Translate.vc / French → Turkish / Oscar
Oscar translate Turkish
4,069 parallel translation
Car j'ai une grande fête du Oscar demain soir. - Beaucoup de gens amusants.
Çünkü yarın büyük bir Oscar partim var.
Nous allons tous chez Polly pour les Oscars.
- Hepimiz Oscar ödülleri için Polly'nin evine gideceğiz.
Mesdames et messieurs, bienvenue à la cérémonie des Oscars. Est-ce que j'ai mentionné que mes parents seraient là?
Bayanlar ve baylar Oscar Ödül Töreni'ne hoş geldiniz.
C'est la nuit de la cérémonie des Oscars.
Oscar Ödül Töreni gecesi bu.
Donc ma mère avait raison à propos d'une chose... tout peut arriver à la nuit des Oscars.
Annem bir konuda haklıydı Oscar Ödül Töreni gecesinde her şey mümkün.
Lors des Oscars, ils vous montent les uns contre les autres apres 45 secondes.
Oscar gecelerinde, genelde 45 saniye sonra dikkatin dağılır.
Une énième soirée des Oscars dans les annales.
Kitaplara geçecek bir başka Oscar Ödül Töreni daha bitti.
Elle est sur la voie pour un oscar en ce moment.
Biz konuşurken Oscar yolunu yarıladı bile.
- Oscar est mort et vous...
- Oscar öldü ve- -
Il m'a dit qu'il allait chez le Chef Norman pour regarder les Oscars
Bana Şef Norman'ın evine sadece Oscar izlemek için gittiğini söyledi.
Il sait que je boycotte les Oscars tous les ans depuis l'affreuse tragédie de 93
93'teki rezaletten beri Oscar'ı protesto ettiğimi biliyor.
Et l'Oscar revient à...
Ve Oscar...
Peut-être qu'ils sont vraiment à une fête des Oscars.
Oscar partisi veriyorlardır.
On a même pas rempli un bulletin de vote pour les Oscars
Oscarı kimin alacağına iddaya bile girmedik.
Comme ce n'est pas une vraie cérémonie des Oscars, ce n'est pas grave.
Gerçek bir Oscar partisi olmadığı için farketmez.
- Brillant. - Ça valait un Oscar.
Oscar'a layık.
Tu sais, elle a gagné un Oscar l'année dernière.
Biliyor musun, geçen yıl bir Oscar kazandı.
Et deuxièmement, ce n'est pas les oscars.
Ve ikincisi, bu Oscar ödül töreni değil.
Hilda Santos, la soeur d'Eddie Santos, a émigré de Cuba en 92, s'est mariée à Oscar Mejia.
Eddie Santos'un kızı, Hilda Santos 1992'de Küba'dan göç etti Oscar Mejia ile evlendi.
Ceci est l'ordre d'exécution 188, publié par le Président, dirigeant une équipe de la Navy SEALS pour assassiner Dr Oscar Nils, l'inspecteur des armes de l'ONU au Pakistan.
Bu, Başkan tarafından düzenlenen ve bir Deniz Taarruz Komando Ekibine, Pakistan'daki BM Silah Denetçisi Dr.Oscar Nills'i öldürmeleri talimatını veren 188 Sayılı Başkanlık Emri.
Oscar, on se met ensemble?
Oscar, partnerim olmak ister misin?
Encore tes amis.
Hep de arkadaşlarında var, Oscar.
On sait ce que ça veut dire.
Evet, ne demek olduğunu biliyoruz Oscar.
Oscar, remue pas le couteau.
Oscar üstüne gitme.
Ce dont je me préoccupe c'est d'Oscar.
Umrumda olan, Oscar dır.
Mon ami Oscar.
Mi amigo Oscar.
Et, Oscar, je vais avoir besoin de vous de te rapprocher un peu plus du sénateur aussi.
Ve Oscar seni de, Senatör'e yakın bir yere koyalım.
- Oscar...
- Oscar...
"Oscar te salue."
- "Bu arada Oscar'ın selamı var."
Il salue tout le monde, tout le temps.
- Oscar hep selam söyler.
Tu l'as jamais entendu saluer?
Sen hiç Oscar'ı selam söylerken duymadın mı?
Même eu un ou deux futurs Oscars ici.
Hatta Oscar almış filmler de var.
Il me faut un café.
- Evet, kahve içmeliyim. - Oscar...
C'est comme si le fils de Paul Bocuse était végétarien.
Oscar Meyer'ın oğlunun vejetaryen olması gibi bir şey.
Les lauréates féminines des Oscars.
Oscar kazanan kadınlar.
En parlant d'allergies, j'ai failli en avoir une en voyant ce que Diablo Codi portait aux Oscars en 2008
Alerji demişken, Diablo Cody'nin 2008 Oscar töreninde ne giydiğini görünce kovandan kaçarmış gibi oldum.
Oscar Wilde disait : "Chaque Saint a un passé, et chaque pécheur a un avenir."
Oscar Wilde boşuna dememiş, "Her evliyanın bir geçmişi her günahkârın bir geleceği vardır."
Ils ont un bébé, Oscar
Bir de bebekleri var, adı Oscar.
Tu dois être Joyce, et lui Oscar
Sen Joyce olmalısın, bu da Oscar olmalı.
Si par hasard vous voyez cette femme... celle qui ne vit pas ici... dites-lui qu'Oscar est en ville et qu'il faut vraiment qu'il lui parle.
Eğer, burada yaşamayan söz konusu bayanı görürseniz Oscar'ın geldiğini ve konuşmak istediğini söyleyin.
Je me suis mariée à Oscar Valdez quand j'avais 17 ans.
Oscar Valdez ile 17 yaşımda evlenmiştim.
J'ai dit à Oscar que je voulais essayer d'avoir une carrière professionnelle.
Oscar'a, profesyonel bir kariyere adım atmayı denemek istediğimi söyledim.
Oscar Valdez ne perd jamais.
Oscar Valdez asla başarısız olmaz.
Je suis désolée, Oscar.
Üzgünüm Oscar.
Qu'est-ce que tu fais Oscar?
N'âpıyorsun Oscar?
Oscar de la Hoya fait pareil.
Oscar De La Hoya yapıyor.
Oscar a eu un œdème pulmonaire.
- Oscar'da pulmoner ödem gelişti.
D'accord... "Oscar".
Demek ona "Oscar" diyorsun.
C'est le dossier d'Oscar?
- Bu Oscar'ın dosyası mı?
Dans 10 ans, Oscar aura des questions.
10 yıl sonra Oscar da soru soracak.
Enfin, un, Oscar.
Bir tane eşçinsel arkadaşım var.