English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Niéce

Niéce translate Turkish

47 parallel translation
Des enfants, de l'âge de ma niéce.
Daha çocuklar. Benim yeğenimden daha yaşlı değiller.
Laisserais-je ma niéce sortir avec des types comme ça?
Yeğenimin bu oğlanlarla dışarı çıkmasına izin verir miydim?
Avez-vous remarqué quelque chose d'extraordinaire chez ma niéce Sophie, derniérement?
Kardeşim, son zamanlarda Sophie'de olağandışı bir durum sezmedin mi?
Je l'aime plus que mon âme. Si je ne m'abuse, ma niéce est éperdument amoureuse.
Hislerim beni kandırmıyorsa yeğenim körkütük aşık.
Où peut être ma niéce?
Şimdi bakalım bu kız nerede olabilir?
Je sais que ma niéce fera bon accueil aux faveurs d'un gentilhomme comme lord Fellamar.
Yeğenimin Lord Fellamar gibi bir centilmene hayır demeyeceğine eminim.
Si vous le permettez, je montrerai ceci à ma niéce.
Siz gider gitmez, bunu yeğenime göstereceğim.
- D'aprés ma niéce.
- Yeğenim söyledi.
Au revoir, ma niéce.
Güle güle, yeğen Cindy.
J'ai vu ça, ma petite niéce!
Gördüm onu, küçük yeğenim!
Tu m'as coupé, ma niéce.
Beni yaraladın, yeğenim.
- C'est une amie de ma niéce.
- Yeğenimin arkadaşı olduğu için.
La femme qui se prétend ma niéce est venue me voir.
Yeğenim olduğunu söyleyen kadın beni almaya geldi.
son FRÉRE AINÉ son FILS sa NIÉCE son FRÉRE BENJAMIN son BEAU-FRÉRE son PÉRE sa MÉRE
Çeviri : Aziz Karakaş "scarface21"
on avait un accord. oui c'est vrai tu as l'enregistrement, j'ai ma niéce
Anlaşmamız vardı. Evet yaptık. Sen kasedini aldın, ben de yeğenimi.
Bon, Mesdames et Messieurs, levez-vous pour la niéce de Deacon, Scarlett O'Connor et Gunnar Scott.
Bayanlar baylar, karşınızda Deacon'ın yeğeni Scarlett O'Connor ve Gunnar Scott.
Ma niéce fait cela.
Yeğenim de yapıyor.
- C'est la niéce de qui?
- Bu güzelde kimin yeğeni?
- C'est ma niece.
Benim yeğenim.
- Mademoiselle. Ma petite niece.
- Eniştem.
Regardez, ma petite réserve! Ça arrive tout frais.
Niece ve Lyon'dan sosisler...
Elle a ecarte sa petite-niece Laure, comme si j'avais la peste.
Yeğenini benden vebalıymışım gibi kaçırıyor.
C'est pas la Tante. C'est sa niece.
Teyze değil, onun yeğeni.
Meme pas une niece, Mr. Broz.
Yeğeni de olmaz, Bay Broz.
cette niece a besoin de papiers tcheques... pour éviter d'etre renvoyée en Russie.
Rusya'ya geri gönderilmemek için kuzeninin Çek kimliğine ihtiyacı var.
C'est la fille du sergent Lee.
Çavuş Niece'in kızı.
Montrer aux hommes qu'il n'a pas gagné ses galons en épousant la niéce d'un membre du Politburo. Pour quoi?
Peki ne için?
Je ne sais pas pourquoi ma niece insiste pou m'amener ici.
Gelinimin niye buraya gelmemde ısrar ettiğini anlamıyorum.
Je crois que j'ais perdue ma niece.
Sanırım gelinimi kaybettim.
Demandez a ma niece, elle vous expliquera.
Şuradaki gelinime sorun, o size söyleyecektir.
son FRÉRE AINÉ son FILS sa NIÉCE son FRÉRE BENJAMIN son BEAU-FRÉRE son PÉRE sa MÉRE Voici Arrested Development.
Durdurulmuş Gelişme.
Dis-lui que ma niece lui a envoye la photo vendredi.
Kuzenimin Cuma günü ona bir mezuniyet resmi yolladığını söyle. Postadadır yani.
La prochaine fois que tu refuses de la nourriture a ma niece, je te botte le cul, et je brule ton certificat de liberation.
Bir daha yeğenimin elinden yemeğini kapmaya kalkarsan kıçına tekmeyi basarım sonra da, şartlı tahliyeni yakarım.
C'est la niece de 19 ans.
Bu, 90 yaşındaki yeğenim.
Ma niece, elle les a trouvé avec son ordinateur.
Yeğenim bunları internetten alıyor.
Ecoutez, Miss Angela, ma petite niece, elle a une mauvaise toux.
Buraya bak, Bayan Angela küçük yeğenim, kötü öksürüyor.
Est-ce que vôtre niece a plus de 12 ans?
Yeğenin 12 yaşından büyük mü?
Eh bien, ma niece va beaucoup mieux maintenant, grâce à vous.
Yeğenim şimdi çok daha iyi, sana teşekkürlerini sunuyor.
Voici ma niece, Maggie Wong Mei Fei.
WONG : Bu benim yeğenim, Maggie Wong Mei Fei.
Regle numéro un, gweilo. Ne touche pas a ma niece.
İlk kural hayalet, yeğenime sarkma.
Ta niece, Michelle.
Yeğenin, Michelle.
J'aurais souhaité être là pour voir notre belle niece et filleule en son jour spécial.
Orada olup güzel yeğenimizi, vaftiz kızımızı görmeyi çok isterdik.
Je suis ta seule niece.
Ben senin tek yeğeninim.
Je savais qu'il y avait une raison pour ne pas appeler ma nièce.
Yeğenim Niece'yi aramamanın bir sebebi oldugunu biliyordum.
- et elle est notre niece. - Oui, je sais.
- Evet, biliyorum.
"Walt Whitman s Niece", encerclé.
"Walt Whitman's Niece," yuvarlak içine alınmış.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]