English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Mégan

Mégan translate Turkish

3,053 parallel translation
On pense la même chose? et qu'elle l'a prévenu qu'on irait le voir aujourd'hui?
Tamam, aynı şeyi mi düşünüyoruz? Megan'nın Dennison'nun peşinde olduğumuzu anlayıp ona heber verdiğini düşünüyorsan evet.
Posez votre arme.
İndir silahı, Megan.
Faites pas ça.
Megan, bunu yapmak istemezsin.
Je suis le Dr Megan Hunt.
Ben Dr. Megan Hunt.
Megan!
Megan!
Megan, un témoin atteint d'Alzheimer n'est pas un témoin.
Megan, Alzheimer'lı tanık tanıktan sayılmaz.
M... Megan restes loin de ça.
Megan, onlardan uzak dur.
Megan... et Pamela.
Megan... ve Pamela.
- Oui, Megan, mais il y a des inconvénients.
- Evet, Megan, ama bazı dezavantajları olacak.
Megan veut accepter cette offre.
Megan müdafaayı kabul etmek istiyor.
Qu'est-ce que Pamela et Megan - veulent faire?
- Pamela ve Megan ne yapacaklar?
Pamela ne veut pas prendre l'offre de Alford, mais Megan oui.
Pamela Alford müdafaasını kabul etmek istemiyor ama Megan istiyor.
Megan a été battue en prison.
Megan hapiste dövülmeye başladı.
Dites à Megan de rester forte.
Megan'a güçlü olmasını söyle.
Et là c'est Megan.
Bu kız da Megan.
Megan a donné un bracelet d'amitié à Justin.
Megan Justin'e arkadaşlık bilekliğini vermiş.
Megan était jalouse.
- Megan kıskançlık yapmış.
Et Megan s'est glissée dans le lit pour l'attendre.
- Evet, ve Megan onun için saklanmış.
Je ne sais pas, Je pense que la seule impliquée est Megan, mais...
- Bilmiyorum,... tek ilgili kişinin Megan olduğunu düşünüyorum, ama...
Cette preuve contre Megan parait mauvaise aussi bien pour elle que nous.
Megan aleyhine olan deliller hepimiz için kötü olacak.
Il n'y a aucun moyen de prouver que Lindsey et Pam n'ont pas aidé Megan à faire ça.
Megan'ın suç işlerken Lindsey ve Pam'in yardım ettiğini kanıtlamanın hiçbir yolu yok.
Elle s'appelle Megan.
Adı Megan.
Je dois aller parler à cette femme nommée Megan Stevens.
Megan Stevens denen kadınla konuşmalıyım.
Je serais de retour dès que j'aurais parlé à Megan Stevens.
Megan Stevens ile konuşur konuşmaz gelirim.
- Megan Stevens?
- Megan Stevens?
Kensi a dit qu'elle reviendrait après avoir parlé à Megan Stevens.
Kensi, Megan Stevens'la konuştuktan sonra geleceğini söyledi.
Peut-être parce que c'était pas la vraie Megan Stevens.
Kensi kaçtı çünkü bu gerçek Megan Stevens değildir.
Voici la vraie Megan Stevens.
Gerçek Megan Stevens ile tanışın.
Megan ne l'a pas aidé à le trouver.
Megan onu bulmasına yardım etmemiş.
J'ai identifié la femme qui se faisait passer pour Megan Stevens.
Megan Stevens gibi davranan kadının kimliğini buldum.
Megan Stevens avait un coffre à la banque,
Megan Stevens'ın emanet kasası varmış.
Propriété de Megan Stevens.
Megan Stevens'ın eşyaları.
Ouais, Megan va pas être contente.
Evet. Bu Megan'ın hoşuna gitmeyecek.
Il était un prof à la même école... ecoute Megan,
Aynı okulda öğretmendi... Bak, Megan, anlıyorum, tamam mı?
Megan, on a pas le temps que tu t'apitoie sur ton sort.
Megan, kendi kendine acıman için vakit yok.
Megan Hunt.
Megan Hunt.
Tu ne la perdras pas. Megan.... elle va se montrer.
Kaybetmeyeceksin, Megan o gelecek.
Mais j'en ai fini de faire attention à toi, Megan.
Ama artık seni korumayacağım, Megan.
Aw. Ou est Megan?
Megan nerede?
Oh. Oh. Ouais, Megan Stuart.
Evet, Megan Stuart.
Megan Stewart.
Megan Stewart.
C'est Megan. Mm. Huh?
Megan arıyor.
Hey, Megan. Qu'est-ce qu'il se passe?
Merhaba, Megan.
Megan! Megan!
Megan!
Regarde les se retourner.
Megan! Nasıl dönüp durduklarına baksana bir.
- il y a trop de Megan hein? Je t'aime.
- Çok fazla Megan var, değil mi?
J'ai laissé un message à Megan mais elle a du mal à décrocher le téléphone à cause de ses énormes seins
Demin Megan'a bir mesaj bıraktım, ancak göğüsleri çok büyük olduğu için telefona cevap vermesi biraz zor oluyor.
Je suis désolée, qui est Megan?
Affedersin, Megan kim?
- Megan n'est pas ma petite amie.
- Megan benim kız arkadaşım değil.
Attend un peu... Megan est réelle?
Dur bir dakika, Megan gerçek mi?
Et Megan, je ne t'ai rien dit pour Willow car nous avons passé un moment si beau et intense que j'ai cru que nous étions seuls au monde.
Megan, sana Willow'dan bahsetmedim çünkü birlikte olduğumuz o an çok yoğun şeyler hissettim, bir dakikalığına gezegende sadece ikimizin olduğunu sanmıştım.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]