Translate.vc / French → Turkish / Pauline
Pauline translate Turkish
701 parallel translation
Pauline, notre...
Pauline, bizim...
J'ai juste dit que j'allais épouser Pauline Bisbee.
Sadece, Pauline Bisbee ile evleneceğim dedim.
Alors, votre fille Pauline est vraiment une Warren!
O zaman kızınız Pauline, gerçek bir Warren.
Maman, tu ne peux pas parler ainsi à la famille de Pauline.
Anne, Pauline'nin ailesiyle öyle konuşamazsın.
- Pauline, je peux tout expliquer.
Pauline, her şeyi açıklayabilirim.
- Pauline.
- Pauline.
- Tu viens à l'église, Pauline?
Kiliseye geliyor musun, Pauline?
- Pauline.
Pauline.
Votre Altesse, voici madame Bisbee et sa fille, Pauline.
Ekselansları, size Bayan Bisbee'yi ve kızları Pauline'i takdim ederim.
Vous êtes le fiancé de Pauline, non?
Gerçekten mi! Pauline'nin nişanlısısınız, değil mi?
C'est avec plaisir que je vous annonce les fiançailles de mon fils, Robert, et de mademoiselle Pauline Bisbee.
Oğlum Robert ile Bayan Pauline Bisbee'nin nişanlandığını duyurmaktan memnuniyet duyarım.
LE CIRQUE WILSON WONDER PRÉSENTE PEERLESS PAULINE
WILSON SİRKİ, PIRLANTA PAULINE'İ SUNAR - 28 MAYIS - PAZAR
Connaissez-vous Peerless Pauline?
Pırlanta Pauline'le tanıştınız mı?
Et peut-être que Pauline aussi.
Pauline onun sevgilisiyse, o da biliyor olabilir.
- Pauline!
- Pauline.
Gardons gravé dans nos mémoires cet instant magique.
Pauline, bu ürpertici anı asla unutmayalım.
Aidez-moi à descendre!
Pauline, inmeme yardım et.
Le portefeuille!
Pauline, ver şu cüzdanı bana.
Pauline!
Pauline, yapıştım buraya...
Je veux descendre!
Pauline, nasıl ineceğim ben buradan?
Comment je fais?
Çabuk Pauline. İmdat!
Aidez-moi à descendre!
İndir beni Pauline.
Et le pourboire était généreux. Comme toujours, M. Czaka.
Pauline, o gün her zaman olduğu?
- Voici mademoiselle...
- Bu Bayan... - Pauline York.
Pauline, je vous présente le 23ème président des États-Unis.
Birleşik Devletlerin 23. Başkanını tanıştırayım.
Qui est-ce? - La radio, Pauline.
Radyo'dan, Pauline.
Tu as été très discret au sujet de Pauline.
Pauline konusunda çok ketum davrandın.
On a "Van Barth" et "Chez Burt"... à condition que Pauline ait dit vrai.
Bu sefer Van Barth ve Burt'un yeri var. Yeter ki Pauline doğruyu söylemiş olsun.
Il est le seul à pouvoir faire le rapport entre Pauline et moi.
Pauline'le ilişkimi bilen tek kişi o.
On doit trouver Randolph avant qu'on découvre le corps de Pauline... avant qu'il le lise dans le journal et aille à la police.
Steve, Pauline'nin cesedi bulunmadan Randolph'u ele geçirmeliyiz. Yoksa olayı gazeteden okuyunca polise gitmiş olur.
- Pauline York.
Pauline York.
- Pauline York!
Pauline York!
Pauline York était avec un homme qui a surenchéri sur son prix.
York'un yanındaki adam daha fazla fiyat vermiş.
Je pars voir Pauline York immédiatement.
York'u görmeye gidiyorum.
Il était dans le sac de Pauline.
Pauline'nin çantasındaydı.
- Ça recommence. Pauline.
- Gene başladın, Pauline...
- Quel aurait été mon motif? - Le chantage.
- Pauline'i niye öldüreyim?
Et il y a le taxi que tu as pris en sortant de chez Pauline.
Üç numaralı ilişki : Pauline'nin dairesinden sizi alan taksici.
George, Janoth a tué Pauline.
- George, Pauline'i Janoth öldürdü.
Elle s'appelle Pauline Rose, mais on la surnomme Broutille.
Adı aslında Pauline Rose ama biz ona Dusty, Pasaklı, deriz. Şakadan.
Ça suffit, Pauline.
Bu kadarına da yeter ama Pauline.
Pauline, je sens bien cette affaire de station-essence.
Pauline akaryakıt sektöründe de çok para kazanabilirim.
Je sais que ces dernières années ont été dures, mais essaye d'en retenir le meilleur.
Bak Pauline, son birkaç yılın zor geçtiğini biliyorum. Ama artık kırıcı olmayalım. Yapıcı olmaya çalışalım.
- Pauline a regardé aussi?
- Pauline de dövüşü izledi mi?
Tu penses ne pas être à la hauteur avec Pauline... parce que vous avez des soucis.
Sırf bir-iki atışma yaşadığınız için artık Pauline'in gözünde biricik erkeği olmadığını düşünüyorsun. - Tamam.
- Pauline!
- Pauline!
Chère Pauline, quand tu liras ceci, tout sera terminé.
Sevgili Pauline.
- Pauline York. Elle me lisait les lignes de la main.
- Falıma bakıyordu.
- Son nom est Pauline York.
Pauline York'muş.
- Pauline...
- Pauline!
Tu sais ce qui vous réconcilierait?
- Tamam. Pauline ile aranızdaki buzları ne eritir biliyor musun?