Translate.vc / French → Turkish / Path
Path translate Turkish
48 parallel translation
Dégagez le passage, Path 1.
Hazır olun, 1. yol.
- leur Oldsmobile, le manteau de Pat. - tout ce que je possède.
Path in giysilerine kadar tam bir liste.Herşey ortada.
"They have blocked our path"
Yolumuzu kapatmış.
Shining Path, le Hezbollah, bref, tout ce qui existe en Orient.
Shining Path, Hizbullah, Ortadoğudan Uzakdoğuya kadar herkesle.
Le Thermopoli de Roosevelt et le Path d'Ho.Chi Ming
Roosevelt'in Thermopolisi ve Ho Chi Minh'in Pathi.
Ainsi, il prend le Thermopoli fonce sur le Path Tel un kamikaze et BOOM!
Böylece, Thermopoli'nin komutasını alıp tam Path'in üstüne doğru kamikaze gibi dalar.
C'était le Eightfold Path Un ami à toi.
Savaş hasarı.
Quel sysadmin aura point-barre oblique sur leur chemin avant usr / local / bin? C'était cool.
What sysadmin is gonna have dot slash in their path before usr / local / bin?
Mais quel sysadmin aura point-barre oblique dans leur chemin avant usr / local / bin?
But what sysadmin is gonna have dot slash in their path before usr / local / bin?
Première parution du "Droit Chemin", 1932 Oh mon Dieu!
The Straight Path'in İlk Baskısı, 1932 aman tanrım.
One point on the electrical path to ground.
Yere doğru bir elektrik çıkış noktası.
Si c'est l'anapath, mettez le haut-parleur.
Path'se hoparlöre ver.
Tu devras prendre le train.
PATH trenine binmen lazım.
Je me suis souvenu de grand-pére Two Arrows et grand-mére Good Path, qui avaient accepté la mort comme ils avaient accepté la vie.
Büyük Baba İki Ok ve Büyük Anne İyi Yol'u düşündüm, ölümü de hayatın kendisi gibi nasıl kabullendiklerini.
Vous voulez que je prenne le PATH à la F Etes-vous moquez de moi?
F-yoluna gitmem için patikadan geçmemi mi istiyorsun? Dalga mı geçiyorsun?
Il s'agit de notre sponsor, New Path.
Bu firma aynı zamanda sponsorumuz olan, "Yeni Yol" dur.
L'idée de te présenter à New Path va naturellement te rendre un peu nerveux, ce n'est qu'une expression de ta peur, c'est la M qui parle.
Kendini tedaviye teslim etme fikri bile doğal olarak kaygı duymana neden oluyor. Ama bu korkunun dışa vurumu yalnızca. D hakkında konuşmak böyle bir şey.
On dit que la première chose qu'ils font à New Path quand tu arrives, c'est te couper la bite.
İlk şöyle duymuştum : "Yeni Yol" a gittiğinde aletini kökünden kesiyorlarmış.
New Path est le seul endroit du pays qui ne puisse pas être surveillé.
Yeni Yol bu işi nasıl kotarmış? Tüm ülkede incelenemeyecek tek yer orası.
On est tous repérables 24 h sur 24, mais non, pas à New Path!
Geri kalan herkes günde 24 saat izlenebilir. Ama asla Yeni Yol'da değil.
À New Path?
Yeni Yol'da mı?
Une fois sorti de New Path, quand ce sera passé...
Yeni Yol'dan çıktığında ve her şey sona erdiğinde...
New Path Centre de réhabilitation
"Yeni Yol Tedavi Merkezi"
Quand on peut prouver que New Path cultive, fabrique et distribue.
O malı yetiştiren, imal eden ve dağıtanın Yeni Yol olduğunu kanıtlarsak değer.
Il a atterri à Jersey où il travaille au PATH, comme mécano.
Jersey'e taşındı... Yolunu buldu motorcu oldu.
Les trains pour Jersey City et Hoboken ne circulent pas.
Jersey ve Hoboken'e giden, PATH tren servisi askıya alındı.
"So off they went. Up a hill, down a path, through a grove of trees, " and just as Granny Annie was about to tell Ruthie what she was going to catch... "
Böylece tepeye çıktılar, ağaçları geçtiler ve tam büyükanne Annie, Ruthie'ye ne yakalayacağını soracakken bakın neler oldu?
La Path dit que c'est un lymphome primaire d'effusion. - Qui ça?
Patoloji birincil tip lenfoma olduğunu söylüyor.
- Comment savoir? Le KGB, la Stasi, Shining Path, un gars que je connais du nom de Popeye?
KGB, Stasi, Peru teröristleri, Temel Reis diye biri...
Il parlait du Sentier Radieux, les Senderistas du Pérou, d'accord?
Shining Path * den, Peru'daki bir örgütten bahsediyordu.
Tu as entendu parler du Sentier Radieux, pas vrai?
Shining Path'ı hiç duymuşsundur, değil mi?
Je ne sais pas, mais il me semble que si on adhère au Sentier Radieux... c'est pour la vie.
Şimdi, bilmiyorum, görünüşe göre, Shining Path'e bir kere girdin mi, hayat boyu üyesindir.
J'ai envoyé des échantillons de sang en toxicologie, et des morceaux de peau en histo-path.
Kan ve doku örnekleri toksin testi için yolladım.
You go get it, and you meet Stan halfway up this path.
Gidip alacaksın, ve Stanla yolun yarısına geldiğinde...
- J'ai essayé de pirater le Path Web.
Yol Ağı'na ben de girmeye çalıştım.
Le chemin est une spirale.
The path is a spiral.
On compte jusqu'à trois, et on va faire une pause pour le chemin, On the count of three, we re gonna make a break for the path, c'est bon?
3 e kadar sayıcam ve sonra şurdaki patikaya koşucaz, tamam mı?
Je ne vais pas te laisser aller dans le Queens négocier avec Sylvia Path toute seule.
Queens'e tek başına gidip te Sylvia Plath * ile tartışmaya gönderemem seni.
"Guide nous sur le chemin où nous errons"
# Lead us down the path we wander #
"éclaire le chemin et guide nous vers l'amour"
# Light the path below, above and lead us on to love #
And don t know which path to choose
# Hangi yolu seçeceğini bilemediğinde #
♪ as crimson leaves fall from the trees ♪ ♪ as we roll ♪ ♪ and shadows bow on the path ♪
Ağaçların sonbaharda yapraklarını dökmesi gibi savruluyoruz biz de gölgeler de patikada el pençe divan.
♪ Thinkin''bout changin'my path now ♪
Ne derler düşünme, yolunu değiştirme
Appel du Central. Réponse de One Police Plaza Path. C'est bon.
Çağrı az önce ulaştı ve bir ekip çağrıya cevap veriyor.
Précédemment...
The Path'in önceki bölümlerinde...
"Tat Loosens Hippo," "Opine Path Stools."
"Tat Loosens Hippo." "Opine Path Stoole."
Alors, New Path?
- Yeni Yol hakkında ne düşünüyorsun?
Le Path Web, oui.
- Yol Ağı, evet.