Translate.vc / French → Turkish / Nanda
Nanda translate Turkish
75 parallel translation
- Comment s'appelle celui du haut? - Nanda-babu.
- Üst kattaki adamın adı ne?
Dis-lui que maman n'a plus de feu et que papa n'est pas rentré.
- Nanda-babu. Baban evde değilken, bütün kibritleri kullandım.
Dis à ta maman que Nanda-babu a dit qu'il vous les donnait.
Annene, Nanda-babu kibritleri geri vermene gerek yok dedi de.
Comme Nanda a réussi à allumer le député!
Nanda, ateşli milletvekilini ayarlamayı nasıl da başardı.
C'est également la seule chose qui a été volée.
Tek çalınanda oymuş.
Rohan Nanda...
Rohan Nanda.
Le cadet de l'homme d'affaires, Ashok Nanda...
Delhili zengin iş adamı Ashok Nanda'nın en küçük oğlu.
C'est la place de Rohan Nanda.
- Burası Rohan Nanda'nın park yeri.
C'est Rohan Nanda...
Rohan Nanda.
Son père, c'est Ashok Nanda...
Ashok Nanda onun babası.
Exactement, Rohan Nanda...
Kesinlikle öyle değil, Rohan Nanda.
Ton père, le grand Ashok Nanda nous rend visite... C'est notre invité d'honneur.
Baban, zengin ve asil Ashok Nanda bizi ziyaret edecek.
M. Nanda est arrivé.
Efendim, Bay Nanda geldi.
Ashok Nanda a de l'influence jusque Delhi...
Ashok Nanda, Delhi'ye kadar etkili.
Ce bruit que Rohan Nanda appelle de la musique...
Rohan Nanda bu gürültüye müzik diyor.
M. Nanda vient de m'inviter.
Bay Nanda davet etti.
- Rohan Nanda?
- Rohan Nanda?
J'ignorais que Mr Nanda partageait ce talent avec son fils...
Bay Nanda'nın oğlunun böyle yetenekleri olduğunu bilmezdim.
Je me suis retrouvé dans un endroit appelé Nanda Parbat.
Kendimi Nanda Parbat denen bir yerde bulmuştum.
Après le cargo, un membre de la Ligue m'a secourue, m'a recrutée et amenée à Nanda Parbat.
Şilepten sonra birliğin bir üyesi beni kurtardı, beni alıp Nanda Parbatt'a götürdü.
Je t'aiderai.
Beyin fırtınanda yardımcı olacağım.
C'est à ce moment que je suis parti pour Nanda Parbat, où j'ai trouvé mon nouveau but.
İşte o zaman Nanda Parbat'a, yeni amacımı bulduğum yere gitmeye karar verdim.
Jusqu'à ce que tu mentionnes Nanda Parbat.
Ta ki sen Nanda Parbat'tan bahsedene kadar.
- Capitaine Nanda.
Albay Nanda.
Bienvenue, Colonel Nanda.
Hoş geldin, Albay Nanda.
Rajveer Nanda, criminel international.
Rajveer Nanda, Uluslararası bir suçlu.
Colonel Nanda.
Albay Nanda.
La Sara que je connais ne nous aurait pas trahis et n'aurait pas fui Nanda Parbat.
Tanıdığım Sara bize ihanet edip karanlığın örtüsü altında Nanda Parbat'a kaçmazdı.
J'ai survécu à Lian Yu et Nanda Parbat, je suppose que je peux gérer une fête.
Lian Yu ve Nanda Parbat'ı atlattım sanırım bir kokteyl partisinin üstesinden gelebilirim.
À Nanda Parbat?
Nanda Parbat'e?
Comment est Nanda Parbat?
Nanda Parbat nasıl?
Tu penses vraiment que mon père, la Tête du Démon, ferait tout le trajet depuis Nanda Parbat Simplement parce que tu le demandes?
Babamın, Demon's Head'in sırf sen istedin diye Nanda Parbat'tan kalkıp buraya geleceğini mi düşündün?
Après que ce soit arrivé, tu es allé à Nanda Parbat.
Olaydan sonra, Nanda Parbat'a gitmişsin.
À Nanda Parbat?
- Nanda Parbat'a mı?
Quand la tempête sera passée, Je retournerai à Nanda Parbat.
Fırtına dindiğinde Nanda Parbat'a döneceğim.
Nanda Parbat est loin, mais je ne vais pas te laisser croire que Ra's al Ghul n'a pas vu ton retour médiatique à Starling City.
Nanda Parbat uzak olabilir, ama Ra's Al Ghul'un her kanalda duyurulan Starling'e dönüşünü kaçırdığını sanıyorsan yanılıyorsun.
Il y a des eaux à Nanda Parbat.
Nanda Parbat'ta su var.
On doit trouver un moyen d'aller à Nanda Parbat.
Nanda Parbat'a gitmenin bir yolunu bulmalıyız.
On devrait leur rendre visite, avant de mettre Thea dans un vol Nanda Parbat.
Thea'yı Nanda Parbat'a doğru uzun bir yolculuğa çıkarmadan önce onları ziyaret etmeyi düşünebiliriz.
Tu vas la torturer pour découvrir où est Nanda Parbat?
Nanda Parbat'ın nerede olduğunu öğrenmek için ona işkence mi edeceksin?
Il faut que je sache où se trouve Nanda Parbat.
Nanda Parbat'ın nerede olduğunu öğrenmem gerek.
Nanda Parbat est cachée sous le Hindu Kush.
Nanda Parbat, Hindikuş Dağları'nın altında gizli.
Il va à Nanda Parbat.
Nanda Parbat'a gidecek.
Nanda Parbat.
Nanda Parbat.
M. Queen, Bienvenue à Nanda Parbat.
Bay Queen Nanda Parbat'a hoş geldin.
Nanda Parbat n'est pas exactement l'endroit le plus facile à infiltrer.
Nanda Parbat'a sızmak kolay değil.
Je me suis arrangé pour que l'on puisse aller à Nanda Parbat.
Hepimizi Nanda Parbat'a götürecek bir yol ayarladım.
Voila Nanda Parbat.
Burası Nanda Parbat demek.
Bienvenue à Nanda Parbat.
Nanda Parbat'a hoş geldin.
Elle a demandé comment on était rentrés vivants de Nanda Parbat?
Nanda Parbat'tan nasıl kurtulduğumuzu sordu mu?
Je rentre à Nanda Parbat avec toi.
Ben de sana döneyim Nanda Parbat.