Translate.vc / French → Turkish / Moons
Moons translate Turkish
32 parallel translation
Bill Moons.
Bill Moons.
On a tué Bill Moons.
Posta arabası soyulmuş, Bill Moons öldürülmüş.
- Sortez Bill Moons.
- Bill Moons'u çıkarın.
La femme en tête, c'est Mme Moons.
Öndeki Bayan Moons.
Conducteur de diligence.
Posta arabası şoförü Bill Moons'du.
Mais Moons a fait le premier geste.
Ama önce Bill Moons silah çekti.
Je peux vous expliquer, M. Moons...
Açıklayabilirim.
Moons, tu vas t'enfuir?
Moons, kaçacak mısın?
Etes-vous avec nous?
Bay Moons, bizimle misiniz?
Magne-toi quand même, man.
Moons, hadi acele et, adamım.
Je vais traîner avec Moons et Jay.
- Moons ve Jay'le takılcaz.
Tiens-le, Moons, tiens-le!
- Tutun şu çocuğu. - Hey, Moons, tut şunu. tut, adamım.
Je vais t'en mettre une!
Hollow Man, aptal herif. - Dövücem şimdi ha, Moons?
Tu feras que dalle!
Kes, Moons adamım, Hiç bi bok yapamazsın sen.
Jay, rends-moi ça!
Hey, kanka, ver bakim, ver, ver. Jay, yalvarırım, geri ver, adamım. Hey, Moons, Moons, Moons.
Hé, Moons!
- Kartları istiyosun ha. - Hey, Moons.
Viens, Moons!
Hadi, Moons, adamım.
Moons marque un trois-points, à 1 7 secondes de la fin.
Moons bir üçlük attı, 17 saniye kaldı. Wayne, Wayne.
Je me suis arrété chez Denny's. J'ai pris de leur "lunes" sur mon jambon.
"Denny's"'de durdum. Ve "Moons Over My Hammy" sandviçlerinden yedim.
Hé, Moons!
Moons.
Hé, Moons!
Moons!
Du pain perdu, ça te va?
- Moons Over Miami'ye var mısın?
Je suis la Reine des Lunes.
Ben Moons Kraliçesi.
Cet épisode est dédié aux hommes, femmes, elfes, demi-dieux, mages, druides et préposés aux pots de chambres qui donnèrent leur vie pour gagner la Bataille des Royaumes pour la Reine des Lunes.
Bu bölüm kendisini Krallıklar Savaşı'nda Moons Kraliçesi'nin zaferine adayan erkek, kadın, elf, yarı tanrı, büyücü, druid ve hizmetkarlara adanmıştır.
Défendez la reine des lunes
- Bekle bu... Moons kraliçesini koruyun.
On voyage en camping-car alors on est au terrain de camping des Deux Lunes. Je te donne mon numéro.
Bir karavan aldık two moons karavan parkında kalıyoruz ama sana cep numaramı vereyim.
C'est la gare de triage des Deux Lunes, non?
Orası two moons karavan parkı, değil mi?
Mais je peux avoir des Fruity Moons ou quelque chose?
Ama biraz Fruity Moon ya da başka bir şey alabilir miyim?
Tu trouves les hackers européens, Je te trouves des Fruity Moons.
Avrupalı hackerleri bulursan sana Fruity Moons alacağım.
Bien sûr, maman me l'a envoyé dans une de mes boites de Fruity Moons.
Tabii, Annem Frutiy Moons'larımın kuponlarını biriktirip almıştı.
Two Moons est venu.
İki Ay buraya geldi.
Two Moons, mon cheval!
İki Ay, atımı hazırla.