Translate.vc / French → Turkish / Nikki
Nikki translate Turkish
1,677 parallel translation
Si vous trouvez Nikki, vous pouvez lui donner ce poème?
Eğer Nikki'yi bulursanız bu şiiri ona verir misiniz acaba?
Pourquoi la douce Nikki Heaps voudrait-elle s'enfuir ici?
Neden tatlı Nikki Heaps böyle bir yere kaçmak istesin ki?
Nikki a été vue pour la dernière fois avec les clowns.
Öyleyse Nikki en son palyaçolarla görüldü.
- Mais c'était la douce Nikki.
- Ama o tatlı Nikki'ydi.
Nikki était l'apprentie du chef des clowns, Jackie Johnny, qui, selon elle, était un vrai saligaud, un ignoble...
Nikki, Jackie Johnny adındaki baş palyaçoya çıraklık yapmış. Kadına göre, adam çok mekruh ve pespaye birisiymiş.
Nikki est partie avec Jackie après le show hier soir.
Kız geçen akşam gösteriden sonra Jackie Johnny ile birlikte ayrılmış.
Si Mlle Dijon a raison et que c'est la route que Jackie et Nikki ont prise, sans s'enfuir, c'est l'impasse dans 1 Km.
Eğer bayan Dijon haklıysa, kadın onları bu yoldan ayrılırken görmüş ve muhtemelen kaçmıyorlardı çünkü bir mil sonra bu yol bitiyor.
Pauvre Nikki.
Zavallı Nikki.
Ce n'est pas Nikki. Dieu merci.
Bu neyse ki Nikki değil.
Il semble que vous n'êtes pas près de trouver ma douce Nikki.
Görünen o ki kızım Nikki'yi bulmaya hiç mi hiç yaklaşamadınız.
Nous savons que Nikki a été vue sortant tard dans la nuit avec Jackie Johnny, un des clowns malchanceux de la voiture.
Nikki'nin son gece arabadaki talihsiz palyaçolardan biri olan Jackie Johnny ile ayrıldığını biliyoruz.
- Non. M. Johnny, nous recherchons Nikki.
Bay Johnny, biz Nikki Heaps'ı arıyoruz.
Nikki était la petite dernière, donc je l'ai renvoyée pour le calmer et l'arroser avec le tuyau.
Nikki zurnanın son deliği olduğundan onu adamı sakinleştirmesi ve temizlemesi için geri yolladım.
Donc, Von Deenis est la dernière personne vue avec Nikki.
Öyleyse Von Deenis Nikki'yi gören son kişi demek.
Une adolescente nommée Nikki, apprentie clown.
Palyaço çırağı, Nikki adında bir genç kız.
Quand Nikki est revenue, vous l'avez attrapée, suivi les autres, et les avez envoyé dans l'étang.
Öyleyse Nikki geldi onu yakaladın, diğerlerini takip ettin ve sonra onları gölete sürükledin.
- Où est Nikki, Von Deenis?
- Nikki nerede, bay Von Deenis?
Nikki l'a fait.
Nikki gitti.
- Nikki?
- Nikki mi?
La piste de Nikki Heaps semblait se refroidir.
Görünen o ki Nikki Heaps'ın izi giderek kayboluyordu.
Si Bryce dit la vérité et que c'est elle qui les a poursuivis, alors Nikki était là au moment du crime.
Bryce, Nikki hakkında doğruyu söylüyorsa ve palyaçoların ardından giden eğer Nikki'yse bu Nikki'yi cinayet sahnesinin ortasına yerleştirir.
Nikki ne les a pas envoyés dans l'étang.
- Nikki onları yoldan çıkarmadı. Nikki öyle biri değil.
Pourquoi tu as changé d'avis sur Nikki?
Neden Nikki hakkında fikrin değişti?
Sa mère m'a demandé si je savais ce que c'était de perdre sa fille.
Nikki'nin annesi kızını kaybetmenin nasıl bir duygu olduğunu bilseniz deyince...
