English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Newt

Newt translate Turkish

167 parallel translation
Newt Ellison.
Newt Ellison.
Un informateur a mené les policiers du comté Muerto jusqu'au cimetière de la petite communauté de Nute au Texas où se trouvait une sorte d'œuvre d'art macabre.
sabahın erken saatlerinde, Marto County şerif departmanındaki memurları küçük bir Texas kasabası olan Newt'in hemen dışındaki mezarlığa yönlendiren kişi. Memurlar orada çarpık bir sanat eseri olarak tanımlanabilecek bir şeyle karşılaştılar :
Salut, Newt.
Hey, Newt.
vos activités enfreignent Le code de l'Aviation Civile.
Şirketiniz, sivil havacılık kanunlarını ihlal ediyor. Saçmalama, Newt.
Qu'est-ce que ça veut dire, Newt?
Ne oluyor burada?
- Je suis pilote, Newt.
- Ben pilotum, Newt.
Newt m'a dit que tu lui avais déjà demandé trois fois.
Waldo, Newt ona 3 kez sorduğunu söyledi.
- Je sais. Newt n'a pas le choix.
Newt'in kuralları.
Salut, Newt.
Selam, Newt.
Non merci, Newt.
Hayır, teşekkürler, Newt.
! C'est Newt? !
Newt mi?
- Salut, Newt.
- Görüşürüz, Newt. - İyi uçuşlar.
- Non, Newt.
- Hayır, ben Newt.
Je me suis levé ce matin et je me suis dit "Tu as une sale tête."
Bu sabah kalktım, aynaya baktım ve dedim ki, " Newt, adamım, bok gibi görünüyorsun.
T'inquiète pas, Newt.
Merak etme, Newt.
Newt.
Newt.
- Je m'appelle Newt.
- Adım Newt.
Newt, va t'asseoir devant.
Newt, git önde otur.
- Accroche-toi, Newt.
- Sıkı tutun, Newt.
Moi et Newt.
Ben ve Newt.
Newt, ne t'éloigne pas.
Newt, uzaklaşma.
Newt, ne bouge pas.
Newt, olduğun gibi kal.
Content que tu sois arrivé avant l'automne, Newt.
Sonbahardan önce burada olduğuna memnunum, Newt. Seni özlüyorduk.
J'étais pas plus vieux que Newt, mais j'ai dû arrêter.
Newt'ten yaşlı değildim, fakat bırakmak zorunda kaldım..
Mon Dieu, si c'est pas Newt!
Aman Tanrım! İyi, eğer o Newt değilse!
Le petit Newt!
Küçük Newt!
Le petit Newt m'a bien surpris.
Küçük Newt beni cidden şaşırttı.
Vous avez gardé Newt tout ce temps?
Bunca zamandır küçük Newt sizinleydi.
On part au crépuscule. - Newt?
Biz gün batımında ayrılıyoruz.
- Oui monsieur? Va donc seller ton poney.
Newt, ne iyisi midilliyi eğerle, beni de hesaba kat.
Dish est encore à moitié saoul, Newt a jamais versé le sang...
Dish hala yarı sarhoş. Newt, asla kan dökmedi.
Newt, va chercher les chevaux.
Newt, koştur atları al.
Le nord, c'est pas un endroit mais une direction.
Kuzey bir yer değildir, Newt. O bir yöndür.
J'aime pas ça, Newt!
Bundan hoşlanmıyorum, Newt.
Tiens, Newt! Bonjour!
Merhaba Newt, günaydın.
Newt, prends donc le café avec nous.
Niye oturup bizimle kahve içmiyorsun?
Toi aussi, Newt.
Sen de, Newt.
Pea? Newt et toi, allez voir dans ces fourrés.
Pea, sen ve Newt çalılıkların olduğu tarafa bakın.
Newt, ça va?
Newt, iyi misin?
Jake a toujours été influençable, Newt. Tu vois, il se laisse porter par le vent.
Jake biraz kolay sürüklenen birisi ve rüzgar onu uçurdu.
Pea, Newt, prenez vos cordes.
Çocuklar, kıyafetlerinizi çıkarın. Bağla onları.
C'est la seule pompe à essence.
Benzin almak için en yakın yer Newt.
Newt, voici Doc Dillhoefer et mon coéquipier, Axel Olsson.
Ya Newt, bu Doc Dillhoefer ve partnerim, Axel Olsson.
- On va pouvoir continuer. J'arrête.
Newt'i düşünmeyin, eski arkadaşım o.
Salut, Newt!
Hey, Newt!
Réveille-toi, Newt.
Uyan, Newt.
- Ça, c'est sûr, Newt.
İyi ki büyüdün, Newt.
Ici, Newt!
Buraya, Newt!
File, Newt, et range ta langue.
Tamam Newt dilin tutulmadan gitsen iyi olur.
Pas la peine de me ligoter, Newt.
Beni bağlamanıza gerek yok. Ben kimseyi öldürmedim.
Vas-y, Newt.
Devam et, Newt.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]