Translate.vc / French → Turkish / Pardon
Pardon translate Turkish
62,566 parallel translation
Pardon de t'avoir effrayé.
Korkutmak istememiştim.
Pardon.
Affedersin.
Pardon de vouloir garder mon cerveau dans ma tête.
Beynimi kafamda tutmak istediğim için kusura bakma.
Pardon?
Ne?
Pardon, chérie.
Affedersin canım.
Pardon.
Pardon.
- Pardon?
- Ne?
- Pardon, Jezebel.
- Affedersin. Jezebel.
Pardon!
Pardon!
Pardon.
- Affedersin.
- Pardon.
- Affedersin.
Pardon, je me suis perdu en revenant de...
Affedersiniz, çıkınca yanlış tarafa gitmişim de...
Pardon.
Affedersiniz.
Pardon, je vais y aller.
Affedersiniz, ben gideyim.
De quelle copine tu parles?
Pardon, hangi kız arkadaşımmış o?
Je suis désolé, mais... pourquoi croyez-vous que notre fils est mêlé à ça?
Pardon, neden oğlumuzla ilgisi olduğunu düşünüyorsunuz?
- Quoi?
- Pardon, ne?
- Pardon, je... - Continue.
- Affedersin, ben sadece...
Pardon de vous déranger.
Rahatsız ettim, kusura bakmayın.
Pardon?
Anlamadım?
Pardon.
- Affedersin. - Affedersin.
Pardon. Je ne voulais pas vous effrayer.
Affedersiniz, sizi korkutmak istemedim.
- Pardon, c'est juste que...
- Affedersin, sadece...
- Pardon, j'avais un truc.
- Pardon, işim çıktı.
Pardon!
Affedersin!
Je ne vous ai pas dit...
- Pardon, şeyden bahsetmeyi unuttum...
- Pardon?
- Anlayamadım?
Pardon d'avoir fait de toi ce que tu es.
Seni, şu an olduğun insana dönüştürdüğüm için özür dilerim.
Avoue que c'est toi, demande pardon et c'est réglé.
Yaptığını itiraf et ve özür dile de ben de bunu yapmak zorunda kalmayayım.
Pardon, je regrette.
Özür dilerim, çok üzgünüm.
Pardon d'être venu.
Sana geldiğimiz için özür dilerim.
Pardon d'envahir ta caravane.
Treylerini zapt ettiğimiz için kusura bakma.
Pardon si mon grand-père a volé votre dieu et détruit votre voiture.
Büyükbabam tanrınız çaldığı ve arabanı mahvettiği için üzgünüm.
- Pardon.
Üzgünüm.
Oh-oh-oh, pardon, oh, tu as raison.
Oh-oh-oh, üzgünüm, oh, haklısın.
Désolé, je...
- Pardon, sadece...
Pardon?
Tekrar edebilir misiniz?
Pardon.
Kusura bakma.
Pardon?
- Anlayamadım?
Chérie! Pardon.
Bebeğim, bebeğim, bebeğim.
- Pardon? Oui.
- Özel yapım mı diyorum?
Pardon, je reviens.
- Bir dakika bekleteceğim.
Pardon, j'ai été horrible.
- Sana kötü davrandığım için özür dilerim.
Excusez-moi. Est-ce qu'on a besoin de bracelets?
Pardon memur bey, bileklik almamıza gerek var mı?
Ici, c'est comme ça.
Pardon! şehrimizde, tamam mı?
Pardon?
Pardon?
Désolé.
- Pardon.
- Désolée.
- Affedersin, pardon.
Pardon?
Affedersiniz.
Pardon?
Bu ne demek şimdi?
Pardon.
Merhaba böldüğüm için kusura bakmayın.