Translate.vc / French → Turkish / Papé
Papé translate Turkish
2,229 parallel translation
Si je devenais pape...
- Ben papa olsaydım...
Aucun Espagnol ne sera plus jamais pape.
- Hiçbir İspanyol bir daha papa olmayacak.
Domenico Giannozzi d'Arignano, signé par votre oncle, le pape VI.
Amcanız Papa Sixtus tarafından imzalanmış.
Lorsque mon oncle était pape, ils nous respectaient.
Amcam papayken bize iyi davrandılar.
La fièvre dévore le pape.
Papa ateşle yanıyor.
Le pape Innocent VIII est mort.
Papa VIII. Innocent öldü.
Le pape et ses crimes vont être enterrés.
Bugün papayla birlikte gömülmesi gereken birçok menfur uygulama var.
- Tu pourrais être pape.
- Papa olabilecek bir kardinal. - Evet.
En étant pape?
Papayken mi?
Un autre pape lui faciliterait la tâche.
Başka bir papa konuya onay verip hız katabilir.
Quand l'oncle de mon oncle a été élu pape, une horde est venue à Rome.
Amcamın amcası papa olduğunda Roma'nın kapılarını, uzaklardaki açgözlü akrabalarına açtı.
Voilà pourquoi il doit montrer qu'il ne sera pas faible comme le pape Calixte.
Bu yüzden Rodrigo'nun Papa Calixtus gibi olmadığını meslektaşlarına göstermesi gerek.
La fille de Saint Pierre, le premier pape.
- İlk papa Petrus'un kızı.
L'un de ces neuf cardinaux sera élu pape.
O dokuz kişiden biri muhtemelen papa olacak. Evet.
Le prochain pape devra diriger avec une main de velours.
Ama gelecek papa Napoli'ye yumuşak bir şekilde yaklaşmalı.
Son père, le pape l'a laissée mourir?
Babası yani papa, ölmesine izin mi vermiş?
Le pape voulait les nommer mais sa mort l'en a empêché.
Papa Innocent açık bir şekilde makamlarını yükseltme niyetini göstermişti. Ölümü araya girdi.
Ardicino, quand j'ai convaincu le pape qu'il te laisse devenir moine, je t'ai dit qu'un jour, j'aurais besoin de toi.
Ardicino piskoposluktan keşişliğe geçmen için Papa Innocent'ı ikna ettiğimde kilisede kardinal arkadaşlarının yanında yürümen gerekecek bir gün gelebileceğini söylemiştim.
Comme chaque fois qu'un pape meurt.
Yeni bir papa geldiğinde hep öyle olur.
Avec ce pape, je n'avais plus d'espoir en Dieu.
Bu papaya hizmet ederken Tanrı'yı göremiyordum.
Depuis la mort du pape, je me contente de pain, d'eau, et de Saint-Esprit.
Papa Cenaplarının ölümünün ardından ekmek, su ve Kutsal Ruh ile yaşadım.
Vous avez volé le trésor du pape.
Castel Sant'Angelo'dan papalık hazinesini çalmışsın.
Pour le peuple Dieu n'existe pas s'il n'y a pas de pape, on parle pour rien.
İnsanlar papa yoksa Tanrı da yoktur diye düşünüyor.
Il faut fixer des règles au prochain pape, sinon la pourriture se répandra.
Gelecek papaya uyması için kurallar dayatmazsak, hastalık yayılacak.
Il faut limiter l'autorité du pape.
Papalık otoritesinin kısıtlanmasını destekliyorum.
Le pape incarne la parole de Dieu.
- Tanrı'nın sözünü papa söyler.
Demandons au prochain pape s'il sera respectueux de la parole de Dieu.
O zaman papa olacak adam Tanrı'nın sözü için sorumluluk almadan bize söz versin.
Que le prochain pape suive nos conseils.
Yeni Hükümdar Piskopos bizden rehberlik alsın. - Rehberlik.
Faisons venir le médecin du pape.
Papanın hekimi için Roma'ya haber gönderebiliriz.
Della Rovere a une lettre du pape Pie II, il y a trente-trois ans tu aurais participé à une orgie.
Della Rovere'nin elinde Papa Pius'un yazdığı 30 yıllık bir mektup var. Mektupta bir seks partisine katıldığın için sana fırça atıyor.
Ce sont les paroles du pape Pie II. Elles t'accusent.
Amcam Papa Pius'un sözleri seni itham ediyor.
J'ai postulé deux fois pour être pape et tu m'as accordé ta confiance.
Daha önce iki kez papalığı kazanmaya çalışmıştım. Sen de seve seve beni desteklemiştin.
Mon oncle était le pape et peu importe comment il a été élu, il n'a jamais trahi l'Italie.
Amcam papaydı benim. Seçimi nasıl kazanmış olursa olsun asla İtalya'ya ihanet etmedi.
Nombreux sont ceux en France à ne pas vouloir Della Rovere comme pape.
Fransız mahkemesinde della Rovere'nin papa olmasından korkan birçok kişi var. - Yalancı!
La famille du pape Alexandre VI s'est agrandie.
Papa VI. Alexander'ın aile üyeleri sayısı iki katına çıktı.
Sans oublier, celui qui deviendra pape à son tour.
Biri ise Papalık Eyaletleri'ni alacak.
Je vais voir le pape. Je te l'interdis.
Hayır, yasaklıyorum.
L'enfant du pape.
Papanın çocuğu o.
Elle convaincra le pape.
O papayı ikna eder.
Si le pape envoie Juan conquérir Ostie, la victoire sera facile.
Papa Ostia'yı fethetmeye Juan'ı gönderirse galibiyet kolaylıkla alınır.
Nous sommes le pape.
Biz papayız.
- Mais le pape.
- Ama papa...
Vous êtes congédiés par le pape Alexandre VI.
Cenapları Papa VI. Alexander, gitmenizi istiyor.
Le pape sait tout.
Papa her şeyi biliyor.
Vous n'êtes plus préfet par ordre du pape. Rendez votre chaîne.
Papa Alexander, Roma Valiliği görevinden ve makamından seni aldı.
Dépêchons-nous, le pape vient inspecter nos travaux.
Acele etmeliyiz! Cenaplarının gelip çalışmamızı inceleyeceği vakit yaklaşıyor.
Je n'irai peut-être pas, je suis fâchée contre le pape.
Katılıp katılmayacağıma daha karar vermedim.
Vous êtes satisfaite de satisfaire le pape?
Papanın arzularını tatmin etmek seni tatmin ediyor mu?
Un jour tu me succéderas, tu seras pape.
Bir gün benim yerime papa olarak sen geçeceksin.
Et toi, Cardinal Borgia, tu as manié le sacre comme un pape.
Kardinal Borgia, taç giyme törenini bir papa gibi gerçekleştirdiniz.
Et son frère, le vice-chancelier, conseillera au roi d'abandonner le pape.
Kardeşi, geçen seneki Baş Yardımcı ise papayı devirmesi için Kral Charles'ı ikna etmeye çalışacak.