Translate.vc / French → Turkish / Noodle
Noodle translate Turkish
90 parallel translation
Nous avons hâte de voir le visage du petit Noodle.
Sadece ufak sersem suratlar görmeyi bekliyorum.
Ici M. Christie, je suis au Hong Fat Noodle.
Ben Bay Christie, Hong Fat Noodle Company'deyim.
"Lai Lai Noodle Restaurant" "À la bonne nouille"
"Lai Lai Ramen Lokantası"
Nouille.
Noodle.'N'ile başlıyordu.
Un arrêt-pipi à Noodle. Ils vont vers le Panhandle.
Noodle'da mola verip, dar yola gidecekler.
Voulez-vous goûter nos nouilles?
Sanuki udon noodle'ları.
Nouille!
Noodle!
J'ai des repas gratuits au Noodle Bar.
yiyecek bir şey bulabilir miyiz? Ben spagetti yemeye gidiyorum.
Ni nouilles, ni poulet?
İçinde "noodle" ya da tavuk olmayacak mı?
Des nouilles, oui.
- Belki "noodle" olabilir. - Evet.
On fera en sorte que tu manges dans les grands restaurants.
Sana hizmet edebiliriz. We can serve you to have noodle at stalling store.
Notre directeur tenait un petit salon de thé... beaucoup d'enfants y allaient après la classe.
- Balık köfteli pirinçli noodle o zaman. - Balık köftesi kalmadı. - Tavuk kanatlı noodle olsun.
Vous n'avez vraiment rien aujourd'hui? Que diriez-vous des nouilles aux boeufs?
Bak, balık köftesi de noodle da kalmamış.
Je n'aurais jamais dû parler à l'estomac de la dinde.
Dilim hindiyle kızarmış noodle, yaşasın! Dilim hindiyle buharlanmış kestane.
Être gros n'est pas une force.
Balık köftesi yok, noodle yok, Maldivler yok.
Des nouilles sautées.
Ben... Jajang noodle alayım.
Des nouilles sautées?
Jajang noodle?
2 portions de nouilles, 1 de raviolis, 1 de fruits de mer et 1 bière.
2 tane Jajang noodle, bir tane de kızarmış hamur köftesi... Bir tane deniz ürünleri salatası, bir şişe Gaoliang, biraz çabuk olursa sevinirim!
Ils ont différentes sortes de nouilles...
Değişik noodle çeşitleri olmalı.
Des nouilles épicées. Deux nouilles épicées, s'il vous plaît.
Baharatlı... 2 tane baharatlı noodle lütfen.
J'adorais manger des nouilles là-bas.
Onların üstünde noodle yemeyi çok severdim.
Il y avait de simples nouilles, avec de la sauce de soja, mais elles étaient vraiment délicieuses.
Noodle sade olurdu, sosuyla beraber. ... ve gerçekten çok lezzetli olurlardı.
Et qu'est ce que ça a à voir avec de la gelée?
- "Noodle scooz" u durdurun dedi.
Des nouilles au boeuf.
Biftek noodle.
Des nouilles... au boeuf.
Biftek noodle.
Ce... comment vous appelez ça, un "noodle" modèle?
Şey... ne diyorsunuz ona, şipşak model miydi?
- Ça va, Noodle?
- Tamam mı, Salak?
Salut, Noodle.
Hey, Şehriye.
Il paraît qu'ils donnent des bols de nouilles gratos.
Bedava noodle veriyorlarmış.
Et ma batterie a rendu l'âme. Je vais renconter Mme Harris au Noodle Bar, tu peux m'y contacter?
Güzel.Cep telefonumun şarjı bitti Ve bayan Harris ile Noodle Bar'da buluşacağım.
Cheveux noirs. Grand amateur de nouilles.
Siyah saçlı, büyük bir noodle hayranı.
T'as l'air un peu nerveux, Ramsès!
Seni gergin gördüm Ramen Noodle.
Si elles ne sont pas sautées, ça s'appelle pas des nouilles sautées.
Eğer kızarmamışlarsa, kızarmış noodle denmemeli.
On ne fait pas sauter les udon *.
Udon noodle'ı kızartılmaz.
Il y a un bon restaurant asiatique.
Köşede güzel noodle yapan bir yer var- - - Sana bahsetmiştim.
- J'adore ça. - Parfait.
- Noodle'a bayılırım.
Tu as des nouilles dans les cheveux...
Saçındaki noodle artıklarıyla- -
Quand t'étais sous protection, t'as voulu des spaghettis marinara et reçu des nouilles au ketchup?
Bana şunu söyle ; programdayken hiç Marinara soslu spagetti ısmarlayıp yerine yumurtalı noodle ve ketçap yedin mi?
[So Pal Bok Noodle Shop]
So Pal Bok Eriştecisi
"Noodle, Critter et moi étions toutes chaudes."
Ben, Noodle ve Critter turtayı kalpten severiz.
On se retrouvera demain, à l'Onofun Noodle House.
Seninle yarın buluşacağız.
Je vivrai heureux avec ma maman!
- Balık köfteli noodle lütfen.
Des nouilles de poissons, s'il vous plaît.
- Noodle kalmadı. - Balık köfteli lapa olsa?
Nous n'avons pas de poissons. Nouilles aux ailes de poulet alors.
- Peki etli noodle?
Nous n'avons toujours pas de nouilles.
- Noodle kalmadı. - Yine mi?
Tu ne peux pas faire de combinaisons!
- Bir kase noodle? - Noodle kalmadı.
Nous n'avons pas de nouilles.
Noodle alayım o zaman.
Tu aimes les nouilles?
Noodle sever misin?
- A tes souhaits - Merci.
- Krep, bir sahanda yumurta pastırma, tavuklu "noodle" çorbası, patates püresi.
Non, Noodle, c'est à moi...
İkisi de bunda hemfikirdi.
Noodle, tu veux deviner?
Ben de olur dedim.