Translate.vc / French → Turkish / Oso
Oso translate Turkish
57 parallel translation
Tu crois à ce qu'il disait, le vieux à l'Oso Negro, l'autre soir? Que l'or, ça vous change l'âme d'un homme et que le type qui en a trouvé, il est plus jamais le même?
Oso Negro'da konuşup duran, altını bulduktan sonra insanın çok değiştiğini ve altının adamın kişiliğini bozduğunu söyleyen ihtiyara inanıyor musun?
Le vieux à l'Oso Negro, il m'a fait réfléchir.
Oso Negro'daki şu ihtiyar bana bir şeyler düşündürttü.
Ils embarquaient le capitaine.
Yüzbaşı Oso'yu götürüyorlardı.
Il s'appelle Oso.
Adı Oso.
On dirait Salazar et El Oso.
Salazar ve El Oso gibisiniz.
El Oso frappe toujours Salazar dans la tête avec une échelle et d'autres choses.
El Oso daima Salazar'ın kafasına bir şeylerle vurmaya çalışıyor.
Là-bas, on ne jure que par Salazar et El Oso sauvent Noël.
Orada hep beraber "Salazar ve El Oso Noel kurtarıcıları" filmini izleriz.
Oso... bonjour.
Oso... selam.
Excuse-moi, Oso.
Affet beni, Oso.
Au revoir, Oso.
Hoşça kal, Oso.
Non, de votre entreprise, avec Oso.
Hayır, "Your Business" dergisinde Oso'yla çalışıyorum.
Salut, Oso.
Merhaba, Oso.
Merci beaucoup, mais... il y a un petit problème.
Çok sağ ol, Oso, ama... ufak bir sorun var.
- Qui est Oso?
- Oso kim?
- Oso Garcia... il était un trafiquant de drogue colombien que Cavanaugh a arrêté en 92.
- Oso Garcia. 92 yılında Cavanaugh'un yakaladığı Kolombiyalı uyuşturucu satıcısı.
Ouais, pourquoi Paddy acheterait de la cocaïne de Oso, puis retournerait sa veste et aiderait Cavanaugh à le coincer?
Niye Paddy Oso'dan kokain alıp sonra yakalanması için yardım etsin?
- Paddy a aidé l'unité de la drogue sur le cas Oso d'août 92 à mars 93.
- Anlayamıyorum. - Paddy, Oso'nun yakalanması için 92 yılından 93 yılına kadar narkotiğe yardım etti.
Oso et son équipe mettent en doute ta loyauté à cause de ta connexion personnelle avec les Sons.
Oso ve onun çetesi senin bağlılığından endişeleniyor. Senin Sons ile olan kişisel bağın yüzünden.
Oso a dû en parler à sa table.
Oso masaya götürecek ve oylayacaklar.
Grâce au chapitre d'Oso, on peut t'offrir la même chose que les noirs.
Oso'nun ekibi de olduguna göre, siyahlarin sundugu her seyi biz de sunabiliriz.
J'ai vendu ma part et il laisse Oso et son équipe diriger la boîte de Stockton.
Kendi payımı ona satarım ve o da Oso ve tayfasına Stockton'daki evi işlettirir.
Je lui vendrai mes parts, et il laissera Oso et son équipe diriger la boîte de Stockton.
Kendi payımı ona satarım ve o da Oso ve tayfasına Stockton'daki evi işlettirir.
Je vais jusqu'à Stockton, informer Oso de ce qu'il se passe.
Stockton'a gidip, olan biteni Oso'ya anlatacağım.
Vas-y, Oso!
Hadi, ayı, hadi!
El Oso?
El Oso?
Attends, El Oso?
Bekle El Oso?
Êtes-vous entrain de dire que vous savez où El Oso se cache?
Sen... El Oso'nun nerede saklandığını bildiğini mi söylüyorsun bize?
Jorge "El Oso" Zamacona.
Jorge "El Oso" Zamacona.
Peut-être qu'il voulait la nouvelle filière de drogue d'El Oso à Hollywood.
Belki El Oso'nun Hollywood'daki yeni uyuşturucu dağıtıcısı olmak istedi.
On va détruire toutes les connections américaines d'El Oso.
Şey, biz de El Oso'nun tüm bilindik yurtiçi bağlantılarını araştıralım.
El Oso.
El Oso.
L'ours.
El Oso.
la biographie de El Oso.
El Oso biyografisi.
L'escalade est enregistrée à une corporation qui est une couverture bien connue d'El Oso.
Görüntüdeki jip paravan bir kuruluşa ait El Oso'ya ait olan bir kurum olduğu biliniyor.
El Oso n'allait pas s'en tirer, même si tu ne l'avais pas fait tomber.
El Oso sen çelme takmasan da kaçamayacaktı.
Le D.E.A. a confisqué une douzaine de portables de la grange d'El Oso.
D.E.A. bir düzine telefona el koydu El Oso'nun kulübesinde.
Le petit frère d'El Oso, Hector Zamacona, un honnête businessman qui condamne publiquement El Oso dès qu'il le peut.
El Oso'nun küçük kardeşi, Hector Zamacona, Kanunlara saygılı bir iş adamı ve her seferinde halka açık şekilde El Oso'yu lanetliyen birisi.
Celle entre Jorge "El Oso" Zamacona et son frère, Hector.
Jorge "El Oso" Zamacona ve kardeşi, Hector.
Ils se sont mis ensemble depuis qu'El Oso a pris la fuite.
El Oso kaçmaya başladığından beri İkisi birliktelermiş.
Hector veut plus que la femme d'El Oso.
Hector El Oso'nun karısından fazlasını istiyordur.
Donc, mise à part les similitudes thématique, pourquoi Hector avait besoin de Zane pour faire tomber El Oso?
Tamam, tematik benzerlikler bir yana, Hector neden El Oso'yu devirmek için Zane'e ihtiyaç duysun?
Et que Zane la star de cinéma avait eu un entretien avec El Oso.
Ve film yıldızı Zane El Oso ile yüz yüze görüşme sağladı.
Il voulait jouer dans le film d'El Oso.
El Oso filminde oynamak istiyordu.
Alors Hector a proposé de régler les problèmes d'argent de Zane en échange qu'il le conduise à El Oso.
Böylece Hector Zane'in mali problemlerini çözmeyi önerdi Karşılığında kendisini El Oso'ya götürecekti.
Mais El Oso a refusé de rencontrer Zane.
Fakat El Oso Zane ile ikinci kere görüşmeyi reddetti.
Alors, au lieu d'attendre de voir si les critiques sur Zane dans "Hamlet"
Sonra, Zane'in "Hamlet" eleştirilerinin El Oso ile buluşabilecek kadar
sont assez bonnes pour rencontrer El Oso,
İyi olup olmadığın beklemektense,
De cette manière, vous pouvez tuer El Oso et reprendre les affaires de al famille, de la même façon que vous avez repris le lit familial.
Böylece El Oso'yu öldürecektiniz Ve aile işini devralacaktınız, Çok benzer bir şekilde aile yatağını devraldığınız gibi.
Et quand Zane n'a pas pu avoir un second rendez-vous avec El Oso, il était un poids, donc vous l'avez tué.
Zane ikinci görüşmeyi ayarlayamayınca El Oso ile, Kendisi ilgilenilmesi gereken zayıf halka haline geldi ve siz de onu öldürdünüz.
Cela m'est égal, ce biopic d'El Oso.
El Oso biyografisi beni zerre kadar ilgilendirmiyor.
Paddy et Oso...
Paddy ve Oso.