Translate.vc / French → Turkish / Nz
Nz translate Turkish
309 parallel translation
Parlez en â votre mère On ne peut pas
- Annenize anlatmalısınz. - Anlatamayız.
Mlle Morgan, Mlle McCord.
- Bayan Morgan bu Bayan McCord. - Nasılsınınz?
- Vous voulez vous asseoir?
- Oturmaz mısınz? - Teşekkür ederim.
- C'est génial!
- Bu hınzırca değil mi?
Vous avez l'air mutin, ce soir...
Bu gece hınzır bir güzellik var üzerinde Nancy.
J'aime les faire. Ça me protège de la bêtise.
Vecize uydurmaktan hoşlanıyorum.Beni hınzırlıktan koruyor.
Ce sont des gens merveilleux. Sauf ce petit Major et la méchante jumelle.
Hınzır Major ve hırçın ikizler dışında hepsi mükemmel insanlar.
Quel salopard!
Seni gibi hınzır herif!
Néanmoins, si vous collectez des fonds pour reconstruire le Todaiji de Nara,
Ancak... Todai Tapınağı'nı yeniden yaptırmak için yardım topladığınzı söylemiştiniz
Je vous prie de garder vos offrandes jusqu'alors.
Bağışlarınzı o zamana dek saklayınız lütfen.
Elle ne le reverra plus.
Yaşlı hınzır. Tamam.
Vous êtes perverse, vraiment perverse.
Çünkü sen muzırın tekisin, tam bir hınzırsın.
Piège à hommes!
Seni hınzır seni!
Comme vous avez tout bien arrangé.
Bizi çok iyi ağırladınz.
Tu as toujours de drôles d'idées en tête.
Sen çok hınzırsın. Dikkatli olmalıyım.
Le petit malin...
Monsieur le hınzır adam.
J'espère que vous écrirez des choses affreuses sur ces Chinois si ingrats...
Umarım, bu nankör Çinliler hakkında gazetelerinize korkunç bir şeyler yazarsınz... Oh!
Quelle mission douteuse te fait sortir de ta jungle?
Seni çalıların arkasından hangi hınzır görev çıkarttı?
Vous avez raison, Mme Greer. Ça ne vous regarde pas, et ça ne me soulagera pas.
Haklısınz Bayan Greer, sizi ilgilendirmez ve hiç birşey de kolaylaşmaz.
Nom de Dieu!
Seni hınzır!
Toujours aussi bel homme.
Aynı yakışıklı hınzır duruyor.
- Tu la fais rougir, canaille.
Dave, seni hınzır. Utandıracaksın kızı.
Je débarque dans votre méchante ville.
Hınzır şehrinizde daha yeniyim.
Elle n'est méchante que si vous êtes pauvre, monsieur.
Eğer sadece fakirseniz hınzırdır, efendim.
Menteur!
Hınzır seni!
Quel chaud lapin!
Seni hınzır köpek.
Mais toi, il te faut des gentilshommes, méchante catin.
Ama sen! Sen erkeklerle düşüp kalkıyorsun! Hınzır kevaşe!
Petite coquine!
Seni hınzır seni.
Enfoiré!
Seni hınzır.
Enfoiré.
Seni hınzır.
Espèce de vieux pervers.
Seni hınzır ihtiyar.
Vous êtes ici depuis assez longtemps?
Oldukça uzun zamandır buradasınz, değil mi?
- Signez ici, docteur.
Şurayı imzalar mısınz, Doktor?
Vous n'existez pas et vous n'existerez peut-être jamais!
Siz yoksunuz. Belki de, hiç olmayacaksınz.
Je leur souhaite la même chose.
Dertlere düşerler inşallah! Hınzır kâfir, geber!
De bien méchants compères, n'est-ce pas?
Hınzır küçük şeyler değil mi?
Vous comprendrez qu'il m'est difficile de...
Ödememin çok zor olduğunu anlamalısınz...
- Porc.
Hınzır.
Espèce de mufle.
Seni hınzır.
Avec une salle de bains pour deux.
Banyoyu paylaşmak zorundasınz ama.
Vous êtes une vieille sorcière stupide!
Seni aptal hınzır yaşlı fahişe!
Vous savez sans doute que ces portraits étaient les cadeaux d'adieu de Qiu Ling-su.
Lingsu'un ayrılık hediyesi olarak 3 portre yaptırdığını birinden duymuş olmalısınz.. o şimdi nerede?
C'est un androgyne.
O çok hınzırdır.
- Tu as passé une bonne nuit? - Très bonne.
Çılgın bir gece mi geçerdin, hınzır?
Miller, espèce ïhorrible petit homme, vous saviez que ce serait une explosion au ralenti.
Miller, seni hınzır patlamanın yavaş olacağını biliyordun.
Et maître Xiang qui se mêle toujours des affaires des autres est aussi à bord.
Hınzır Hsiang Ustada... gemide ayrıca.
Petit démon!
Hınzır seni.
Moi seul sais où elle est. Sans moi vous la trouverez pas.
Ablanın yerini bilen tek kişi benim ölürsem... onu asla bulamazsınz
C'est toujours quand on en a besoin qu'on réalise qu'on a perdu quelque chose.
Aynen öyle.Bir şeye ihtiyacınz yoksa yokluğunu farketmezsiniz.
Il faut la punir! "
Hınzır kadın!
Ne regrettez-vous pas de vous être mêlés à cette histoire?
Hınzır Chu Liu-hsiang olabilir mesela.