Translate.vc / French → Turkish / Nor
Nor translate Turkish
129 parallel translation
Pas du tout mon cher, je m'amuse é-nor-mé-ment.
Hiç de değil. Yalnızken çok eğleniyorum.
La Nor... vège.
Nor... veç.
J'ai oublié son nom, mais elle était en poste sur Terok Nor.
Adını hatırlamıyorum,... fakat Terok Nor karakol komutanlığındandı.
Connaissez-vous une base qui sous l'occupation s'appelait Terok Nor?
İşgal sırasında Terok Nor olarak bilinen bir üs biliyor olabilir misiniz?
Terok Nor?
Terok Nor mu?
Jomat Luson se souvient bien que l'officier qui a amené Rugal était en poste sur Terok Nor.
Jomat Luson Rugal'ı getiren subayın Terok Nor komutanlığından olduğunu net bir şekilde hatırlıyor.
Qui était l'officier commandant de Terok Nor il y a huit ans?
Sekiz yıl önce Terok Nor'un komutanı kimdi?
Il y a huit ans, l'officier commandant de Terok Nor était Gul Dukat.
Kayıtlara geçsin diye söylüyorum, sekiz yıl önce Terok Nor'un Komutanı Gul Dukat'tı.
Il semble que des ouvriers bajorans se soient révoltés sur Terok Nor.
Terok Nor'daki Bajoran işçiler ayaklanmış gibi görünüyordu.
Vous avez perdu le contrôle de Terok Nor et déshonoré Cardassia.
Terok Nor'u kaybetmekle, kendini ve Kardasya'yı küçük düşürdün.
Vous êtes sur la station Terok Nor.
Burası Terok Nor istasyonu.
Le vaisseau cardassien Bok'Nor demande l'autorisation de décoller du pylône supérieur un.
Kardasyan yük gemisi, Bok'Nor, birinci kuleden ayrılmak için izin istiyor.
Transmettez au Bok'Nor une trajectoire hors trafic.
- Bok'Nor'a, trafiği etkilemeyecek bir rota ayarla. - Anlaşıldı.
DS9 au Bok'Nor, coupez vos moteurs!
DS9'dan Bok'Nor'a motorlarınızı kapatın tekrar ediyorum motorlarınızı kapatın!
J'ai essayé de trouver une défaillance des moteurs, mais sans résultat.
Bok'Nor'un motorlarında patlamaya neden olacak bir arıza bulmaya çalıştım ama yoktu.
Certains amiraux craignent que la destruction du Bok'Nor ne remette en cause le traité.
Bazı amiraller, Bok'Nor'un patlamasının anlaşmayı tehlikeye atacağından endişeleniyor.
Le Bok'Nor?
Bok'Nor?
Je viens vous offrir mon aide pour faire la lumière sur l'explosion du Bok'Nor.
Bok'Nor hakkındaki gerçeği öğrenmene yardım etmek için geldim.
Nous avons la confession d'un terroriste de la Fédération responsable de la destruction du Bok'Nor sur votre station.
Elimizde, Bok'Nor'un yok edilmesinden sorumlu bir Federasyon teröristinin itirafı var.
J'avoue faire partie d'une faction armée anti-cardassienne entraînée par des colons de la Fédération. C'est moi qui ai posé l'engin explosif qui a détruit le Bok'Nor.
Federasyon kolonileri tarafından, silahlandırılmış Kardasyan karşıtı gücün bir üyesi olarak, yük gemisi Bok'Nor'u yok etmek için bir patlama düzenlediğimi itiraf ediyorum.
Et si le Bok'Nor avait confié son chargement d'armes à un intermédiaire?
Bok'Nor da buraya silah mı taşıyordu?
Les cales du Bok'Nor étaient vides.
Bok'Nor'un yük bölümü boştu.
Qu'est-ce que le Bok'Nor transportait?
Bok'Nor ne taşıyordu?
Le Bok'Nor venait de livrer 14 tonnes de minerai de golside dans le système de Régulon.
Bok'Nor sadece Regulon sistemine 14 ton Golside cevheri götürüyordu.
