Translate.vc / French → Turkish / Pancakes
Pancakes translate Turkish
1,157 parallel translation
- Je prends des pancakes.
- Tamam, krep yiyeceğim.
Je veux des pancakes.
Çörek istiyorum.
Le petit-déj pancakes c'est à 9 h demain.
Haber ekibi gözleme kahvaltısı yarın sabah 9 yerine 8'de.
Ron vient, c'est le petit-déj pancakes du mois.
Hayır. Geliyor. Bu gözleme kahvaltısı.
Il y a des pancakes qui vous attendent!
Gözleme olacak!
.. pancakes, corn-flakes, œufs brouillés,
Pankekler, mısır gevrekleri, yağda çırpılmış yumurta
Il y a des pancakes, grand-père!
Gözleme yaptık, dede!
Il travaille au McDo. J'adore les pancakes.
- Pan cake'lere bayılıyorum.
Papa, je t'aime autant que les pancakes. Mais par l'enfer, je me tire d'ici.
Baba, sizi çok seviyorum, ama ben bu cehennemden gidiyorum.
On a des pancakes pour le petit déjeuner.
Kahvaltıda krep yiyeceğiz.
Tarte, gâteaux, pancakes, tarte pan, gâteau pan, panagatarte...
Turta, pasta, gözleme, tart, kek, tartenkeken.
C'est Superserveuse, capable de sauter d'une tour de pancakes en un seul bond
Süper garson. Yüksek krep kulelerinin üzerinden bir hamlede atlıyor.
Des pancakes? des gauffres?
Gözleme? "Waffle?"
Et au petit déjeuner de pancakes, et à la vente de gâteaux, et...
Ve krep kahvaltılarında ve hamur günlerinde. Ve...
Je vais prendre des pancakes! Il n'y en a pas.
Onları yapmıyorlar.
Pas de pancakes au paradis! ? !
Cennette krep yok mu?
Est-ce que les pancakes sont diaboliques?
Krepler kötü mü?
Des pancakes pour la demoiselle.
Bayana krep.
J'étais là, à manger des pancakes à la Maison Internationale Petrovsky.
UPE'de krep yiyordum, Uluslararası Petrovsky Evi.
Faut reconnaître, des pancakes contre du sexe...
Hakkını vermek lazım. Sevişmek için krep mi?
Les pancakes?
Krepler mi?
Combien de filles ont mangé des pancakes dans cette cuisine?
Bu mutfak kaç krep görmüştür sence?
Qui sait combien de pancakes il a fait pour d'autres filles?
Başka kadınlara kaç krep yaptığını kim bilir?
Les pancakes et les... autres femmes.
Krepler ve... öteki kadınlar.
Il y a des pancakes, mais pas d'autres femmes.
Krep var ama başka kadın yok.
Viens, on rentre à l'intérieur, je vais te cuisiner quelques pancakes.
Hadi. Sana hızlıca biraz gözleme hazırlayalım.
Ok, pancakes, ou est ce que je dois appeler le docteur?
Tamam. Gözleme yapalım mı ya da ben doktoru arayayım mı?
- Bon choix, avec les pancakes?
Güzel seçim. Kreplerle beraber mi?
Bonjour, je viens de faire des pancakes.
Evlat, bak sana gümüş Dolar biçimli kreplerden yaptım. - Aç değilim.
Vous lui donnez à manger rien que des pizzas et des pancakes, c'est une chance que ses globes oculaires soient encore en place!
Ona pizza ve krepten başka bir şey vermiyorsunuz. Gözlerinin yuvalarından düşmemiş olması bile bir mucize.
J'ai fait des pancakes.
- Bonjour, Yvette. - Otur, krep yapayım.
Je suis désolée pour tout ça... d'avoir voulu des pancakes... que tu ais été expulsée... d'avoir provoqué tout ça... pour tes parents...
Tüm bunlar için gerçekten üzgünüm. Krep istediğim için üzgünüm. Sınır dışı edileceğin için üzgünüm.
Ta mère ne devait pas faire des pancakes?
Annenin kek yaptığını sanıyordum.
Des pancakes! J'adore ça.
Pankek, Favorim!
Encore des pancakes?
- Yine mi krep? Krep...
Oui... Encore des pancakes.
Evet, yine krep.
Deshawn, mange tes pancakes.
Deshawn, kreplerini ye, tamam mı?
- Que penses-tu des pancakes?
- "Gözleme" ler ile aran nasıl?
Je l'aime sur les pancakes, sur les pizzas, et je m'en tartine le crâne.
Akçaağaç şurubuna bayılırım. Kekin üzerinde çok güzel olur. Pizza üzerinde çok güzel olur.
C'est vrai. Le lendemain matin elle a fait des pancakes en forme de coeurs.
Ertesi sabah, çok küçük kalp şeklinde, krepler yaptı.
Pour ses pancakes.
Krepleri için.
Chéri, tu veux des pancakes?
Tatlım, krep almaz mısın?
J'aime les pancakes! J'aime les pancakes! Ils font de moi un Peter heureux.
Kek severim, kek severim Bu beni mutlu Peter yapar
- Alors prends des pancakes.
Hiç bu kadar akşamdan kalma oldun mu?
- D'accord. Et tes pancakes?
- Krep akşamdan kalmaların yemeğidir.
On fait des pancakes pour consoler maman.
Kızmasın diye anneme gözleme yapıyoruz.
- On fait des pancakes.
- Gözleme yapıyoruz.
Nous avons fait des pancakes.
Pancake yaptık.
Tu veux de mes pancakes?
Krep ister misin?
Je pensais à des oeufs et des pancakes?
Sen Wyatt almak, Chris alacak.
- Des pancakes! - Et alors?
Kafamın boynuma bağlı olmasını daha az tuhaf hissettireceği kesin.