Translate.vc / French → Turkish / Mädi
Mädi translate Turkish
52 parallel translation
- Tu avais bien calculé ton coup, hein?
- Çok fazla yaklaºmadi mi sence?
Je ne sais pas, je suis plus jeune que Madi.
Madi'den ufağım.
Qui est Madi?
Madi kim?
Madi chéri, tu n'es pas fatigué?
Madi, tatlım yoruldun mu?
Je vais te donner tes cachets.
Madi, ilaç zamanın
Attends que je donne les cachets à Madi.
Madi'ye ilacını içirmeme izin ver
Madi, on sera bientôt de l'autre côté de la colline là où il n'y a plus de neige.
Madi, tepenin başka bir tarafından dolanacağız tamam mı? O tarafta kar yok.
Dépêche-toi d'amener Madi que je lui fasse sa piqûre.
Merhaba, Ayoub. Madi'yi getir de iğnesini yapalım.
Je vais à la maison.
- Eve, Madi'yi almaya
Je vais emmener Madi chez le Dr Rahim.
Dr. Rahim'e götüreceğim - Evde değil ki?
Mon Dieu, aide Madi!
Allah'ım Madi'ye yardım et.
Madi allait très mal.
- Onu niye getirdin? - Madi iyi değil, hasta
Je t'ai dit de m'amener Madi, car je dois aller en ville et je serai absent quelques jours.
Ayoub, sen misin? Ben sana Madi'yi getir demedim mi? Benim bir kaç günlüğüne kasabaya gitmem gerekiyor
Madi, où as-tu mal?
Madi, neren acıyor?
Madi.
- Madi
On ne peut plus continuer à faire des piqûres à Madi.
Madi'ye sürekl iğne yapmaya devam edemeyiz...
Madi s'ennuyait.
Madi'nin canı sıkılmıştı
Madi, ça va?
Tamam mı?
Madi va de plus en plus mal chaque jour.
Madi'nin durumu sürekli kötüye gidiyormuş
Ayoub a dit qu'il allait sûrement trouver l'argent nécessaire à l'opération de Madi.
Ayoub dedi ki, Madi'nin ameliyatı için gereken parayı bulacakmış
Madi! Tu dors?
Uyandın mı?
Ayoub a travaillé dur pendant 2 mois, mais il n'a pas pu réunir l'argent pour l'opération de Madi.
Ayoub iki aydır çok çalışıyor... ama Madi'nin ameliyatı için lazım olan parayı tamamlayamadı
Madi est la prunelle de nos yeux.
Madi için de, üzülme
J'ai fait ça pour Madi.
Madi için yaptım.
Sa mère dit qu'elle ne veut pas de Madi.
Onu niye getirdin? Onu istemiyorum.
M. Taher avait donné son accord.
Anneleri Madi'yi istemediğini söylüyor
Madi devait accompagner la mariée.
KIz boşanmak istiyor.
Quand Madi est rentré, il allait très mal.
Madi eve dönerse durumu çok kötüler
Sans rien dire à notre oncle, Ayoub a emmené Madi et le mulet au bazar.
Amcama söylemeden, Ayoub Madi'yi ve katırı pazara götürdü.
Il a dit qu'il emmenait Madi pour le faire opérer là-bas et qu'après, il reviendrait.
Madi'Yi ameliyat ettirip öyle döneceğini söyledi.
Je t'adore, mon chou.
Seni çok seviyorum Madi.
Je dois emmener Madi en Irak!
Rahim, MAdi'yi Irak'a geçirmem lazım Allah rızası için yardım et!
L'air bag ne s'est pas déclenché.
Hava yastigi çaIiºmadi.
Je sais pourquoi tu es énervé. Tu es moche sur le dessin.
Biliyorum, seni madi bir gacı gibi çizmişler, ondan böyle trip yapıyorsun.
C'était quoi, ça?
Al bir de buradan yak şimdi. Bu neydi şimdi, madi gacı?
Vous travailliez ici en tant que serveuse, Madi?
Burada garson olarak mı çalışıyordun Madi?
Merci pour tout, Madi.
Zaman ayırdığın için teşekkürler Madi.
- Je parle de Madi et de ce film.
- Ben Madi ve o film hakkında konuşuyorum.
Alors... va te faire, Quinn. Déteste-moi si tu veux. Mais sache que je ne pense pas que Jo ait volé l'argent.
şimdi kaybol Quinn iyi benden nefret et ama Jo'nun parayı çaldığını düşünmediğimi bilmelisin bence Madi çaldı
Non, chérie, la soirée va être agitée.
Hayır canım, "madi bir akşam" olacak.
Une soirée agitée.
"Madi" bir akşam.
- Madi.
- Madi.
- ça ne fait pas de nous des amis?
- Bu bizi dost yapmaz mı? - Madi!
- Madi! Les hommes dans cette cage sont des trompeurs.
O kafesteki adamlar hilekârlar.
Mon nom est Madi.
Benim adım Madi.
- Oui. - De tuer Madi aussi?
- Madi'yi de?
On enverra quelqu'un chercher Madi.
Madi sizi ilgilendiriyorsa, Onu bulmak için birini gönderebiliriz.
Madi et Flint sauront revenir ici ou se cacher quelque part.
Madi ve Flint ya yollarını burada bulacak Yoksa saklanacak bir yer bulacaklar.
Madi!
Madi!
Madi.
Madi.
Où est Madi?
Madi nerede?