Organic translate Turkish

Dites-moi si c'est un nervin polymérisé qui transmettra les signaux organiques au processeur de mes relais positroniques?

Söylermisiniz, pozitronik ana işlemci sistemime organic duyu hisleri göndermek için polimer bazlı sinir sistemi mi kullanıyorsunuz?

Use it on carpets. OxiClean seeks out organic stains.

Halılarda kullanın, OxiClean organik lekeleri bulur çıkarır.

J'ai du curry poivre rouge et organic goddess.

Kırmızı körili karabiber ve organik tanrıça var.

C'est une filiale de Bixton Organic Foods.

Bixton Organik Gıda'nın yan kuruluşuymuş.

Lieutenant Caine, je suis Sheldon Parks, conseiller juridique pour Bixton Organic Foods.

Komiser Caine, ben Sheldon Parks. Bixton Organik Gıda'nın yasal danışmanıyım.

Bixton Organic n'est responsable d'aucune négligence de sa part.

Bixton Organik hiçbir ihmâlkârlıktan sorumlu değildir.

Jesus Organic Pizzas.

İsa organik pizza. Ben Emma.

La partie organique de votre mari est morte et la partie robot incontrôlable il tire sur tout le monde dans le bâtiment.

Kocanızın organic yapısı öldü. Robot kısmında arıza var. Şu anda binaya saldırıyor.

Mais le problème venait de son assurance, Robot Organic Century.

Ama sorun sigortasından kaynaklandı. Robot Organic Century.

Organic, accroche le globulare.

Organik, kan torbasını bağla.

Quand nous sommes passés au bio, nous n'étions que deux ou trois à l'époque et avons formé le Texas Organic Cotton Marketing Cooperative où ils cultivaient, et je me chargerais de la vente.

Ne zaman organik üretime başlıyoruz? Sanırım zamanında sadece iki ya da üç tane vardı, Marketing Cooperative, Texas Organic Cotton'ı yapılandırdı, anlaşma gereği şirketi büyüttü ve sattı.

On a du thé vert bio... du thé noir, du thé blanc, des pointes blanches... de l'Oolong!

- Ne var ne yok? Valla organic yeşil çay var... siyah çay, beyaz çay, ( Türkiyede içmiyorlar ama )...

Ces pods sont conçus pour répliquer le matériel organique, ce qui signifie que tes nanites ne seront pas du voyage.

Bu kabinler organic maddeleri kopyalamak için tasarlanmış, bu da senin nanitlerinin gidemeyeceği anlamına geliyor.

Non, on est en sous-sol. Ces connards d'entrepreneurs ne s'emmerdent pas à mettre un amplificateur de réseau.

Planet Organic'in yanındaki boş mağazayı alıyorlar.

Organic Compound Electrolytic Dissociation Sterilization Pool Treatment Room

Oww, sıcak!

Organic Compound Electrolytic Dissociation Re-Sterilization Pool Treatment Room

Brrr, soğuk!

Je vais me resservir.

Planet Organic'in sağladığı insan trafiği bize iyi gelecek.