Translate.vc / French → Turkish / Nemesis
Nemesis translate Turkish
202 parallel translation
Ce sont les Nemesis.
Nemesis Serisi'nden! Demek geri dönmüşler!
Cible : Tous les Nemesis Series.
Hedef tüm Nemesis Serisi'ndekiler!
Accablez-la si vous ne voulez pas que la nemesis frappe de nouveau.
Onu ezin, yok edin eğer bu ucubenin sizi bir daha incitmesini istemiyorsanız.
Chauffeur, 13 rue de la Némésis.
Beni şehir merkezine götürün, lütfen. Nemesis Bulvarı 13.
- Vous avez tué mon fils unique. - Votre fils? Il commandait le vaisseau que vous avez détruit.
Orada bizimle yörüngedeki her neyse, İntikam Tanrıçası Nemesis gibi tepemizde.
Elisabeth Morganstern, le Némésis, Capt.
Kaptan Elizabeth Morganstern. Nemesis :
Le Némésis et le Vesta ont apparemment gardé des distances pour éviter de tirer sur des civils.
Nemesis ve Vesta, sivillere ateş açmaktan kaçınmak için uzakta durmuşlar.
Envoyez le Pollux et le Némésis pour examiner.
Pollux ve Nemesis'i gönderin. Araştırsınlar.
Le Némésis et le Pollux se déplacent pour intercepter.
Nemesis ve Pollux önümüzü kesmeye hazırlanıyor.
Le Némésis et le Pollux en approche finale de Proxima.
Nemesis ve Pollux, Proksima'ya varmak üzereler.
Le Némésis et le Pollux sont conscients de notre situation et demandent les instructions.
Nemesis ve Pollux durumumuzdan haberdar ve emir bekliyorlar.
Le Juno, le Némésis et le Fureurs avancent mais ne se sont pas encore engagés.
Juna ve Nemesis'e ait Cengâverler yaklaşıyorlar ama çatışmaya girmediler.
La Némésis a pris de sévères dégâts et offre de se rendre.
Nemesis ağır hasar aldı ve teslim olmak istiyor.
Tu sais ce que "Némésis" signifie?
'Nemesis'ne anlama gelir bilir misiniz?
némesls
Nemesis : Eski Yunan'da intikam tanrıçası, aynı zamanda güçlü düşman anlamında )
Je le veux dans le programme de Nemesis.
Onu Nemesis programı için alıyorum.
Vous connaîssez votre mauvais ange?
Nemesis nedir biliyor musun?
Némésis disait que, comme d'autres mystères de la vie, le meurtre et sa confession pouvaient être compris grâce aux énigmes.
Nemesis iddia etmiş, hayatın diğer sırları gibi cinayet, itirafıyla bilmecelerin çözümünde yararlı olacakmış
Ça fait de moi... Némésis!
Beni... intikam tanrıçası yapacak!
Ce qui est plus que quiconque ne peut raisonnablement espérer pour... Votre Saint Némésis.
Böyle bir şeyi herkes ümit eder Zalim Hazretlerim.
Ne savez-vous pas que je suis votre Némésis?
Aptal Bajor kızı, benim kim olduğumu bilmiyor musun? Ben senin en büyük düşmanınım.
Korgano est la némésis de Masaka.
Bir anlamda, Korgano Masaka'nın düşmanı.
Est-ce que c'est un némésis?
O düşman değil, öyle değil mi?
On t'a instruit à concevoir les némésis.
Sen düşmanı tanımak için eğitilmedin mi? Evet, efendim.
Nous n'abhorrons que les némésis. Oui.
Ve biz tiksiniriz ama düşman yapar mı?
Personne d'autre que les némésis.
Hayır efendim. Yapmaz
Ils sont nouveaux et guignent des némésis un peu partout.
Onlar yeni çatışmadalar. Etrafındakileri düşman olarak görüyorlar.
Notre némésis.
Düşmanımız.
Les némésis tirent sur tout appareil qui n'est pas kradin.
Düşman havada üstünlük sağlamaya can atıyor. Onlar Kradin bayrağı taşımayan hekese ateş açar.
La savane grouille de némésis.
Düşmanlar heryerde.
Rafin non plus n'a jamais guigné le visage d'un némésis.
Rafin asla düşmanı görmedi ve yüzyüze gelmedi.
Si tu ne changes pas ta tremblote en rage, allié, c'est toi que le némésis invalidera.
Eğer bu titreme ve öfke ile savaşmazsan düşman seni öldürür.
Vos némésis...
Düşmalarınız...
Les némésis n'ont pas eu peur de brûler mon village.
Düşman, köyüme öfkelenmek için korkmuş değildi...
Tu ne conçois pas le némésis.
Sen düşmanı anlamıyorsun. Hayır.
Les némésis ont invalidé les miens dans l'avant et le feront dans le présent.
Düşman daha önce beni etkisizleştirdi Daha önce de, şimdi de.
Invalider les némésis, c'est autre chose que de tirer sur des cibles en argile.
Ateş etmek bir meseledir, ama düşmanı etkisiz hale getirmek daha büyük bir mesele.
Risquer mes jours et nuits pour chasser le némésis hors de notre sphère.
Uzun ve kolay bir uyku uyayabilmek, düşmanı bu gezegenden kovabilmek için
- Oui, chef! Le némésis veut vos plantations.
Düşman sizin yerlerinizi istiyor
Dites-nous. Vous et vos alliés, avez-vous repoussé les némésis?
Söyle- - Sen ve dostların düşmanı ağaçlardan sürecekmisiniz?
L'agréable senteur des fleurs éloignera les némésis.
Sevimli çiçekleri koklamak. Seni düşmandan uzak tutar.
Il a pu être capturé ou tué par le némésis.
Bundan dolayı düşman tarafından yakalanma, yada öldürülme ihtimali de var.
- Qu'est-ce que ce "némésis"?
"Düşman" nedir?
Les victimes de notre némésis assoiffé de sang, les Voris trouveront toujours des amis chez les Kradins.
Kana susamış düşmanımız olan Vori'nin kurbanları karşısında Kradin halkını bulacaktır.
Dans le présent, vous avez besoin de mon aide pour invalider les némésis.
Şimdi... Düşmanı etkisiz hale getirmek için yardımıma ihtiyacın var.
Le némésis approche!
Düşman yaklaşıyor.
C'est un némésis!
O Düşman!
Au départ un prof de cinéma sadique et la copine de papa... qui concocte avec méchanceté des dev oirs... pour torturer à mort sa némésis... incarnée par Dawson Leery.
Karakter başlangıçta sadist bir film öğrtmeni ve babanın yeni sevgilisi olarak ortaya çıkar. Kötü niyetle bir ödevi yererek Dawson Leery'nin canlandırdığı çaresiz düşmanını yavaşça işkence ederek öldürmeye karar verir.
Il est crucial que tu affrontes la Némésis de ton enfance.
Dave, bence çocukluk düşmanınla yüzleşmen senin için çok önemli.
Némésis.
Nemesis.
Tout comme Némésis.
Nemesis gibi.