Translate.vc / French → Turkish / P1
P1 translate Turkish
33 parallel translation
- C'est la pièce à conviction P1.
- Bu kanıt P1'dir, efendim.
On est allés au P1.
P1'e gittik.
Je ne suis peut-être même pas P1.
Herhalde P1 bile değilim.
Exercice P1, approuvé F.B.I.
- Eğitim operasyonu. FBI onaylı.
Donne-moi la caméra 42 sur P1.
- P1'e 42 nolu kamerayı göster.
RETOUR AUX SOURCES - P1
DÜŞEN
P1, le métro.
P-1'e bas. Metroya.
P1, P2. - Et comment cela se termine?
- Tüm bunlar nasıl sona erecek?
Je veux être accueilli en héros. Sans parler de mon inévitable promotion au poste de brigadier.
Kahramanları karşılar gibi karşılamalarını bekliyorum, P1 Tuğgeneralliğe kaçınılmaz terfiimden söz etmiyorum bile.
Sur la seconde, on a le Gooch dans la Saleen S7, et Texas Mike dans la McLaren P1.
İkinci sırada : Row var, arabası Saleen S7. Texas Mike ise McLaren P1 ile yarışıyor.
Tobey Marshall fait rouler les dés tentant de séparer la Saleen et la P1.
Tobey Marshall şansını deniyor, Saleen ve P1'i ayırıp arasından geçmeye çalışıyor.
L'Elemento a juste effleuré la P1 qui est partie en rouleau.
Elemento, P1'i devre dışı bıraktı.
Demande hélitreuillage pour P1 ( blessé grave ).
Ayrıca bacağı kopmuş, vinçli sedye gerekiyor!
Le caporal Hale est P1. Stable mais nécessite une evasan immédiate, Spud.
Durumu sabit ama acil tahliye edilmesi gerekiyor Spud.
P1, jambe gauche.
Sol bacak kopması.
Confirmons que nous avons deux blessés, deux P1 nécessitant une evasan.
Bacağı kopan iki askerimiz için vinçli tahliye gerektiğini tekrar onaylayın!
P1, putain de jambe gauche.
Ağır yaralı, sol ayağı koptu.
- Bravo Cinq Trois Sept Six... P1.
- Bravo 5 merkezi, 3-7-6 Ağır yaralı...
Rapport des blessés : une fois P1.
Bir yaralı daha var.
Ou le P1 000 000X?
Bence daha çok "P-1,000,000-X," gibi ha?
Maintenant, je dis que la meilleure de ces hypercars hybrides est l'absolument dingue McLaren P1
Şimdi ben diyorum ki bu hibrit hiper arabaların en iyisi kızgın döner gözlü McLaren P1.
Dans la sauvage et impitoyable P1 mes nerfs ont été mis en pièce.
Vahşi ve acımasız P1'in içerisinde sinirlerim bozulmuştu.
on a aligné la P1 et la 918 sur la ligne de départ, mais, au lieu de faire vrombir les moteurs à combustion, on les a éteints.
Sonrasında da benzinli motorun gücünü arttırmak yerine onları kapadık.
Le premier jour sur le circuit au Portugal, on a établi que la McLaren P1 est un malade mental que la Porsche 918 est un très bon camion à lait, et que la Ferrari LaFerrari ne peut rien faire du tout.
Evet Portekiz'deki pistte birinci günde McLaren P1'in akılcı Porsche 918'in iyi bir süt kamyonu ve Ferrari LaFerrari'nin hiçbir şey yapamadığını öğrendik.
La McLaren P1.
McLaren P1.
Révélons le temps de la P1.
P1'in zamanını görelim.
Et je comprends mieux à présent, pourquoi la Vulcan est capable de boucler le tour de Nardo, dans le sud de l'Italie, neuf secondes plus vite que la McLaren P1.
Artık Vulcan'ın Güney İtalya'daki Nardo yol tutuş pistinde... McLaren P1'den nasıl 9 saniye daha hızlı olduğunu anladım.
ENTRÉE GREAT PEAKS P1
GREAT PEAKS GİRİŞİ P1
A : P1... B :
a ) P1, b ) P2, c ) P3- -
ACCOUCHEMENT NATUREL
0 ) \ blur1 \ p1 \ cHDEFBFB } m 473511 l 496528 l 561500 l 560337 l 496317 l 483325
LES ENFANTS LOUPS AME ET YUKI
0 ) \ blur1 \ p1 \ cH000000 } m 0650 l 0721 l 1281721 l 1281650 350 ) } Daha sen doğmadan özlemini duyar oldum \ alphaH00 ) \ fs50 } ve Yuki 350 ) } Karnımı okşayarak sürekli dualar ediyorum
P1 critique.
Durumu kritik yaralı asker var.
Avec James réduit au rôle de spectateur ;
James seyirci olduktan sonra biz de P1 ve 918'i başlangıç çizgisine koyduk.