Translate.vc / French → Turkish / No
No translate Turkish
6,849 parallel translation
Kensi en tant que professeure remplaçante petites lunettes, avec un ensemble, no mais c'est une idée géniale.
Vekil öğretmen Kensi : Gözünde gözlük, üste bir süveter... Harika bir fikir.
Non.
No.
- Je pense que tu devrais trouver une autre agence. - No,
Başka bir ajans bulabilirsin.
Mm, no.
Yo.
No.
Hayır.
Oh, stp, no.
Lütfen, hayır.
Ow! Oh! No, ce n'est pas le cas.
Hayır, düzelmemiş.
Non, c'est la vraie moi.
No. Bu benim gerçek.
Je vous l'ai déjà dit, non.
Ben zaten söyledim insanlar, no.
Je vous tuerai.
No. Seni vururum seni.
Probablement dans votre salle de bain.
Muhtemelen banyoda. No.
♪ Ben, the two of us ♪ need look no more
# Ben, ikimiz # bakmak zorunda değiliz artık
♪ I ain t no fortunate one ♪
♪ I ain't no fortunate one ♪
♪ Covert Affairs 04x13 ♪ No. 13 Baby 1ère diffusion le 31 octobre 2013 Nous retrouver comme ça nous fait courir un grand risque.
Çeviren : uurabi İyi seyirler... harikadizi çeviri ekibi @ ugurhsdmr
Nous n'avons pas de feu de cheminée, no de toit sous lequel dormir, mais nous avons notre vie à deux, c'est mieux que ce qu'on aurait imaginé.
Huzurlu olmayabiliriz ya da başımızın üstünde bir çatımız olmayabilir. Ama birlikte yaşamak, hayal edebileceğimizden de güzel.
No, Seigneur, - qui a bien pu dire ça?
- Yok canım, kim demiş onu.
"No bacon." - "Miaaacon".
Yani...
"No bacon."
Kesinlikle onu bir daha eve getirecek kadar ciddiyim.
No, c'est bien.
- Hayır, bu güzel.
Seoul, Gangnam-gu, Cheongdam-dong, n ° 521! Dépêche-toi.
Seul, Gangnamgu, Cheongdamdong, No : 521.
- No...
- Hayır...
♪ C'est écrit dans les cicatrices de no coeurs ♪
It's been written in the scars on our hearts? ?
Non, non, non... No!
Hayır, hayır!
Cottage numéro 5.
Kulübe no.5.
No, on avait dit 5000
Hayır, 5000!
- C'est une personne.
No. He's a person. Hayır.
Enceinte du no 3.
3 numaralı bebeğe.
Du no 3?
- 3 numaralı bebek mi? - Evet.
Après ce match sans point ni coup sûr, la semaine dernière.
Sandy geçen haftaki şu güzel No-hitter'dan başarıyla sıyrıldı.
No mames. Ils nous ont rongés de toutes parts.
Sağda, solda fiyat kırıyorlar.
Leçon no 1 : "Un chef se doit d'abord à son peuple."
Birinci dersle başlayalım.
- No hablo hindi.
- Ben Hintçe bilmiyore.
- No hablo?
- "Bilmiyore"?
Il était adressé au 4, Woolly Walnut Trail.
Woolly Walnut Trail No : 4 adresine gönderilmişti.
- Non, c'est un bon moment.
- Hayır, konuşmak için harika bir zaman. No.
No.
Hayir!
... qu'elle s'est plainte à quelqu'un essayant de la faire sortir de son appartement au septième étage.
7E no.lu dairesinden çıkarılmasına itiraz eden kadın.
"No! Hey, je suis Batman!"
"Hayır, benim Batman!"
No, pas se soir. Pas se soir.
Olmaz, olmaz en azından bu gece olmaz.
No, Je suis pas assez bourré.
Hayır, o kadar sarhoş değilim.
- No!
Hayır!
No bueno.
İyi fikir değil.
- C'est le rat no 1.
Bir numaralı sıçan.
No one could deny
# Kaçarak hayatım boyunca #
Oh, no, they shout
# Tut beni yakınında #
Non, non, non.
♪ pour glitter all over my bed ♪ ♪'cause some magic is now... No, no, no.
No.
Ne öneriyorsun?
- Ça dit "No grande". - Nancy!
Nancy, selam!
- Y a un problème? No comprende?
Anlamadın mı?
No, c'est bon.
Hayır, hayır, sorun değil.
No!
Hayır!