English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Monitor

Monitor translate Turkish

246 parallel translation
Savez-vous ce qu'il ma tendu? Le Christian Monitor!
"The Christian Science Monitor" diye bir gazeteyi!
Je n'avais pas d'accord avec Le Monitor.
- Hayır, "The Monitor" ile anlaşmam yoktu.
Je l'ai dit au Monitor ce matin.
Monitör'e bugün bunu söyledim.
Maintenant nous devons faire notre rapport au Monitor.
Monitör'e rapor vermeliyiz.
Le bâtiment du Monitor.
Monitör'ün binası.
Le Monitor, chef suprême de notre gouvernement.
Monitör ; devletimizin yüce lideri.
- Vous défieriez le Monitor?
- Monitör'e karşı mı geliyorsun?
Tous les journaux de Paris sont sur cette histoire... y compris Témoignage Chrétien.
Paris'deki her gazete... Christian Science Monitor dahil olmak üzere olayı biliyor.
Sans monitor, il aurait explosé.
Ona bir ekran bile bırakamadım.
Le Moniteur et le Hood se dirigent dans votre direction, je doute qu'ils arrivent à temps.
Monitor ve Hood size doğru geliyor... ama yardım etmek için çok geç kalacaklar.
Sans le monitoring, on ne sait pas si le bébé souffre.
Monitör eksikliğinden, bebeğin acı çekip çekmediğini bilmiyoruz.
J'ai mis au point un moniteur qui nous avertira en cas de nécrose. Il faudra continuer les piqûres quotidiennes.
Neelix'in giymesi için bir monitor tasarladım, çürüme tekrar başlayacak olursa ve günlük enjeksiyonunda işaret verecek.
Affichage sur le moniteur principal.
Turning on the main monitor.
Oui, il travaillait seul sur l'emetteur.
Yalnızdı, monitör üstünde çalışıyordu.
- Oui, le moniteur.
- Monitör. - Tamam, monitör.
- Veuillez activer l'écran. - Pour quoi faire?
- Monitör ekranıyla bağlantı kurun.
Tu peux brancher les amplis?
Sam, monitör kabinleri devreye sokar mısın?
N'utiliser cette console qu'en cas d'urgence ou sur requête spéciale.
Bu monitör acil durumlarda ve özel istekler için kullanılır.
Si cet écran avait marché... j'aurais vu que vous avez tué M. Norris.
eğer o monitör çalışıyor olsaydı, senin Bay Norris'i vurduğunu görmüş olabilirdim.
On n'a plus d'images.
Monitör çalışmıyor.
caméras 1 et 2, moniteur.
Kamera 1, 2 ve monitör.
Elle est pionne à Sainte-Jeanne.
O St. Jeanne'ta monitör.
RÉPONSE INCOMPLETE EXPLIQUER SENS DE L'ACRONYME
Elektriksel bir güç yetersizliği olduğunu düşünüyoruz. Yedinci monitor.
Quel écran?
Hangi monitör?
Basculez le moniteur sur l'écran principal.
Monitör görüntüsünü doğrudan ana ekrana ver.
Je regrette...
- Monitör açık. - Özür dilerim. Sen olduğunu...
Équipé d'un électrocardiogramme, d'un électroencéphalogramme, qui en permanence enregistrent la température, le pouls, la fréquence cardiaque, la pression artérielle.
Monitör, kan basıncını, nefesi, kalp atışlarını, ve elektroyu kontrol ediyor.
Utilisez un suppresseur neuroélectrique et installez un écran pour que je puisse observer la procédure.
İşlemleri izleyebilmem için bir monitör kur ve nöroelektrik baskılayıcı kullan.
Nous avons déjà remplacé nos robots de surveillance démodés par ces nouveaux modèles.
Biz zaten, bu robotlarla eski monitör robotların yeniden oluşturulmasını üstlendik.
- Qui va-t-on chercher?
Gece kulübünde neden bir monitör var?
Un cyborg de surveillance.
Bu bir monitör robotu.
Désormais on emploiera nos propres méthodes de surveillance. On nous a dit que Ken Master était suivi par un cyborg à Seattle.
Monitör robotları takip ettik ve onlardan birini, şu an Seattle'de yaşayan A.B.D. Dövüş Davetlileri Şampiyonu Ken Masters'ın çevresinde bulduk.
Shadowlaw a envoyé des cyborgs aux quatre coins de la Terre.
Bu, dünya üzerindeki Shadowloo üslerinin yerlerini ve monitör robotları bulduğumuz alanları gösteriyor.
A-t-on repéré des cyborgs de surveillance à proximité?
Çevresinde mevzilenen bir monitör robot var mı?
Il ne donne pas l'impression d'être traqué par un cyborg.
bu yüzden monitör robotlar onu gözden kaçırabiliyor.
D'utiliser les moniteurs de la station pour vendre des marchandises.
Monitör kullanarak istasyonda mal satmayı mı diyorsun?
Je ne vous laisserai pas vous servir des moniteurs.
Sana monitör üzerinden mal satmak için izin yok.
Affichage du vaisseau en approche.
Bilgisayar, yaklaşan gemiyi monitör ekranında göster.
Montre-moi Ia location sur l'écran.
Monitör üzerinde yerini bildir.
- Qu'arrive-t-il au moniteur?
- Neden monitör bunu yapıyor?
- Un scope?
Monitör mü?
Ces courbes, elles indiquent mes fonctions vitales.
Monitör. Benim hayat belirtilerimi gösteriyor.
- Le moniteur!
- Monitör!
- Moniteur branché.
- Monitör açıldı.
Le scope est plat.
Monitör hareketsiz.
Ghandar, sur le scope, vous voyez quoi?
Ghandar, kardiyak monitör. Ne görüyorsun?
Mettons un écran dans la tribune d'honneur.
Niçin skybox'a bir monitör koymuyoruz?
Sauf qu'on reste devant un écran et un clavier.
Olabilir. Ama yine de bir monitör ve klavyenin önünde olursun.
Le moniteur va à la tête de la table.
Tamam. Monitör masanın başına gidecek.
Branche le moniteur et l'oxymètre.
Kardiyak monitör ve nabız oksijenine bağla.
- Moniteur branché.
- Monitör takıldı.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]