Osprey translate Turkish

Osprey doit voir d'urgence la maison. Entendu.

- Osprey'le acilen evde buluşmasını söyleyin.

Message d'Osprey zone 1, appeler N 5.

Osprey'den acil çağrı.

Danny et Osprey sont en sécurité.

Danny, Osprey ile güvenli evdeler.

Osprey me l'a affirmé de vive voix, ce matin.

Osprey'le sabahleyin birebir konuştum.

On n'a donc pas d'autre indic à part Osprey?

O zaman Osprey'in nüfuzunda kimse yok.

On doit surveiller tous nos contacts. On suit Osprey, ses amis...

Merseyside üzerindeki bağlantıları takip edip, Osprey ve arkadaşlarını takip edelim.

Quelqu'un, à Liverpool, doit diriger la surveillance. Pour voir si Osprey nous dit tout.

Osprey'in açık verip vermeyeceğini görmek için, Liverpool'da takip işinde birilerine ihtiyacın olacak.

Je pense commuter le ABC en boîte émetteur sur Osprey...

- ABC'yi kutulamayı düşünüyorum.

Ok. Osprey repérée. Elle est avec un inconnu.

- Osprey, yanında diğer kişiyle görüş alanında.

Abandonnez Osprey, suivez Falco.

- Osprey'i boşver, Falco'yu takip et.

Osprey pour Chris Patterson, codé.

Chris Patterson kodlu, Osprey.

Osprey s'est enfin renseignée. Elle a fait une erreur.

- Osprey bazı işler yapmış ama ters anlamış.

Apache, Black Hawk, Cobra, Osprey.

Apache, Blackhawk, Cobra, Osprey.

Vous parlez d'Ospreys, de Chinooks, ou de Blackhawks?

Osprey mi, Chinook mu yoksa Black Hawk mu?

J'ai piloté un V22 Osprey une fois.

Ben bir V22 Osprey'le uçmuştum.

Il bosse pour Osprey Paper.

Throop'taki Osprey Kâğıt'ta çalışıyor.

- Danny Cordray, Osprey.

- Danny Cordray, Osprey Kâğıt.

Osprey?

Osprey?

C'est pour ça qu'ils y testaient les V-22 Osprey.

Sanırım V-22 Osprey'i bu yüzden orada test ediyorlar.

Ils vont au point d'observation pour prendre des notes sur la vie marine.

Sabahları Osprey Point'e deniz yaşamını kayıt altına almaya giderler.

Harold Osprey.

Harold Osprey.

Tout est ok, M. Osprey,

Bir sıkıntı yokmuş Bay Osprey.

D.C., Nadia, travaillez depuis les airs.

D.C., Nadia, siz Osprey'den çalışın.