Translate.vc / French → Turkish / Oral
Oral translate Turkish
1,783 parallel translation
Vous ne pouvez pas tomber enceinte après une fellation, mais vous pouvez attraper des MST, alors soyez prudents. S'il vous plaît.
Oral seks yaparak, hamile kalamazsınız fakat cinsel hastalık kapabilirsiniz, lütfen dikkatli olun.
Et au lieu d'un antihistaminique oral, quelqu'un a injecté un produit appelé PT-604 dans la cartouche.
Alerji için kullanılan ağız spreyi yerine birisi PT-604 denen bir şey yerleştirmiş.
Cette mere vient d'etre relâchée et elle est déja couchée avec son petit.
İnceleme sırasında berimizde anne olmasına rağmen hiç oralı olmayıp yavrusuyla uzanmaya devam ediyor.
Désolé, tu viens peut-être de là-bas.
Pardon, belki de oralısındır.
"Les symptômes du patients dépassent de loin le stade oral psychosexuel typique d'un garçon de 7 ans."
"Hastanın semptomları, " 7 yaşındaki normal bir çocuğun psikoseksüel ve ısırma...
Tu as encore un oral à passer.
Sözlü sınavın var daha.
- Je n'ai rien fait.
- Bense oralı olmadım.
"Je lui taillais une pipe!"
'Ona oral seks yapmıştım.'demiş.
Et pendant cinq minutes, elle détaille sa technique à la standardiste.
Ve operatöre tam 5 dakika boyunca oral seks tekniğini anlatmış!
Bien sûr que non. Comme ça, tu peux rentrer en permission à Georgetown...
Eline kırmızı bir kalem alırsan, Georgetown'a geri dönersin oralıydın değil mi?
Savais-tu qu'il y a des petites filles de 12 ans qui sucent leur chum avant même de l'avoir embrassé?
On iki yaşında kızlar daha öpüşmeyi öğrenmeden erkek arkadaşlarına oral seks yapıyorlar.
- On commence par un blowjob :
Oral seks'le başlayacağız. On dakika.
D'habitude, je charge pour qu'on me suce, mais pour vous...
Oral için ücret alırım ama sizin için...
Ouais. C'étais ma première pipe.
İlk oral deneyimimdi.
Tu peux faire face à tout le lycée tous ceux qui savent que tu as vomi lors de ta première pipe, mais tu ne peux pas passer devant ma mère?
İlk oral deneyiminde kustuğunu... bilen bütün okulla başa çıkabiliyorsun da... annemin yanından mı geçemiyorsun?
Vous êtes de là-bas?
Oralı mısınız?
Turlute! Pipeuse! Couilles poilues.
Oral seks, aletimin dudağı kıllı testisler!
Si tu te dis : "Aujourd'hui, je vais me faire tailler une pipe", ça t'aide à le concrétiser.
Eğer'bugün kendime oral seks yaptıracağım'gibi bir planın olursa, Bu, olayı gerçekleştirmeni kolaylaştırır.
Je ne crois pas que me tailler une pipe soit une des priorités de Ginny.
Ben... ben... oral seks meselesinin... Ginny'nin kafasında olduğundan... gayet şüpheliyim.
Une fois qu'on t'en aura taillé une, tu comprendras.
Oral seksi bir kere tattın mı beni anlayacaksın.
La mascotte silencieuse qui ne se fera pas tailler de pipe.
Oral seks şansı olmayan bir kekeme maskot.
Ne perds pas ton temps.
Oralı bile değil.
Il était à sa place là-bas.
Mel oralıydı.
Elle a dit qu'elle voulait me donner du sex oral dans le cabinet.
Benimle ofiste oral seks yapmak istediğini söyledi.
Elle veut m'en tailler une.
Oral seks yapmak istiyor.
Cette magnifique fille veut te sucer?
Bu harika kız mı seninle oral seks yapacaktı?
- Elle veut te sucer?
- Oral seks mi yapmak istiyor?
Laisses-moi avoir la pipe.
Bana yapsın oral seksi.
J'ai un cerveau, Bob, mais si j'ai pu monter si vite les échelons, c'est que un, j'étais canon, et deux, je faisais les meilleures pipes du pays tout entier.
Benim de beynim var Bob, ama bulunduğum mevkiye bu kadar çabuk gelmemin tek nedeni bir, çok güzel olmam, iki, eyaletin en iyi oral seks yapan kadını olmamdır.
Moi aussi, je suis de là-bas.
Ben de oralıyım.
Les pipes rendent Bill tendu.
Oral, Bill'i gerginleştirir.
Pourquoi n'es-tu pas intérréssé par les pipes?
Neden oral seks yapmıyorsunuz?
Je suis. J'aime les pipes.
Ben oral sekse bayılırım.
Je suis Mr. Blow Job Aficionado.
Bana Bay Oral Seks Meraklısı derler.
Je t'ai taillé une pipe.
Harlan, sadece oral seks yaptık.
Elle m'a sucé le sexe.
Bana oral seks yaptı.
C'est de là que je viens.
Ben de oralıyım.
Mes filles pratiquent l'amour oral avec les jeunes voisins dans le sous-sol.
Kızlarım mahallenin çocuklarına oral seks yapıyor.
Il n'entendait pas, mais ils s'en fichaient.
Adam duymadı, o yüzden oralı olmadı. - Ver şu silahı!
Tu viens de la-bas?
Küba mı? - Oralı mısın?
Prenez ceci. - Merci. Je réclame le loyer depuis deux mois..
İki aydır kira istiyorum ama oralı olan yok.
On doit en avoir la tête.
- Anlaşılan oralılara benziyorsunuz.
Ne me dis pas que tu as développé une phobie pour l'hygiène?
Oral hijyene karşı birdenbire bir fobin oluşmadı, değil mi? Ben...
Je ne veux pas que mes employés pensent qu'il suffit d'une pipe pour être promu.
Çalışanların, sana oral yapmanın özgürlük anlamına geldiğini düşünmelerini istemem.
Oui, mon copain est suédois.
- Evet. Sevgilim oralı. Oğlumla birlikte bu gece gidiyoruz.
Des chansons, des filles, des costumes, une fellation,
Şarkılar, koro kızları, renki kostümler, oral seks...
J'ai fait un prélèvement oral.
Ağzından örnek aldım.
ou "Si je touche la canette, tu me fais une pipe?" et tu rigolais comme un con.
ya da "Yarı sahadan sayı yaparsam, bana bir oral yapar mısın?" gibi şeyler, ve sen ölesiye gülüyordun.
Si je réussis ce coup, j'ai le droit de sucer ton mari, Jane.
Eğer bu deliği ıskalarsam eşine oral yapmam gerekecek Jane.
Je le sucerais bien, lui.
Ben olsam ona oral yapardım.
Je suis de là-bas.
Ben oralıyım.