Translate.vc / French → Turkish / Odie
Odie translate Turkish
141 parallel translation
"Odie, tu as mangé mes lasagnes?"
"Odie, diz çöküp benim artıklarımı yiyebilir misin?"
Bon sang Odie. Si le 450 est trop gros, faut trouver autre chose.
Kahretsin Odie. 450 çoksa başka bir şeyler düşünmeliyiz.
Détruis-le Odie.
Parçala onu, Odie.
Il faut qu'il soit lisse Odie.
Tertemiz olması lazım Odie.
- Odie m'a mis du ruban électrique.
- Evet, Odie sardı oraya.
- Tout est dans l'ingénierie.
Her şey mühendisliğe bakıyor, değil mi Odie?
Non Odie, ce n'est pas le moment.
Odie, şu anda müsait değilim.
- Une seconde Odie.
- Bir saniye, Odie.
Odie.
Odie.
Odie!
Odie!
Odie, est-ce que tu me reçois?
Odie beni duyabiliyor musun?
Parfait.
Mükemmel Odie!
Eh bien Odie, il vole.
Odie, uçabiliyor.
Oui, mais il m'entraîne vers l'arrière et à tribord Odie.
Çalışıyorlar ama beni geri çekiyorlar Odie.
Finis-le Odie.
Yapın, Odie.
Qu'est-ce que tu en dis Odie?
Sesi nasıI geliyor, Odie?
Je t'écoute Odie.
Motorları duyayım Odie!
Le premier à utiliser le moteur à réaction sur les vols commerciaux gagnera.
Jet teknolojisini ticari uçaklarda ilk kim kullanırsa köşeyi dönecek. Odie fen konusunda ne biliyorsun?
Il s'appelle Odie, il ne supporte pas la vie en cage.
Hayatı boyunca kalırsa yaşayamayabilir.
Garfield, c'est Odie.
Bu Odie. O bizimle geliyor.
- Je t'en prie. - Allez, Odie.
Haydi Odie.
C'est ta nouvelle maison, Odie.
Burası yeni evin, Odie.
Je plaisante pas, Odie.
yapmıyorum, Odie.
Suis la balle, saute dans le seau.
izle ve içeri atla. Haydi Odie.
Viens, Odie.
Aynen böyle.
Odie, dégage du seau.
Odie, kovanın üstünden kalk.
Luca, c'est Odie.
Luca, bu Odie.
Odie, Luca. Luca, tu veux bien le manger pour moi, s'il te plait?
Bana bir iyilik yapıp yer misin lütfen?
- Je crois. Luca va se faire Odie pour le déjeuner.
Luca, Odie'yi yiyecek.
Sans Odie, ça serait toi, le casse-croûte.
Odie olmasaydı, Luca seni çiğ çiğ yerdi.
- Odie est un héros!
Odie bir kahraman.
Non, Odie est un imbécile jusqu'à nouvel ordre.
ben aksini söyleyene kadar salaktır.
Je pense que ma bouffe en conserve va ressortir.
- Galiba kusacağım. İyi geceler Odie.
Bonne nuit, Odie. Bonne nuit, Garfield.
İyi geceler Garfield.
Regarde, Garfield danse avec Odie.
Garfield Odie'yle dans ediyor.
Odie, qu'est-ce que tu fais là?
yapıyorsun?
Garfield, Jon prend Odie pour sortir avec Liz... - et il te laisse tomber!
Jon, Liz'le buluşmaya giderken yanına alıyor ama seni bırakıyor.
Ça doit être dûr... d'être abandonné par Jon alors qu'il emmène Odie.
Kötü hissediyor olmalısın. Jon seni burada bıraktı Odie'yi aldı.
Odie, viens ici.
Odie, buraya gel.
Merci, M. Chapman, mais Odie est juste mon chien.
Teşekkürler Bay Chapman, Odie benim evcil hayvanım.
On applaudit Odie!
Odie'yi alkışlayalım.
- Souriez. - Notre gagnant du jour... un fabuleux chiot dansant nommé Odie!
Bugün, dans eden köpek Odie kazandı.
Tu sais, demain je ferai quelque chose pour me faire pardonner.
Yarın kendimi Odie'ye affettireceğim.
Pauvre Odie.
- Zavallı Odie.
- Comme Odie?
- Odie gibi mi?
Bonjour, c'est Jon. J'appelle juste pour savoir si Odie est chez vous.
Odie'yi gördünüz mü diye sormak aradım.
J'appelle pour signaler un chien perdu, il s'appelle Odie.
Odie'yi gördünüz mü diye soracaktım. kaçtı.
Oui, c'est ça. Il répond au nom de...
Odie diye çağırınca...
- Odie s'est enfui.
- Odie kaçtı.
- Il s'appelle "Odie." - "Odie"?
"Odie" diye çağırınca gelir.
Bon chien, affectueux, hein?
Çok canlı bir ufaklık, değil mi? Adı Odie.