Translate.vc / French → Turkish / Męme
Męme translate Turkish
89 parallel translation
Męme si on déteste, difficile d'y échapper.
Nefret edebilirsin ama yine de kurtulamazsın.
On ne peut męme pas parler tranquille.
İkimiz izlenmeden konuşamıyoruz bile.
Ma femme parle męme de partir.
Karım evi terk edeceğini yazmış.
Mon ami Shinjo reste simple soldat... męme aprčs 3 ans de service.
Bölüğümde Shinjo adında biri var. Üç yıldır burada ama hâlâ bir er.
Je les porterai moi-męme.
Ben taşırım.
Il nous cause des ennuis męme aprčs sa mort.
Şu alçak Obara bize hep uğursuzluk getirdi.
Dans l'armée, męme un supérieur... n'a pas le droit d'exercer... une brimade personnelle.
Usta Er bile olsa bir acemi askere böylesine keyfi bir ceza vermeye yetkisi yok. Ama dün gece... Orada dur!
Il est inévitable... d'aller plus loin, męme tout seul.
Belki akılsızca olabilir ama başka çarem kalmıyor... O zaman iş başa düşecek.
Vous-męme et sa mčre l'avez tué partiellement.
Obara'nın ölümünde kaynananızla olan sürtüşmelerinizin de bir payı oldu.
J'ai contribué ŕ tuer une autre partie de lui-męme.
Diğer pay ise onu terk eden bana ait.
- Par Yoshida lui-męme?
- Hayır, diğerlerinden de..
Tu fais endosser la responsabilité aux anciens. Tu violes le principe męme de l'armée.
Zayıf bir askerin ölümünden bir üstünü sorumlu tutarak ordu geleneklerimizi ayaklar altına alıyorsun.
On s'exerce au tir depuis cinq ans, et au combat, on n'a męme pas d'armes.
Beş yıl topçu eğitimi alıyoruz ama elimize bir sapan tutuşturuyorlar.
Désormais de tels actes seront interdits, męme parmi vous.
Ama sadece bu seferliğine. Bu tür davranışlara müsamaha gösterilmeyecek!
Nous avons męme perdu Okinawa.
Evet, cepheleri geri çekmeliydik.
Laissez-moi le punir moi-męme.
Ona gerekeni yapacağım.
Męme si le pays est vaincu, tant que le mari est vivant... la femme et les enfants vivent heureux.
Kaybetsek bile, hayatta kalırsam karımla yaşar gideriz. Anne baba sağ olursa, çocuklar daha iyi yetişir.
Au combat, on doit męme se cacher sous les cadavres.
Yakında cesetlerin altında gizlenebilirsin. Niye mezara taktın ki kafayı?
Je ferai de męme.
Veya kız arkadaşınızı... Ben öyle yapacağım.
- Tu ne tires męme pas. - Non!
Ateş bile etmiyorsun!
Il faut manger. Mon enfant se meurt, męme mon mari est ŕ bout.
Yemezsem, bebeğim ölür.
Et męme si les Chinois ont des fusils, pourquoi faut-il avoir peur?
Birkaç silahlı Çinli'den bu kadar korkmamız yersiz.
Męme si c'est des Blanches ou des Chinoises?
Çinli ve beyaz kadınları kim takar ki?
On sait quand męme oů est l'est et l'ouest.
Doğuyu batıyı bilmiyor değiliz.
C'est possible qu'on soit ramassé dans le męme panier.
Tencereye bir kaşık daha eklemek istemeyiz.
Il y a des salauds męme dans l'Armée rouge.
Kızıl Ordu'da da bazı çürük elmalar türemiş olmalı.
Męme s'il y en a des dizaines ou des centaines, des millions d'autres rendent la tâche... de l'armée des ouvriers utile.
Milyonların içinde o kadar olur. Belki birkaç düzine, belki birkaç yüz kadarı komünizm teorisine leke süremez. Halkın ordusu o.
Męme si vous rentrez chez vos parents, il est probable qu'ils seront déjŕ partis.
Geri dönseniz bile muhtemeldir ki evdekiler orada olmayacak.
Męme si je ne retrouve pas mes parents, j'ai des amis chinois.
Ailemiz gitmiş olsa bile, orada Çinli dostlarımız var hâlâ. Gidip gözlerimle görmeliyim.
Si on a perdu, męme le Japon...
Ama şu an Japonya bile...
Et męme si je mens...?
Velev ki, yalan söylüyor diyelim.
Nous avons la męme opinion.
Öyleyse kafamız uyuşuyor.
Qui est ŕ męme d'appliquer les rčgles?
Askeri kurallar artık uygulanamaz.
Ils s'avancent sans męme une arričre-garde.
İbneler çok rahat... Ne ileri ne geride muhafız var.
Il fait froid, męme prčs du feu.
Ateşin başı bile soğuk.
Tous dans le męme cas. Nous sommes damnés.
Hepimizin kaderi aynı.
Tous dans le męme cas.
Hepimizin kaderi aynı.
On ne peut mener que des personnes du męme avis.
Aynı kafada olanlar birlikte gidebilir.
Mais ce n'est pas le pays lui-męme qui a péri.
Savaşta talih bize gülmedi ve acı bir yenilgi tattık.
De la discrimination męme parmi les rouges!
Kızıllar sana ayrım yapar mı dersin?
On parle beaucoup dans les cuisines, męme ŕ l'armée!
Mutfaktaki zevzekler için varsa yoksa kadınlar.
Donc tu ne cesseras pas, męme si je te le demande?
Söyle, sabotajı durdurmayı ret mi ediyorsun?
On fait męme sortir des malades loin d'ętre guéris.
Hâlâ hasta olanları bile yataktan kaldırıyorlar.
En fut-il de męme pour les Chinois?
Çinlilere de zarar verdin mi?
Vous n'admettez ni le viol, ni le pillage... par vos camarades, męme si ça n'affecte pas... l'idéal et l'autorité de l'Armée rouge.
Bu Kızıl Ordu'nun itibarını zedelemeyecek olsa bile siz de birliklerinizin Japonların ırzına geçip mallarını talan ettiğinizi inkâr ediyorsunuz.
Tu dois attendre sans bouger de toi-męme.
Sabretmeli ve başına buyruk olmamalısın.
Je songe męme ŕ en commettre une autre.
Bir hata daha yapmaya niyetlendim.
J'admets męme les bas salaires.
İşin çokluğundan değil şikâyetim.
C'est l'armée elle-męme.
Gerçek düşmanımız... askeriye.
Męme si c'est un ordre?
Sana emretsem bile mi?
On ne peut tout de męme pas les abandonner.
Onları öylece bırakamayız.