La mère de Nikki m'a dit qu'elle détestait la solitude par dessus tout.
Nikki'nin annesi bana Nikki'nin en çok yalnız kalmaktan nefret ettiğini söyledi.
Nikki espionnait pour moi.
Nikki aralarındaki casusumdu.
Elle est partie d'ici pour les suivre la nuit de l'accident.
Nikki, palyaçoların göle uçtuğu gece yapılacak toplantıya katılmak için buradan ayrıldı.
Pourquoi a-t-elle accepté d'espionner?
Peki neden Nikki senin casusun olmak istedi?
C'était Nikki? Elle nous a tirés dessus?
Bizi vurmaya çalışan Nikki miydi?
Mais je pense savoir qui l'a fait, et si Nikki est encore là, on a intérêt à la trouver avant eux.
Ama sanırım kim olduğunu biliyorum. Ve Nikki oradaysa onlardan önce bizim bulmamız lazım.
Nikki, je sais que tu es là.
Orada olduğunu biliyorum.
C'est pas vrai, Nikki?
Bu doğru değil mi Nikki?
Nikki!
Nikki!
Voilà les faits... Nikki Heaps était venue balancer.
Buradaki gerçekler Nikki Heaps öğrendikleri hakkında bilgi vermeye geldi.
Les clowns partirent se rencontrer secrètement dans les bois, espérant former leur syndicat officiellement et planifier leur défense face au directeur du cirque, laissant Nikki derrière, pour le nettoyage.
Palyaçolar, birleşmelerinin resmi bir hal alacağını umarak ormanlıktaki gizli buluşma için yola çıktı. Ve Nikki'yi de temizlik için arkada bırakarak sirk yönetimine karşı durma planları yaptılar.
L'acrobate suivit les clowns dans l'obscurité, ignorant que Nikki l'abandonnée avait terminé sa tâche et les rattrapait rapidement.
Akrobat, arkada bıraktığı Nikki'nin işini bitirdiğinden ve onları yakalamak için yola çıktığından habersiz bir şekilde... palyaçoları gecenin karanlığında takip etti.
Et lorsqu'il aperçu la jeune Nikki assistant à son terrible clownicide...
Onun bu palyaço cinayetlerine tanık olan genç Nikki'yi de yakalamalıydı.
Pierre, est-ce que je peux avoir une minute avec Nikki, s'il vous plaît?
Pierre, Nikki ile bir dakika konuşabilir miyim lütfen?
Nikki, Rocky t'avait écrit un poème.
Nikki, Rocky sana bir şiir yazmış.
"Peu importe où tu vas ou ce que tu fais, tu seras toujours ma douce Nikki Heaps."
"Nereye gidersen git ya da ne yaparsan yap her zaman benim tatlı Nikki'm olacaksın"
Fils de Nikki Bevan et Paul Millet.
Nikki Bevan ve Paul Millet'in oğlu.
L'ancienne Gwen n'aurait pas hésité une seconde à aller parler à Nikki Bevan.
Eski Gwen, Nikki Bevan'ı görmek için yanına ışık hızıyla giderdi.
Nikki Bevan?
Nikki Bevan?
Bonjour, nous cherchons Nikki.
- Nikki'yi arıyoruz.
Jonah a demandé à voir Nikki.
Jonah bana Nikki'yi buraya getirebilir miyiz diye sordu - Olmaz
Mais je dois d'abord vous parler.
Öncelikle sana söylemem gereken bir şeyler var Nikki.
Tandis que le détective privé tendait un piège à la dernière personne ayant été vue avec la douce et disparue Nikki Heaps...
Özel dedektif olarak kayıp kız tatlı Nikki'yi..
Mais quelqu'un d'autre l'espionnait.
Nikki, casus olarak görevlendirilmişti ama onu da birileri gözetliyordu.
Non, s'il te plaît.
Nikki hakkında konuşacağım.
C'est à propos de Nikki.
- Jonah'ı buldum.
Je suis avec Nikki.
Nikki ile birlikteyim.