English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Moss

Moss translate Turkish

746 parallel translation
"John W. Moss, Médecin".
"Doktor John W. Moss."
C.W. Moss.
C.W. Moss.
Hé, tout le monde, c'est C.W. Moss.
Hey millet, bu da C.W. Moss.
Je m'appelle Moss.
Adim Moss.
Il s'agit d'une petite banque à Moss County.
Benim için... Ross şehrinde ufak bir banka var.
Richard Morris et Barbara, venez aux renseignements.
Richard Moss ve Barbara, bizimle danışma kulübesinin önünde buluşun.
Moss a raison.
Bana kalırsa Moss haklı.
Que Moss et Cobden me retrouvent au magasin.
Moss'la Cobden'a söyle benim dükkâna gelsinler.
Toi et Moss, en haut.
Sen ve Moss yukarı çıkın.
- Qui est le Dr Moss?
- Dr. Moss kim? - Ne?
Je vois dans son agenda qu'il a rendez-vous à 10 h 45.
Kocanızın randevu defterinde, "Dr. Moss, 10.45" notu var.
Je cherche un certain William Moss.
William Moss'u arıyorum.
Moss, tu as de la visite!
Moss, ziyaretçin var!
Moss!
Moss!
Personne ne peut m'aider.
Hiç kimse, hatta Moss bile yardım edemez.
Tu aurais vu le bordel que j'ai fait à partir de Son hypothèse.
Moss'un varsayımından çıkardığım karmaşayı görmeliydin.
- Le colonel Moss, monsieur.
- Albay Moss, efendim. - Teşekkür ederim.
- Le Colonel Moss est en route.
- Albay Moss yolda.
Tu te prends pour Sterling Moss?
Kimsin sen, Sterling Moss mu? Hadi.
Appelez le ministère. Priorité.
Moss savaş bürosunu ara, öncelikli.
Raccrochez, Moss.
Telefonu iptal et.
Ça doit être le vieux puits de Mlle Garden.
Bakın. Moss Garden'daki eski dilek kuyusu olmalı.
"Coups et Blessures Attaque à Main Armée"
ROOSEVELT, MOSS SALDIRI, SOYGUN 27.
Moss.
Moss.
Moss, Roosevelt.
Moss, Roosevelt.
De la mousse, Moss!
Yosun!
- Oui, le Moussu? A qui tu penses?
- Moss, sen kimi düşünüyorsun?
"Me bousculez pas", le Moussu.
- Beni ezme, Moss piçi.
Non, Moss!
Yapma Moss.
- Attrape-le, Moss! Attrape-le!
- Kaçıracaksın.
Tu tires trop! Allez, Moss, mec!
Çok sert çekiyorsun.
Dépêche-toi, Moss!
Acele et Moss.
Moss se peint en jaune comme une poule mouillée!
Moss kendisini sarı bir tavuk gibi boyuyor.
Eh mec, Moss. Tes gars sont vraiment nuls, mec.
Moss, dostum, siz çok kötüsünüz be.
Vous saurez tout demain matin, y compris sur la nouvelle pièce de Moss Hart, qui semble divine.
Bu sabah size harikülade olduğunu duyduğum yeni Moss Hart oyunu hakkında her şeyi anlatacağız.
Il y a eu Ron Bell. Puis, Talbot et la fille Moss.
İlk kurbanı Ron Bell oldu Sonra o kız ve Talbott Moss.
La maison des Moss est ici.
- Moss öldüğü ev burada.
Ce qui est arrivé à Ron Bell, Donna Moss et Dave Watson est lié.
Ron Bell, Donald Mose, Dave Watson ile olanlarla ilgili.
Quoi de neuf, Moss?
Ne haber Moss?
Merci, Moss.
Sağol Moss.
- On est venus vous dire que... - Ils ont trouvé votre canot. - Vous devriez aller le chercher.
Size botunuzu Moss Limanında bulduğumuzu söylemek için geldik.
Rien à voir avec la police, Moss.
Görevde değiliz, Moss.
Je veux tout faire comme John Moss.
Onunla yiyip, onunla uyuyup, onunla nefes alacağım.
Vous n'êtes plus sur l'affaire.
Moss, alındın.
- Et tenez-vous à carreau.
- Ve Moss, sorun istemiyorum.
Bonjour, je cherche l'inspecteur Moss.
Merhaba, Teğmen Moss ile görüşecektim.
- Moss!
- Moss!
Il paraît que t'es plus sur l'affaire.
Hey, Moss, davayı elinden almışlar.
Inspecteur, je suis aussi excité que pour les Golden Globes!
Teğmen Moss, Altın Küre'den beri böyle bir rol istiyordum.
- Moss?
- Moss?
Qu'avez-vous fait à cet uniforme?
O üniformanın içinde ne yapıyorsunuz Yüzbaşı? Moss.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]