d'excellentes écoles. Si je vivais avec lui, tu n'aurais plus à te soucier de ma bourse.
Santa Monica'da gayet iyi devlet okulları varmış ve eğer resmi olarak babamla yaşarsam bursum için bu kadar endişelenmene gerek kalmaz.
C'est vous et Monica.
Bu sen ve Monica, belli zaten.
Vous savez que Monica l'a réclamée avant de mourir?
Monica'nın ölürken onu sorduğunu biliyor musun?
Monica était un être humain.
Monica da insandı.
Parce que sachez qu'on a vécu ce cauchemar avec Monica et nos enfants, et ça n'a pas été une partie de plaisir.
Demem o ki Monica ve çocuklarımızla olan kabustan daha yeni uyandık ve pek de hoş bir tecrübe değildi.
J'ai une responsabilité en vers Monica et je la prends très au sérieux.
Üzgünüm ama Monica'ya karşı bir sorumluluğum var ve bunu çok ciddiye alıyorum.
Monica?
- Monica mı o? Evet.
J'ignorais que Monica était élégante.
Sadece Monica'nın şık biri olabileceğini düşünmemiştim.
- Je vous explique, Monica.
- Tamam, bak ne diyeceğim Monica?
- Avec Monica, Oscar et les enfants. - OK, OK, viens...
- Mónica, Oscar ve çocuklarla.
Monica, attends une seconde.
- Monica, bir saniye bekle.
- Monica, c'est ça?
- Monica, değil mi?
Monica.
Monica?
- Oh, mec. - Monica, il s'est passé quoi?
Dostum.
Je m'inquiète, Brianna, Skyler, c'était des passades.
Bana endişelenme deme sakın. Briana öylesine bir şeydi Skyler öylesine bir şeydi, bu Monica, öylesine bir şey değil dostum tehlikeli bir şey.
C'est Monica.
Biliyorum, biliyorum, sorun değil.
J'espère que ton appel est motivé.
Monica, bu güzel bir haber olsa iyi olur.
Ce n'est pas Monica.
Monica değilim.
Mais Monica, sous... la contrainte, m'a dit que le reste avait été de la chance.
Ama Monica, tehdit altındayken, bana geri kalan her şeyin şanslı bir zamanlama olduğunu söyledi.
Elle est résistante à la douleur.
Monica, biraz acıyla başa çıkabiliyormuş.
Elle ne pouvait rien faire mais a ressenti les sévices!
Monica uyanıkmış demek bu dostum, hiçbir... hiçbir şey yapamamış ama başına gelen her şeyi hissetmiş.
Mon ami Monica arrive à Rome.
Arkadaşım Monica aradı, Roma'ya geliyor.
A en juger par la description, Monica est névrotique et imprévisible.
Sally'nin anlattıklarına bakılırsa, Monica sinir hastası, tahmin edilemez bir tip.
Monica...
Monica...
- C'est Monica.
- Bu Monica. - Merhaba.
Je n'ai aucun intérêt à Monica.
Söyledim ya, Monica'ya karşı bir ilgim yok.
Tu peux promener Monica aujourd'hui?
Bugün Monica'yı gezdirebilir misin?
Ça s'est bien passé avec Monica?
Monica ile nasıl geçti bugün?
Ce serait le choix rêvé.
Monica için harika bir seçim olur.
- Alors, vous aimez Monica?
- Ee, Monica'dan hoşlandın mı?
C'est Monica.
Monica'nındı.
Que vous soyez amoureux de Monica.
Monica'ya âşık oluşun...
Je pense que je ne verrai plus Monica.
Sanırım bir daha Monica'dan haber alamayacağım.
- Santa Monica Cop
- Santa Monica Polisi.
Santa Monica Cop est mon propre moment de ciné.
Santa Monica Polisi. Eddie Murphy filmi..
- Sauf que ça se passera à Santa Monica
- Hayır, bu Santa Monica Polisi olacak.
- Absolument rien, mais tu fais Santa Monica Cop?
Hiç anlamam. Ama sen Santa Monica Polisi'ni yapıyorsun.
Le flic de Santa Monica, c'est mon moment à la Eddie Murphy.
Santa Monica Polisleri benim Eddie Murphy anım olacak şu an.
Le Flic de Santa Monica peut pas être ma dernière gloire.
Santa Monica Polisi son senaryom olmamalı.
Et ça vient de l'écrivain du 19e du Flic de Santa Monica.
- Aman tanrım. Ve bu da "Santa Monica Cop"'un 19. yazarı.
Ouais, avec le vrai département de police de Santa Monica.
Evet, gerçek bir Santa Monica polisiyle.
T'es le mec qui a eu pour Santa Monica Cop le feu vert.
Santa Monica polisini yeşil ışıkta yakalayan adam sensin.
Ca parle d'un enfant difficile qui a grandi à Compton, devenu un flic, qui a été transféré à Santa Monica, et utilise son intelligence de la rue pour baiser les blancs.
Compton'da büyüyüp polis olan ve Santa Monica'ya aktarılan sert çocuk hakkında. Beyazların ağzına sıçmak için sokak zekasını kullanıyor.
C'est basé à Santa Monica.
Hayır dostum, olay Santa Monica'da geçiyor.
Ouais, ça se passe à Santa Monica.
Evet, Santa Monica'da çekiliyor.
Mais Monica, c'est dangereux. Je rigole pas.
Tommy, dalga geçmiyorum dostum.
Ça signifie que Monica était consciente.
Aman Allah'ım.