Translate.vc / French → Turkish / Métropolis
Métropolis translate Turkish
671 parallel translation
"Dans les année 30, même Métropolis, la grande cité... " ne fut pas épargnée par la crise économique et mondiale.
" 1930'larda, büyük Metropolis şehri bile bütün dünyayı saran ekonomik bunalımın etkilerinden kurtulamamıştı.
"un grand quotidien national... " dont la clarté et l'honnêteté symbolisaient l'espoir... "pour les habitants de Métropolis."
Bu büyükşehir gazetesi açıklık ve dürüstlük politikasıyla Metropolis şehri için umudun bir simgesi olmuştu. "
Ici, Métropolis 46.
Burası Metropolis 46.
Départ immédiat du Métropolis Express, niveau supérieur, voie six.
Metropolis ekspresi kalkışa hazır. Üst katta. 6. peronda.
Ici, Aéroport Métropolis. Plafond 150 mètres.
Görüş mesafesi 150 metre, bulutlar 200 metreye kadar iniyor.
- 15 km au sud-ouest de Métropolis.
Havaalanının 15 kilometre güneybatısı.
Notre position : 15 km au sud-ouest de Métropolis.
Şu andaki konumumuz havaalanının 15 kilometre güneybatısı.
Son arrivée à Métropolis... en ce moment.
Hemen, Bay Luthor. Metropolis'e tam da şu sıra gelmesi duruma gayet iyi uyuyor.
UNE FUSÉE BLEUE SUR MÉTROPOLIS!
The Times : MAVİ BOMBA METROPOLİS'TE
Peu de temps après la première, le film Metropolis a été tronqué et altéré.
"Metropolis" filmi prömiyerinden kısa bir süre sonra bir hayli kısaltılmıştır.
Metropolis, un roman de Thea von Harbou, apparu dans le magazine Illustriertes Blatt, Frankfurt, et publié sous forme de livre par August Scherl Verlag G.m.b.H.
Thea von Harbou'nun romanı Metropolis ilk olarak Illustriertes Blatt dergisinde göründü. Kitap August Scherl Verlag G.m. B.H. tarafından yayımlanmıştı.
C'était l'événement qui frappa Freder le fils de Joh Fredersen, le maître de Metropolis lorsqu'il cherchait la jeune femme :
Bu, Metropolis'in efendisi Joh Fredersen'in oğlu Freder'in kızı arayışında başından geçenler :
Située en plein coeur de Metropolis, une maison étrange oubliée par le temps.
Metropolisin ortasında yüzyıllardır unutulmuş garip bir ev vardır.
c'est un plan de catacombes vieilles de deux milles ans sous les fondations de ta Metropolis...
Bunlar senin Meropolis'inin en alt seviyesininde altındaki 2000 yıllık yeraltı mezarlarının planları...
BANQUE CENTRALE DE METROPOLIS
METROPOLIS MERKEZ BANKASI
Qui est la chair à pâtée vivante pour les machines de Metropolis? !
Metropolis'teki makineler için canlı yem kim?
La route vers Petropolis a de nombreux virages.
Metropolis'e giderken yol, oldukça virajlıdır.
La route jusqu'à Petropolis risque d'être trop rude pour vous.
Metropolis'e kadar bütün yolu kendi başına gitmen... fazla gelebilir.
Ici, l'avion présidentiel.
Metropolis Havaalanı, burası Başkanın uçağı.
Métropolis.
Metropolis kule.
Dans cinq minutes, une capsule de gaz empoisonné sera introduite... dans les canalisations de la ville... annihilant la moitié de la population.
Beş dakika içinde, kentin havalandırma deliklerinden zehirli gaz sızmaya başlayacak. Metropolis nüfusunun yarısı yok olacak.
La ville est généreuse à l'excès, mais...
Bay Gorman, Metropolis kusurlulara karşı cömert...
Vais-je réintégrer l'Amérique profonde au sortir de Metropolis?
Metropolis'te yaşadıktan sonra Orta Amerika'ya dönebilir miyim?
Tu as de la veine de vivre à Metropolis.
Metropolis'te yaşadığın için çok şanslısın.
Vous faites des pique-niques à Metropolis, M. Kent?
Metropolis'te piknik yapılmıyor mu, Bay Kent?
Je pensais que... quelqu'un comme toi réussirait à Metropolis.
Düşünüyordum da... ... senin gibi biri Metropolis'te iyi kazanır.
Tu crois que je m'en sortirais?
Metropolis'te başarır mıyım?
À Metropolis, je vois Superman tous les jours.
Ben Metropolis'tenim. Onu her gün görüyorum.
En principe, on va à Metropolis, alors, on maintient!
Metropolis'e gitmemiz gerekiyor ve Metropolis'e gideceğiz.
Quels vols pour Metropolis, demain?
Yarın Metropolis'e uçak kaçta?
On est déjà à Metropolis? Non.
Metropolis'e gelmedik mi?
Loïs, voici Lana Lang, de Smallville.
Lana Lang'la tanış. Smallville'in Metropolis'e son hediyesi.
Et j'ai un copain qui vient de Metropolis.
Uzakta oturuyorum ve Metropolis'ten bir arkadaşım gelecek.
Le Metropolis.
Metropolis.
Un type qui passe sa vie à détourner des avions en Turquie et qui vient draguer au Metropolis.
Adamın teki Türkiye'den uçak kaçırmak için tüm gününü harcıyor,... ve yolculuğa bir kız tavlamak için Metropolis'de son veriyor.
Sois prudent, à Metropolis.
Metropolis'e dönünce dikkatli ol.
Faites-moi des articles sur "Metropolis la nuit".
"Metropolis Geceleri" adında bir dizi yazacaksın.
Bienvenue à Metropolis, Jeremy.
Metropolis'e hoş geldin Jeremy.
Pensez à vos articles sur "les jeunes à Metropolis".
Emin misin? Metropolis yazı dizin için harika olacak.
Que faites-vous ici?
Metropolis'te ne yapıyorsun?
Le cirque est déjà à mi-chemin de Metropolis.
Sirk Metropolis yolunu yarılamıştır.
Chaque pont sur l'Ohio, de Golconda... à Metropolis et à Cairo... devra être fermé.
Ohio River'den Golconda'ya kadar tüm köprüler Metropolis'ten Cairo'ya hepsi kapatıImalı.
Le shérif de Metropolis a trouvé ça dans la poubelle derrière une laverie.
Şehir polisinden bir Şerif, çamaşırhanenin çöplüğünde bulmuş.
- Où est Metropolis?
- Şehir polisi nerede? - Bilmem.
la Police de Sécurité Métropolitaine ou POSEM.
Metropolis Güvenlik Teşkilatı, MSP.
ACADÉMIE DE LA POSEM
Metropolis Güvenlik Teşkilatı Akedemisi
Police de Sécurité Métropolitaine. Unité Panzer. 2e compagnie, 3e section d'assaut.
Metropolis güvenlik teşkilatı, Panzer Birliği, 3. bölük, 2. saldırı grubu.
Genre "Je t'attache aux rails du train" ou "Je vais détruire Metropolis."
Besbelli siyah şapkalı. "Seni raylara bağladım. Yakında elektro ışınım Metropolis'i yok edecek" tarzı bir kötü.
Superman vole au-dessus de Metropolis.
Supermen, Metropolis üstünde uçuyor.
Metropolis a besoin d'un dirigeant plus fort, plus charismatique.
Bu yüzden Metropolis'e daha güçlü ve karizmatik bir lider gerekli!
Vive Metropolis!
Yaşasın Metropolis!