English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Morrison

Morrison translate Turkish

765 parallel translation
Sur le pont, Morrison.
- Morrison, güverteye. Churchill.
- M. Morrison, deux douzaines.
- Bay Morrison, iki düzine mi?
M. Morrison, montez à bord.
- Bay Morrison, gemiye.
M. Morrison, secouez-les!
Şu adamları kıpırdatın.
- Je ne sais pas, monsieur.
Söyleyemem efendim. - Morrison.
- Morrison, allez-y de bon cœur.
- Bay Morrison, görevinizi yapın.
M. Morrison!
- Morrison! - Evet.
M. Morrison, donnez 24 coups de fouet à cet homme.
Topa bağlayıp 24 kırbaç vurun.
M. Morrison, une fois repêché, qu'il sèche au bastingage.
Bay Morrison! Gemiye çıkartıp vardavelaya bağlayın da kurusun.
M. Morrison, passez-le sous la quille!
Bay Morrison, en sert cezayı verin.
Entendu. M. Morrison, sifflez les hommes.
- Morrison, tayfayı çağır.
Accordé. M. Morrison, tout le monde sur la poupe!
Bay Morrison, tayfayı kıçta toplayın.
M. Morrison, votre devoir.
Bay Morrison, görev başına.
M. Morrison!
Bay Morrison!
Ruth Morrison?
Ruth Morrison?
Vous avez été mannequin avec Jean Dexter?
Bayan Morrison, Jean Dexter'la beraber modellik yapmışsınız.
Ruth Morrison, amie de Dexter.
Dexter'ın arkadaşı.
Connaissez-vous une de ses amies, nommée... Ruth Morrison?
Bayan Dexter'ın Ruth Morrison adındaki bir arkadaşını tanıyor olabilir misiniz?
Je vous ai dit ne pas bien connaître Ruth Morrison, et vous savez que nous sommes fiancés.
- Böyle şeyler hep olur, Teğmen. Sana Ruth Morrison'ı çok iyi tanımadığımı söyledim. Şimdi Ruth'la ilişkimiz olduğunu biliyorsun.
- Déjeuner avec Ruth Morrison.
- Hayır. Bugün yaptığı başka bir şey var mı?
Ils se sont tenu les mains une heure.
- Ruth Morrison'la öğle yemeği yediler. Bir saat el ele tutuştular. Sonra kadın mağazaya döndü.
Vous vous appeliez Ruth Morrison, pas Hylton.
Anne - Adınızın Ruth Morrison olduğunu söylemiştiniz, Hylton değil.
En veine ce soir, M. Morrison!
- Bu gece çok şanslısınız Bay Morrison.
Vos dés, M. Morrison.
- Zar sizde Bay Morrison.
M. Morrison est Texan... et très riche.
Bay Morrison, Texas'tan geliyor ve çok zengin.
Si vous voulez bien m'excuser, je vais rentrer.
Sizin için sorun değilse eve gitmek istiyorum Bay Morrison. - Morgan.
- Morrison, grosse huile.
- Morrison. Büyük kodaman.
M. Morrison a été introduit ici par un type du nom de Ken Paine... une connaissance à moi...
Bay Morrison'u buraya Ken Paine adında bir arkadaş getirdi. Bir tanıdığım olur.
M. Morrison était d'humeur à jouer.
Bay Morrison küçük bir oyun istedi.
Alors Morrison est tombé sur Paine.
Sonra Morrison, Paine'ne saldırdı.
Il a sorti une arme, mais Paine le maîtrisait... et ils ont lutté dans la chambre.
Morrison silah çekti, ama Paine onu sıkıca tuttuğu için ateş edemedi. Mücadele ederek yatak odasına geçtiler.
Morrison est sorti à son tour et s'est écroulé.
Sonra Morrison çıktı ve yere yığıldı.
Vous essayez d'avoir Morrison?
Ted Morrison'la konuşmak istiyorsun demek.
Ted Morrison ne vous rappellera pas.
Ted Morrison seni aramayacak Paine.
Il a pris un coup de couteau dans le cœur.
Biri Morrison'u bıçaklamış.
- Vous l'avez vu frapper Morrison?
- Morrison'a vurduğunu gördünüz mü? - Hayır.
Morrison a été tué, hier soir.
Morrison dün gece öldürüldü.
Il était jaloux de Morrison?
Kocanız ne zaman sizi Bay Morrison'dan kıskanmaya başladı?
Je connaissais à peine M. Morrison.
Bay Morrison benim hiç tanımadığım biriydi.
M. Morrison était avec lui au restaurant.
Restorana vardığımda Bay Morrison yanındaydı.
J'ai compris que... je n'étais là... que pour servir d'appât et entraîner Morrison là-bas.
O zaman beni görmek istemesinin tek sebebinin Bay Morrison'u... oraya götürmek için kullanmak olduğunu anladım.
Je voulais rentrer... et il ne voulait pas que M. Morrison parte.
Çünkü eve gitmek istedim. Bay Morrison'un ayrılmasını istemiyordu.
Parce que Morrison gagnait?
Çünkü Morrison kazanıyordu.
Vous êtes sur l'affaire Morrison?
Sanırım şu Morrison cinayeti üzerinde çalışıyorsun?
Il a menti en disant que Morrison perdait.
Oyun bittiğinde Morrison'un kaybettiğini söyleyerek yalan attı.
Je vous dis que Scalise a tué Morrison.
Benden söylemesi, Morrison'u Scalise bıçakladı.
Le doublé, Morrison et Paine.
İki cinayeti de Scalise işledi. Morrison ile Paine'nin.
- M. Morrison!
- Buyrun.
Assez!
Tamam Bay Morrison.
Non... oui, elle est mannequin?
Ruth Morrison mı? Hayır. Evet.
Ted Morrison.
Evet, Ted Morrison.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]