Translate.vc / French → Turkish / Papá
Papá translate Turkish
89,637 parallel translation
Papa, on a déjà parlé du "bonhomme".
Baba, "ahbap" meselesini konuşmuştuk.
Merci, papa.
Sağ ol baba.
Papa.
Baba.
- Merci, papa.
- Teşekkürler baba.
Bonsoir, papa.
İyi geceler baba.
Papa et toi ne fêtez pas la Saint Valentin?
Sevgililer Günü için babamla bir şey yapmayacak mısınız?
Non, papa.
Hayır baba.
Papa t'en a fait combien?
Babacığın bunlardan kaç tane yaptırdı?
J'ai rien entendu, papa.
Bir şey duymadım baba.
Là, tu t'enfonces, papa.
İşte şimdi kendini rezil ediyorsun baba.
Dis à papa qu'elle est cassée.
Babama söyle, bu bozulmuş.
Moi aussi, papa.
Ben de baba.
Attends papa.
Babayı bekliyoruz.
C'est Justin, papa.
Baba, Justin gelmiş.
Papa, je dois te dire quelque chose.
Baba, bilmen gereken bir şey var.
- Merci, papa.
- Sağ ol baba.
Papa... Je dois te dire un truc...
Baba sana söylemem lazım.
Papa!
Baba.
D'Atlanta à la ferme de papa, à la prison, et jusqu'ici.
Atlanta'dan babamın çiftliğine hapishaneye buraya.
Papa, c'est bon de te revoir, peu importe où nous sommes, mais tu ne voudrais pas rentrer à la maison?
Baba, nerede olursa olsun, sana kavuşmak çok güzel ama eve dönmek istemez misin?
On peut le remettre là et faire comme si on n'avait rien vu, comme on l'a fait avec les jambes de mannequin de papa.
Yerine geri koyup, hiç görmemişiz gibi davranabiliriz. Babamın manken bacağını bulduğumuz zamanki gibi.
Mon Dieu, non papa, ça n'est pas ta faute.
Baba, bu senin suçun değil.
- Summer, papa part.
Summer, babacık gidiyor.
- Salut, papa.
hoşça kal, babacık.
- Papa?
- Babacağım?
J'ai de meilleurs points que quand papa et toi étiez... mode citation :
Ve babamla ikiniz, alıntı modu :
Ça ira, merci. Maman, je peux aller voir papa?
Anne, babamı ziyarete gitsem sıkıntı olur mu?
Si papa voulait vraiment être ici, il ferait tout pour que ça arrive.
Sanırım eğer babam gerçekten burada olmak isteseydi bunu gerçekleştirmek için her şeyi yapardı.
Il pouvait s'échapper, mais il s'est retourné, ce qui devrait être proscrit. C'est pourquoi je ne devrais pas m'attacher aux babioles symboles ou cadeaux, mais, papa, je voulais t'offrir ceci pour que tu te souviennes... de ne pas te retourner.
Kaçmak için şansı vardı, ama arkasına baktı ki bunu yapmamalıyız bu yüzden anıları da biblolara ya da sembollere ev hediyelerine inanmalıyım ama baba, sana bunu arkana bakmamanı hatırlatsın diye getirdim.
Comment ça peut être une thérapie familiale Si papa n'est pas invité et que grand-père ne viendra pas?
Babam davetli değilken ve dedem gelmiyorken nasıl bir aile terapisi olacak bu?
Papa... J'aimerais que tu me dises ce qu'il y a dans la seringue.
Baba bana şırınganın içinde ne olduğunu söylemeni istiyorum.
Oh mon Dieu, oui! Papa, c'est dans mon sac à main.
Aman tanrım, evet baba.
On se voit ce soir, papa?
Akşam görüşür müyüz baba?
Dale est mon nouveau papa, maintenant?
O zaman Dale benim diğer babam mı oluyor?
Une autre bière, papa?
Başka bira ister misin baba?
Bonne nuit, papa.
İyi geceler baba.
Papa!
- Baba!
Tu voulais un bébé et mon papa t'a fé...
Yani sen bebek istedin ve babam da seni dörredi mi?
Au revoir, papa.
- Görüşürüz baba.
Noé est un peu timide, comme son papa.
Nuh babası gibi biraz utangaçtı.
C'est une sacrée responsabilité, papa.
Görelim bakalım. Bu büyük sorumluluk, baba.
Papa!
Baba!
- Pas de scandale, papa.
Olay çıkarma baba.
Puis, papa est rentré à la maison.
Sonra babam eve gelirdi.
Oy, papa, on dirait qu'y a personne.
Oy papa, evde kimse yokmuş gibi.
Barbe à papa!
Pamuk Şeker!
Papa, s'il te plait.
Lütfen, baba?
Tu te rappelles quand on était enfants, après la mort de maman et papa, toute la congrégation veillait sur nous?
Anne babamız öldüğünde, kilisedeki herkesin gözlerini bizden alamamasını hatırlar mısın?
Tommy m'a dit que papa et Nora étaient en Australie.
Tommy'nin dediğine göre babamla Nora Avustralya'ya gitmişler?
"Pourquoi je me passe de maman et de papa."
Yazısının başlığı ise "Anne ve Babaya artık neden ihtiyacım yok."
Papa, je ne peux pas venir.
Babacığım, bu gece gelemeyeceğim.