Translate.vc / French → Turkish / Nautilus
Nautilus translate Turkish
92 parallel translation
Je ne tolère aucun invité à bord du Nautilus, et vous connaissez déjà le sort des prisonniers.
Nautilus'ta ortalıkta dolaşan konuklara göz yumamam, ve mahkumların kaderini de çoktan öğrendiniz.
Une expédition du Nautilus.
Nautilus'ten yola çıkan bir ekip.
A bord du Nautilus, ces colifichets nous servent de lest.
Bizler Nautilus'te, o tip şeyleri safra olarak kullanırız.
Solide et serein, le Nautilus navigua sous la tempête.
Nautilus ise, fırtınanın altında, güvenle yoluna devam etti.
Alors que le voyage continuait, le Nautilus et sa force motrice excitaient de plus en plus ma curiosité.
Yolculuk devam ettikçe, Nautilus ve güç kaynağı en çok ilgimi çeken konu olmaya başladı.
L'équipage du Nautilus?
Nautilus'ün mürettebatı mı?
C'est là que nous avons construit le Nautilus.
İşte orada Nautilus'ü inşa ettik.
Une fois notre mission accomplie, le Nautilus rentrera au bercail.
Görevimiz tamamlanınca, Nautilus eve dönecek.
A partir du moment où vous êtes venu à bord du Nautilus, j'espérais que vous soyez la clé d'un plan que j'envisage.
Nautilus'e adım attığınızdan beri, aklımdaki bir planın uygulanmasında, kilit rol oynayacağınızı düşünüyordum.
Le Nautilus descend pour la dernière fois.
Nautilus son kez dalıyor.
Je meurs et le Nautilus va mourir avec moi.
Ben ölüyorum, ve Nautilus de benimle birlikte ölecek.
C'est pourquoi j'ai amené le Nautilus... ici, en sa dernière demeure, dans les profondeurs.
Bu yüzden Nautilus'ü buraya getirdim huzur içinde yatabileceği yere.
Nautilus!
Nautilus!
Cela doit provenir du Nautilus.
Nautilus'tan gelmiş olmalı.
M. Spilett n'a - t-il pas dit que le Nautilus avait coulé il y a huit ans... au large du Mexique?
Herbert, Bay Spilett Nautilus'un sekiz yıl önce Meksika açıklarında... battığını söylememiş miydi?
- Le Nautilus?
- Nautilus mu? Burada mı?
Comment avez-vous pu accomplir votre croisade sans que le Nautilus soit en état de marche?
Nautilus olmadan mücadelenizi... nasıl yürüttünüz kaptan?
Avec le Nautilus, je n'attaquais que les armes de la guerre.
Nautilus'la sadece savaş silahlarına saldırıyordum.
Lady Mary et Elena appliquèrent laborieusement le caoutchouc pour assembler les bambous qu'il fallut amener de la salle des machines du Nautilus à travers les zones rocheuses jusqu'au bord de l'eau et au-delà.
Leydi Mary ve Elena bambuların uçlarını birleştirip... birbirine yapıştırdı. Boru hattı Nautilus'un makine dairesinden çıkıyor... eğri büğrü kayalıklardan geçip su kenarına ulaşıyordu.
Abritons-nous dans le Nautilus et gardons espoir.
Nautilus'a sığınmayı öneriyorum.
Ensuite, avec les pompes du Nautilus, nous gonflons le ballon, créant ainsi une énorme bulle d'air qui ramène le bateau à la surface.
Sonra Nautilus'un pompalarıyla... balona hava pompalayıp kocaman bir hava kabarcığı oluştururuz. O yüzeye çıkarken, gemiyi de çıkarmış olur.
Je suis en pleine forme : j'ai acheté un rameur et un vélo d'intérieur.
Mükemmel durumdayım. Eğitmenimle Nautilus ve StairMaster'da çalıştım Nick Lang hakkında endişelenmenize gerek yok.
J'ai un radar plus subtil que le Nautilus.
Bu yarasanin radarlari, Nautilus'unkinden hassastir.
Je fais de la musculation, bien sûr.
Ben Nautilus'um, tabi ki.
C'était quoi la chanson? - "Les ailes" de nautilus.
Çalan şarkı neydi?
19.5 00 : 04 : 09,895 - - 00 : 04 : 14,702 SVETLANA PICMITCHENKO
-'Wings', Nautilus.
Avez-vous le CD de nautilus "Les ailes"?
Nautilus'un cd'si var mı ; Wings?
Madame, vous avez "Les ailes" de nautilus?
Bayan, Nautilus'un Wings'i var mı?
Bonjour, Vous avez "Les ailes" de Nautilus?
Merhaba,'Wings'var mı, Nautilus'un?
Le nouveau CD de Nautilus est sorti.
Nautilus'un yeni albümü geldi.
Non, Je vais à un concert. Nautilus chante.
Hayır, bugün konsere gidiyorum, Nautilus konseri.
C'est le concert de Nautilus.
Nautilus. Konser kaydı.
Il est bête, il aime Nautilus.
Nautilus'u seviyor, aptal.
- Nautilus?
- Disk atma mı? - Hayır.
Le Nautilus a la bombe H.
Nautilus'un nükleer füzeleri kıyının açığında.
Que le Nautilus vise le robot et attende mon ordre.
Nautilus'a haber gönderin. Robotu hedef alsınlar ve emrimi beklesinler.
Ici Nautilus. Position du géant?
Burası Nautilus, devin şu anki konumu nedir?
Nautilus.
Nautilus'tan Rogard'a.
Rogard à Nautilus.
Rogard'dan Nautilus'a.
Nautilus, paré.
Burası Nautilus, bekliyoruz.
Je vais aller me faire la pince.
Ben Nautilus ile çalışacağım.
Juste, je préfère Nautilus ou DDT.
Ama Nautilus ya da DDT gibi grupları daha çok seviyorum.
C'est pas Nautilus ou DDT.
Bir Nautilus ya da DDT gibi değil.
Admirez le Nautilus... le pourfendeur de l'océan.
Karşınızda Nautilus. Okyanusun Kılıcı.
Vous sous-estimez le Nautilus, monsieur.
Nautilus'u hafife alıyorsunuz bayım.
- Le Nautilus?
- Nautilus'u mu?
- Les Nautili.
- Nautilus'lar.
Le Nautilus attend.
Nautilus bekliyor.
Vérification.
- Nautilus.
La coquille d'un nautile.
nautilus adlı deniz canlısının kabuğunda.
À quelle profondeur descend le Nautilus?
Nautilus daha ne kadar derine gidebilir?