L'itinéraire du Bok'Nor passait très loin de la zone démilitarisée.
Bok'Nor, arındırılmış bölgenin yakınından bile geçmedi.
Je sais que vous aimeriez pouvoir justifier ces meurtres, afin de soulager la conscience de la Fédération, mais si le Bok'Nor avait transporté des armes, je l'aurais su.
Federasyon vicdanınızı rahatlatmak için bu toplu katliama bir gerekçe bulmak istemenizi anlıyorum, ama Bok'Nor silah taşısaydı bilirdim.
Que des colons irresponsables ont fait sauter le Bok'Nor.
Bazı düşüncesiz kolonicilerin Bok'Nor'u havaya uçurduğunu söyle.
Certains amiraux craignent que la destruction du Bok'Nor ne remette en cause le traité.
Amiraller, Bok'Nor'un havaya uçurulmasının anlaşmayı tehlikeye atmasından endişeleniyorlar. - Sahi mi?
Je viens offrir mon aide pour découvrir toute la vérité sur Bok'Nor.
Bok'Nor hakkındaki gerçeği öğrenmene yardım edeceğim.
Le Bok'Nor ne fera plus de contrebande d'armes.
Bok'Nor bir daha silah kaçıramayacak.
Ces exaltés sont responsables de l'attentat contre le Bok'Nor.
- Bu kişiler, Bok'Nor'a yapılan bombalı saldırının sorumluları. - Bunu biliyorum.
En représailles contre la destruction du Bok'Nor.
Kardasyanlar, Bok'Nor'un yok edilmesinden sorumlu olduklarını iddia ediyorlar.
- Et l'équipage du Bok'Nor alors?
- Bunu Bok'Nor'un mürettebatına anlat.
Mon aide, un dénommé Elim, les a poursuivis jusqu'à une navette en partance pour Terok Nor.
Yardımcım, Elim adında bir adamdı,... Terok Nor'a hareket etmek üzere olan bir mekiğe kadar onları izledi.
J'étais sous les ordres de Dukat sur Terok Nor.
Terok Nor'da Gul Dukat için hizmet vermiştim.
- K'Nor et Bar'el.
- K'Nor ve Bar'el.
Le même transrécepteur sera mis en place ici sur Terek Nor sur Deep Space Nine.
Benzer bir alıcı-verici Terok Nor'da,... Deep Space 9'da devreye alınacak.
Il faut la convaincre de quitter Terok Nor.
Umarım Terok Nor'dan ayrılması için ikna edebilirsin.
J'avais dit à Sisko qu'il n'atteindrait jamais Terok Nor, et j'avais raison.
Sisko Terok Nor'a yaklaşamayacak bile demiştim. Haklıymışım.
Mener une attaque de front et réduire Terok Nor en pièces.
Elimizde ne var ne yok Terok Nor'a atıp paramparça edelim.
Atteindre Terok Nor avec des petits chasseurs n'a pas marché.
Terok Nor'a küçük avcı gemileriyle ulaşmaya çalışmak işe yaramadı.
Vous étiez encore loin de Terok Nor quand votre vaisseau a été détruit.
Daha Terok Nor'a yaklaşamadan Kardasyalılar gemini yok etti.
J'espère juste que nos Terok Nor ont été conçues par les mêmes architectes.
Umarım sizin Terok Nor'unuzla bizimki aynı Kardasyalı tasarımcının elinden çıkmıştır.
- Non... Il suffit! Noryenkov sortez-le.
- Norıenkov, dışarı çıkar onu.
Les rebelles contrôlent Terok Nor?
Öyleyse Terok Nor asilerin kontrol altına.
Terok Nor aux mains des rebelles.
Terok Nor isyancıların eline geçti.
Mais la garder est plus difficile.
Görüyorsun Kaptan, Terok Nor'u almak başka bir konu,... onu korumak ise en zor kısmı.
J'AI UN PIED E-NOR-ME!
Beni bırakın. Ayağım şişti.
Nor...!
No...!
Rien du tout.
- Nor olabilir mi.
S'emparer de Terok Nor a été facile.
Yaradı da.