English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / French → Turkish / Nou

Nou translate Turkish

61 parallel translation
Débrouillez-vous pour qu'il ne s'occupe de rien sinon nou courons un désastre!
Kafasını takmadığından emin olmalıyız. Aksi halde, büyük bir sorunumuz olacak.
- Nou!
- Nu!
Je pars avec mon bébé et tu n'entendra plus jamais parler de nou.
Çocuğumla seni terkedeceğim ve bizi asla bir daha göremeyeceksin.
Chère Carol, j'ai trouvé une photo de nou qui m'a rappelé quelque chose.
Sevgili Carol, bulduğum fotoğraf bir şeyi hatırlattı.
Qu'est-il indiqué dans le paragraphe 4, section 62 du règlement?
Yönetmeliğin, 4 nolu paragraf, 62 nou bölümü neyi dikkat çeker?
Prenons le bus. Nou serons en sécurité.
Otobüse binelim, orada güvende oluruz.
Laissez nou... Laissez-moi diriger ces troupes Pour tuer tous ces rebelles!
Bakan için onları öldürmeliyiz.
Nou étions dans une prairie pès de la forêt.
Ormana yakındık ve hayvanları otlatıyorduk.
Au revoir la nou...
Hoşçakal. Nu..
"Nou ani anquietas" : "Nous sommes les anciens."
"Nou ani anquietas" - "Bizler Eskiler'iz."
En moins d'une heure, 200 personnes on eu la même brillante idée, et nou y voila, a l'approche de l'hystérie massive.
Bir saatten az bir sürede yüz çift bu parlak fikri aldı, ve biz şu anda bu şenliklerin tam ortasındayız.
De toute façon, au moins nou serons ensemble.
En azından beraberiz.
Je suis leur "nou-nourse" et on appelle ça...
Ben bir cadaloz ayıyım.
Mes frères et mes soeurs, laissez-nou voir clairement dans le miroir...
Hıristiyan kardeşlerim, kendimize aynada şöyle iyice bir bakalım...
Ecoute, Lauren nou as vu tous les 2 et elle pense que c'est une mauvaise idée.
- Lauren bizi birlikte görmüs ve bunun kötü bir fikir oldugunu düsünüyor.
- C'est ce que nou voulons tous.
- Bunu hepimiz istiyoruz. - Hayır.
Nou zavon pas pu le gardé. "
Onu bakıcak güç yok bizde. "
Papa nou retrouve à l'école, Et il vient manger une pizza vec nous ce soir,
Baban bizimle okulda buluşacak. Akşam da pizza için bize gelecek.
Un nou... un nouveau monde!
Yeni bir... yeni bir dünya!
Nou pouvons même redresser Lombard Street tant que nous y sommes.
Lombard Caddesinde bile, rahatça yürüyebileceğiz.
L'un d'entre nou aurait envoyer ça?
Bunu bizden birinin gönderdiğini mi düşünüyorsun?
Alors quand nou nous verrons demain soir, vous serez assez aimable d'amener toutes les photos
Yani yarın gece, buluştuğumuz zaman, tüm fotoğrafları getireceksin.
Nou sommes juste assis à différents cotés de la table.
Sadece masanın farklı taraflarında oturuyoruz.
Chez nou, on dit "couillosti"!
Güneyde "couillostis" deriz bizde!
J'ai le Andy-nou... pour toi.
İstediğin Bebek-Nard'ı getirdim.
Le Nou Camp était une zone libre où toute la colère des Catalans a explosé.
Nou Camp, tüm Katalanların öfkesinin patladığı kurtarılmış bir yerdi.
Nous travaillons pour les allemands. Nou sommmes en sécurité.
- Almanlar için çalışıyoruz, güvendeyiz.
Nou sommes enfin arrivés.
Nihayet bulabildik sizi!
J'ai eu une nouvelle nouþã.
Yeni bir görüntüsü vardı.
Je suis pas fière de ça, d'accord, mais... je ramasse les restes des autres, pour manger, pour pas dépenser d'argent pour la nou...
Ben bununla övünmüyorum, tamam. Diğer insanların artıklarıyla yaşıyorum. Yediklerinden falan.
Nou avons besoin de parler au Dr Singh.
Dr. Singh'le konuşmamız gerekiyor.
Nou ne voulons pas rester ici actuellement. N'est-ce pas?
Aslında burada kalmayacağız, değil mi?
Même s'il n'est pas sage se baser sur des suppositions, dans les circonstances, je crois que nous pouvons nou y fier.
Kesin odur diyemem ama,... bu durumda aşağı yukarı eminim.
C'est Nou-nou, mon nounours.
Nu-nu, benim gece ayıcığım.
Alors restons là ce soir, On va regarder un film. et se recroqueviller dans le canapé avec Nou-nou.
Bu yüzden bu gece evde kalalım film izleyelim ve Nu-nu'yla birlikte kanepeye kıvrılalım.
Au Couvent de la Colline.
Dealu Nou Manastırı'nda.
Oui, c'est ça l'adresse!
Evet, hanımefendi, adres Dealu Nou Manastırı.
Jusque la, restez au boulot, et peut être que nou pourrons affronter l'orage.
O zamana kadar görevinin başında kal belki fırtınayı atlatırız.
Mme Reyes, nou allons vous faire boire du charbon pour absorber les toxines.
Bayan Reyes, toksinleri absorbe etmesi için midenize kömür vereceğiz.
Où est ta nou... Ohhh!
Dadın neredeymiş...
Non... C'est... C'est nou...
Bunu ben de yeni duyuyorum.
Nou allons tous bien?
Aramız iyi mi?
C'est nou... C'est nouveau pour moi.
Bunu ben de yeni duyuyorum.
Evaluation des risques, mais pour une nou - - velle entreprise de chateaux gonflables.
Risk tespiti, yeni bir zıplama şatosu şirketi için.
Nou ne manquerions pas la grande réouverture.
Büyük yeniden açılışı kaçıramazdık.
Travailler trop longtemps pour si peu et nou ssomme exténués.
Az paraya çok çalışıyoruz ve usandık artık.
nou sommes tout ce qu'elle a maintenant.
Şimdi kadını kurtaracak tek bir varız.
Nou devons découvrir qui se cache derrière ces rumeurs.
Bu dedikoduların ardında kimin olduğunu öğrenmeliyiz.
Et je croyais que nou y allions Après ta dernière cigarette.
Son sigarandan sonra gidiyoruz sanıyordum.
Ça doit être différent ou nou allon Nous retrouver où nous avons commencé.
Farklı olmak zorunda yoksa aynı şekilde sonlanır.
Faisons ce qu'il faut faire.
Se pou nou fe sa yo dwe fe.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]